Tabii ki, yazacaklarım tahmin ya da
düşünce öngörüsüdür..
Önce Yaşar Büyükanıt cephesine
bakalım mı?
2007 yılında Genelkurmay Başkanı
olarak görev yapıyor. 27 Nisan 2007 günü ‘kendim kaleme aldım’ ifadesiyle
hazırlanan e-muhtıra, AK Parti hükümetine karşı yayınlanıyor.
Nereden?
Genelkurmay resmi internet
sitesinden..
Yanlış anımsamıyorsam bir Cuma günü
akşamıydı. 1-2 gün beklemeden sonra hükümet kanadından çok sert tepki geldi.
‘Söz konusu e-muhtırayı hem tanımıyoruz hem de şiddetle kınıyoruz’ dendi..
Derken İstanbul/Dolmabahçe’de
başbakanlık ofisinde meşhur buluşma gerçekleşti. Başbakan Erdoğan ile
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt 2-3 saat konuştular ve anlaşmayla çıktılar.
Ne Büyükanıt, ne de Erdoğan ne
konuşulduğuna dair bırakın küçük ipucu vermeyi, neredeyse unutun demeye getiren
ifadeler kullandılar. İşte Başbakan Erdoğağan, ‘bu görüşme içeriği benimle
mezara gidecek’ dedi..
Derken 22 Temmuz 2007 tarihinde genel
seçim yapıldı. AK Parti yüzde 47 oy oranıyla 340’a yakın milletvekiliyle büyük
zafer kazandı.
Bu arada Yaşar Büyükanıt emekli olur,
önce üstün hizmet madalyası alır, sonra altına da son model zırhlı makam aracı
verilir...
Bundan sonra yazacaklarım tamamen
senaryodur.
Acaba anlaşma şöyle olabilir mi?
Yahu sen bir muhtıra ver, ben de karşı geleyim, halk
nezdinde kahraman olayım, işte 367 krizini falan tamamen lehime çevireyim. Karşılığında
ise seninle ilgili dosyaları kapatayım..
Bu gizli görüşmenin başka türlü
açıklaması yoktur.
E-muhtıra veren Genelkurmay Başkanı’na
üstün hizmet madalyası başka neden verilir?
Ve her şeyi soruşturan, araştıran
hükümet nedense 27 Nisan e-muhtırasının adını bile anmıyor..
Sonuç olarak e-muhtıra soruşturması
gelmediği müddetçe; benim bu senaryom çökmez ve tezimin arkasında dururum..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder