30 Haziran 2011 Perşembe

Bucak Devlet Hastanesi yetkililerine sorular…

Hem siyasetçi, hem sokak gazetecisi, hem de sıradan bir Bucaklı vatandaş olunca nedense bazı fısıltıları, tüyoları ısrarla bana veriyorlar…

Neyse uzatmadan direk sorulara gireyim.

1. Son 15-20 gün içinde Bucak Devlet Hastanemize ultrason cihazı alındı mı?

2. Eğer alındıysa; kimden alındı?

3. İhale açıldı mı?  Yoksa hibe mi yapıldı?

Kamuoyunun bilgilendirilmesi adına sordum. Umarım bir basın açıklamasıyla sorular yanıtlanır ve herkes aydınlatılır.

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

28 Haziran 2011 Salı

Özgürlüğün dünya nezdinde tarifi…


Özgürlük ya o, ya bu değildir, ya hep, ya hiç demektir.

Özgürlüğün özü bir nesneyi, bir kişiyi, bir düşünceyi, ya da bir çiçeği, bir başkasına tercih etmek değildir.

Özgürlük, hiyerarşik bir düzene ya da karşılıklı dışlamaya doğru götüren bir eylemde değildir.

Özgürlük, bir reddetme eyleme değil, daha çok kucaklama içine alma eylemidir.

Özgürlük, belli bir eylemde, belli bir düşüncede derine inebilme kapasitesidir.

Özgürlük, insanın canı neyi istiyorsa onu kovalama arzusudur.

Özgürlük, sonsuz boyut içinde kullanılması ve her şeyi içine alan bir sevgi eylemidir.

Özgürlüğe bazen acı da eşlik eder. Bu acı anlaşılması, özgürlüğü anlamaya çabalamanın acısıdır.

Özgürlüğün ruh hali her insana göre değişir. Özgürlükten korkarız, bizi nereye götüreceğinden ürkeriz.

Özgürlük, esasen belirsizliğe ve bilinmeyene yolculuk, doğrulama, sonsuz sorgulama, sonsuz arayış, sonsuz düşünme, sonsuz deneyim…

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

25 Haziran 2011 Cumartesi

Mania tamamlama eki…


Yazarkafe sitesine bu ilkyazım olacaktır. Elimden geldiğince ve aklım yettiğince farklı ve konuşulmamış hususları kaleme alacağım. Bakalım, beğenecek misiniz ya da sevecek misiniz? 

Entelektüel çevrelerde çok kullanılan ve sonu ‘Mania’ ile biten sözcük ya da terimlere kafayı taktım. Birazda Yunanca bilmemin yardımıyla; bakın neler buldum neler... 

İlk olarak şunu söyleyebiliriz. Mania tamamlama eki ‘Yunanca’ kökenli olup hastalık, maraza anlamına gelir.

Şimdi de ‘mania’ ile biten sözcükleri paylaşacağım… Sizlerde hayal gücünüzü kullanarak yaratabilirsiniz ve zenginleştirebiliriz…

İlk olarak Twittermania-Twitter hastalığı aklıma geldi. Genellikle günde 12 saatten fazla twitleşenlere bu tanı rahatlıkla konabiliyor.

Kleptomania: Hırsızlık hastalığı olup genellikle zengin ve ünlü sosyete çevresi hastalığı olarak bilinir. Malumunuz bu hastalıktan kaynaklanan en son skandalı Ünlü yıldız Lindsay Lohan, patlatıyor.  ABD’de 2 bin 500 dolar değerinde bir kolyeyi çaldığı gerekçesiyle önce tutuklanıyor ve 60 bin dolarlık kefalet ücretini ödemesinin ardından serbest bırakılıyor…

Hipomania: Manikdepresif,

Monomania: Yalnız kalma hastalığı olup çoğu kez yazar ve düşünce insanlarında çok sık rastlanır.

Sosyomania: Soysal olma hastalığı,

Piromania: Ateş yakma, yangın çıkarma hastalığı,

Oyunmania: Oyun hastalığı,

Nemfomania: Seks hastalığı,

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

23 Haziran 2011 Perşembe

CHP’de kurultay için yeterli imza toplanır mı?


Önder Sav Bey ve Deniz Baykal Bey ortak hareket etmeye karar verdiler ve kurultay için imza toplamaya başladılar…

Kimden?

CHP Delegelerinden…

Ne kadar süreleri var?

CHP tüzüğü gereği tam 15 gün…

Bugün start verildiğini göre 06 Haziran 2011 günü, noter onaylı en az 650 imzayı bulmaları gerekiyor…

CHP delegeleri 650 imza verir mi?

Ben CHP’yi birazcık biliyorsam, delegeleri birazcık tanıyorsam, mümkün değildir.

O zaman ne olacak?

Hem Deniz Beyin, hem de Önder Beyin siyasi hayatları köklü bitecek…

Peki, bu hareketin dayanağı nedir?

Milletvekili olamayanlar, aday yapılmayanlar… 20-30 yıl CHP binasında oturanlar, dışarı atılınca ne yapacağını şaşırdılar ve kurultay gibi çılgınca işlere giriştiler…

Ne yapıyorlar?

Özellikle yandaş medyada kanal kanal dolaşarak; CHP aleyhine ıvır zıvır konuşuyorlar…

Yazık, hem de çok yazık…

Ömer Özdamar
Bucak-Burdur

22 Haziran 2011 Çarşamba

Hasan Hami Yıldırım Beye Açık Mektup…

Hadi bakalım Sayın Vekilim! Bucaklılar size 23 bin küsur oy verdiler… Geçen dönem AK Parti Milletvekillerine çok çağrı yaptık, hatta kamuoyu baskısı oluşturmak için gruplar kurduk ancak bunu maalesef gerçekleştiremedik.

Neyi?

Bucak Devlet Hastanesine ANJİYO ÜNİTESİ kazandırılması…

Sayın Vekilim! Günümüzde her 4 vatandaşımızın birinde kalp sorunları ortaya çıkmaktadır. Maalesef kalp krizi yaşı oldukça düştüğünden dolayı zaman içerisinde kalpteki rahatsızlıklar sıkça baş göstermektedir. Anjiyo ile bu sorunların önüne geçilme imkânı vardır. Kalp- damar sorunları yaşayan kişiye uygulanan ANJİYO ile damar tıkanıklığı teşhisinde büyük kolaylık sağlanır.


Sayın Vekilim! Bucak Devlet Hastanemizin, bölge hastanesi olduğunu Sayın Başbakan Erdoğan’ın ağzından duyduk. Siz de Bucak’tan rekor oyla seçildiyseniz; fırsat bu fırsattır… Lütfen bu konuya el atın, Bucak Devlet Hastanesine ANJİYO Ünitesi kurulmasını sağlayın ve herkesin takdirini kazanın!

Böyle önemli bir tıbbi teçhizat kazandırılması için şu veya bu siyasi görüşte olmamız önemli değildir. Ortak paydamız Bucaklı olmamızdır… Yaşımız ne olursa olsun, bu üniteye Allah geçinden versin ama herkesin ihtiyacı olacaktır. Çünkü acil durumlarda Antalya’ya yetişemeyebiliriz… Sayın vekilim! Yeni seçilmiş siyasetçi gücünüzü gösterin ve bu ANJİYO ünitesini Bucak Devlet Hastanesine kazandırın…

Ömer Özdamar
Bucak-Burdur

21 Haziran 2011 Salı

AK Parti’nin yüzde 50 oyu ve Stockholm Sendromu …


Akşam Gazetesi’nde çıkan haber günlerdir konuşuluyor, tartışılıyor…

Neydi o haber?

Seçim sonuçlarını değerlendiren CHP MYK toplantısında; güya CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye oy verenleri değerlendirirken Stockholm Sendromuna benzetmiş ve mutsuz olmasına rağmen AKP’ye oy verenleri “Bizi kurtarmayın” diye polise direnen rehinelere benzetmiş…

Peki, nedir bu Stockholm Sendromu?

1973 yılında Stockholm'de Kreditbanken adlı bankaya giren soyguncular, polis tarafından kuşatılınca dört banka çalışanını rehin alarak, altı gün boyunca direnir. Altı günün sonunda, polis operasyon yaptığında ise beklenmedik bir durumla karşılaşılır. Rehineler, kurtarılmaya aktif biçimde direnir ama kurtarılırlar. Sonrasında rehineler, mahkemede soyguncu aleyhine ifade vermekten kaçınır. Dahası, aralarında para toplayıp soyguncuların savunmasına yardımcı olur.

Gerçi bugün Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Stockholm Sendromu' ifadesini kullanmadığını ileri sürdü ama geçmiş olsun artık! AK Parti’li neredeyse tüm bakanlar yanıt verdi. Kimisi kınadı, kimisi millete saygısızlık, kimisi hazımsızlık gibi özet laflarla tepkilerini ortaya koydular…

Şimdi seçim sonuçlarına uyarlanan bu tanımın analizini yapmaya çalışayım…

Bir kere olumsuz gündem belirlemede Sayın Kılıçdaroğlu, başarılı olmuştur. Herkes bağırıp çağırdığına göre sanki bam teline basılmış…

Ters köşeden bakılırsa AK Parti başarısına dair başka bir ayrıntı su yüzüne çıkıyor. Çünkü mutsuz olmasına rağmen insanların AKP’ye oy vermeye ikna edilebildiyse bundan daha büyük seçim başarısı olabilir mi? Tabi, CHP için de bir o kadar başarısız denmez mi? Çünkü mutsuz insanlara bile mesajını doğru ulaştıramayan parti oturup özeleştiri yapmayı çoktan hak etmiyor mu? Eğer Sayın Kılıçdaroğlu, bu tanımlamayı kullandıysa bence bumerang olmuş…

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

19 Haziran 2011 Pazar

Babalar Günü ve gerçek yaşam kesitim…

Evet, ben de bir babayım ve ‘Babalar Günü’ vesilesiyle baba bir yazı karalamasam hem kendime hem tüm babalara haksızlık olur…

Bir erkek evladım 29 yaşında olup üniversiteyi ve askerliği tamamladı; hayat mücadelesini genç iş adamı olarak sürdürüyor…

Bir kız evladım 24 yaşında olup üniversiteyi tamamladı; hayat mücadelesini bankacı olarak sürdürüyor…

Hepsi bu kadar işte…

Şimdi ‘Babalar Günü’ nedeniyle kendi durumumu sorgulamaya kalkarsam; ideal baba modeline göre eksikliğim, yanlışlığım elbette olmuştur. Hoş ideal baba nasıl olunur, kriterleri nedir ve kim belirler? Hepsi muamma ve görecelidir…

Bana münhasıran atfedilen ‘baba modeli’nde özgüvenli olmalarını ve özgür düşünmelerini hep salık verdim.

Yaşım 50’ye bir adım kaldı. O kadar rahat ve huzurluyum ki çünkü yaşam yolculuklarını artık yalnız başlarına sürdürüyorlar… Bu duruma gelmiş babalar otursunlar zevkle, övünçle evlatlarının yaşam maceralarını izlesinler…

Babalık görevi zor mudur?

Valla kolay dersek yalan olur, çok zor dersek de yalan olur… Galiba babanın kişisel durumu, olaylara ve gidişata etki-tepki zamanlaması, yaşama bakış felsefesi… gibi etmenler ya çok zorlar ya da çok kolaylaştırır kanaatindeyim…

‘Babalar Günü’ yaşayan tüm babaları kutluyorum ve gönlünden geçen evlat duygularının hepsine sahip olmalarını en içten diliyorum…

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

13 Haziran 2011 Pazartesi

CHP’nin Burdur ili ve Bucak ilçesi 2011 yılı seçim değerlendirmesi ve derin analizi…


Herkes önce oturduğu kendi mahallesine bakacaktır. Bu bağlamda ben de mahallemde CHP oylarına inceledim. Bakın neler buldum?

2007 genel seçimlerinde Mimar Sinan Mahallesi 295 geçerli oylar arasında CHP oyları 8,

2009 yılı il genel meclisi seçimlerinde Mimar Sinan Mahallesinde 274 geçerli oylar arasında CHP oyları 13,

2011 yılı genel seçimlerinde Mimar Sinan Mahallesi 309 geçerli oylar arasında CHP oyları 39 olmuştur.

2015 yılı genel seçimlerinde Mimar Sinan Mahallesi geçerli oylar arasında en az 100 oy alma hedefi konmuştur.

Bunun için çok özel çalışma gerekmiyor. Sadece CHP’li olduğun bilinecek ve oturmanla, kalkmanla, sosyal davranışlarınla, duruşunla örnek olunacak. Hepsi bu kadar basittir.

Küçükten büyüğe doğru gidelim.
Gelelim Bucak ilçesine…
Bucak ilçesi CHP oylarının yıllara göre akış çizelgesin paylaşmak isterim.
2007 yılı genel seçimlerinde yüzde 12.01 oranında 4.205 oy,
2009 yılı il genel meclisi seçimlerinde yüzde 10.16 oranında 3.848 oy,
2011 yılı genel seçimlerinde yüzde 14.85 oranında 5.858 oy almıştır.
CHP adına en sevindirici gelişme Bucak merkezde olmuştur. Çünkü 20 bin geçerli oylar arasında yaklaşık 3 bin oyla hatırı sayılır bir yere gelmiştir. Beldeler ve köyler stabil olup büyük oy artışları yaşanmamıştır.

Buraya özel çalışma yürütülen 2 köy hakkında bir şeyleri taşımak isterim. Birisi Kızıllı köyü, diğeri ise Karaot köyüdür. Kızıllı Köyü, Bucak merkeze en uzak mesafede olup; CHP’nin sadece 13 oyu vardır. Hiç gidilmeyen köyden nasıl oy alınır felsefesiyle Nisan-2011 ayında Bucak CHP ilçe örgütü köyü ziyaret etti. Sorunları, dertleri paylaşıldı. Tekrar gelineceği söylendi. Hakikaten 45 gün sonra Burdur Milletvekili adaylarıyla birlikte tekrar ziyaret edildi. Kahvehanede uzun uzadıya sohbetler edildi, çaylar içildi. Halen Burdur Milletvekili olan Ramazan Kerim Özkan, her şeyi not etti, çözülmesi için çalışacağını ve mutlaka TBMM’de dile getireceğini söyledi.
Bilin bakalım, 12 Haziran günü CHP oyları ne oldu? Ya da CHP oyları ne kadar arttı?
Kaç dediniz? 100 mü? İnin bakalım!
50 mi? İnin, inin!
10 mu? İnin daha…
Evet, sadece 4 oy arttı. 13 olan oylarımız 17 oldu. Yuh dedim, ama neye yarar… Demek ki suyu olmayan mahalle var ama memnun, geçim kaynakları olan orman deposu Isparta/Sütçüler’e taşınmış ama memnun, yolları bozukmuş ama memnun, sütü para etmiyormuş ama memnun…
Abi onlar memnunsa biz zaten memnunuz. Çünkü sorunlara çare olmak ve bunu ifade etmek üzere CHP vardır. Sorunları olduğu halde yokmuş gibi oy verenlere, CHP’nin de yapacak bir şeyi yoktur. Allah yollarını açık etsin!

Diğer bir köyümüz ise Karaot… Burası da kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdedir. Hem Köy-Koop Başkanı, hem de Burdur Milletvekili Adayı olan Sayın Yakup Yıldız, ilçe örgütü ve beraberindekiler Karaot Köyüne ulaştık. Kooperatif Başkanıyla buluştuk. Konuştuk, çaylar içtik, CHP bayraklarını astık, broşür dağıttık. Bilin bakalım, kaç oy aldık? 10 mu? Yok canım! 5 mi? O da değil. Evet, sıfır (0) oy aldık. Bir yuh daha çekiyorum. Demek oluyor ki bize ifade edilenin aksine keçi ve koyun sürüleri azalmamış, geçim kaynakları azalmamış, her şey güllük gülistanlıkmış ki AK Parti’ye oy vermişler. Allah yardımcıları olsun! Başka ne diyebilirim?

Şimdide CHP’nin stabilden kurtulup büyümeye geçmesi için her yolun
Bucak ilçesinden geçtiğini bazı verilerle bir kez daha kanıtlamak isterim.

CHP’nin kalesi sayılan Yeşilova ilçemiz 2007 yılında yüzde 33.43 oranıyla 4.336 oy almasına karşın Bucak ilçemiz ise 2007 yılında yüzde 12.01 oranıyla 4.205 oy almıştır.

Yeşilova ilçemiz 2011 yılında yüzde 42.08 oranıyla 5.219 oy almasına karşın Bucak ilçemiz ise 2011 yılında yüzde 14.85 oranıyla 5.858 oy almıştır.

İlk kez Bucak oyları, yüzde 42.08 oranında oy almasına rağmen totalde Yeşilova ilçesi oyları geçmiştir. Bu mukayeseyle Bucak ilçesi oy hacminin ne kadar büyük olduğunu anlatmak ve teorimin altını doldurmak istedim.

2007 yılı, CHP oy sıralamasında Burdur merkez 16.013, Yeşilova 4.336, Bucak 4.205 oy almasına karşın 2011 yılı oy sıralamasında Burdur merkez 20.251, Bucak 5.858, Yeşilova 5.219 görülmektedir. Bakın, CHP Genel Başkanımız 20 yıl sonra Bucak ilçesini ziyaret etti, miting yaptı, hemen oylara yansıdı.

Şimdi Burdur’un 6 ilçesinin CHP oy toplamını veriyorum:
Ağlasun 937,
Altınyayla 371,
Çeltikçi 736,
Kemer 422,
Tefenni 1.652,
Karamanlı 2.152,
Toplamı ne yaptı?
6.270 oy olup Bucak İlçesinin tek başına CHP oyları toplamı 5.858’dir.

Sonuç: Bu kadar mukayeseli verilerden çok net anlaşılıyor. CHP büyümek istiyorsa Bucak ilçesinden ama 1.sıra, ama 2.sıra, mutlaka ama mutlaka aday çıkarmak zorundadır. 1977 yılından beri yapılan tüm seçimlerde CHP Burdur Milletvekili adayları arasında hiç Bucaklı yoktur. CHP’nin büyüme tezini Bucak ziyareti esnasında Sayın Genel Başkan’ımıza anlattık. Artık yapılacak ilk seçimlerde Burdur CHP makus talihini kıracaktır. Mutlaka önseçim yapılacaktır. Burdur merkezden, Bucak’tan ve çukurdan (Gölhisar, Tefenni, Karamanlı, Yeşilova) bir aday çıkacaktır. Önce 2 milletvekilliği sonra 3-0 olması için çalışılacaktır.

Burdur merkez CHP oylarımız, AK Parti ile olan 5-6 bin oy farkını hem 2007 yılında, hem de 2011 yılında bir türlü kapatamamıştır. Çözüm yolunda ilk adım ise 2014 yılında yapılacak belediye başkanlığı seçiminde atılacaktır. Milletvekili ya da genel merkez ataması yerine belediye başkan adayları için sandık konacak ve CHP üyeler kendi adayını seçecekler. Göreceksiniz, işte o zaman hem 2004 yılında, hem de 2009 yılında kaybedilen belediye başkanlığını CHP geri alacaktır.

Not: Türkiye değerlendirmesi ve analizini bir sonraki yazımda anlatacağım.

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

7 Haziran 2011 Salı

TKP farklı bir yol izledi…


Önce konuya değineyim. Hani TRT’de siyasi partilerin genel başkanlarının propaganda konuşmaları var ya… Parti Genel Başkanları seçmenlere meydanların yanısıra TRT ekranlarından da 2 kez 10’ar dakika hitap edecek.

05 Haziran 2011 günü, TKP adına TRT'deki seçim konuşmasını 19 yaşındaki YGS mağduru Şebnem Topal yaptı. Topal, yüz binlerce şifre mağdurundan biri olarak "şifrecilere boyun eğme" çağrısında bulundu.

11 Haziran 2011 günü de TRT’de siyasi propaganda saatinde, yine TKP adına bir tekel işçisi 10 dakika konuşacakmış…

Bence çok şaşırtıcı ama bir o kadar akılcı… Çünkü liderler zaten mitinglerde, televizyon ekranlarında, gazetelerde devamlı konuşuyorlar ve partilerine oy istiyorlar… Kimden? Çiftçiden, işçiden, köylüden, esnaftan, emekliden…

O halde oy istediği toplum katmanından birisinin siyasi propaganda yapması çok doğru ve yerinde olmaz mı? Bence olmuş bile…

Mesela CHP adına bir esnafın çıkıp sorunlarını anlatması ve oy istemesi veya AK Parti Genel Başkanı Erdoğan yerine bir çiftçi konuşsa ve AK Parti’ye oy istese çok şık ve inandırıcı durmaz mı? Bence bal gibi durur…

Muhtemelen 2015 yılında diğer siyasi partiler de aynı yöntemi izleyebilirler…

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

4 Haziran 2011 Cumartesi

Bucak Galericiler Sitesi Kan ağlıyor kan…

Yaklaşık 3-4 aydır seçim çalışmaları nedeniyle gitmediğim neredeyse köy bile kalmadı ama hiç böylesine rastlamadım.

Bucak Galericiler Sitesi’ne 04 Haziran 2011 günü öğleden sonraki saatlerde Burdur CHP Milletvekili Adayı Yakup Yıldız, il ve ilçe örgütüyle beraber ziyaret ettik.

İçeriye girer girmez sizi karşılayan manzara felakettir. Galeri sitesinin orta bölümü sular altında kalmış. İnanın! Ördek salsanız yüzecek:J)




Ben fotoğraf çekmeye başlayınca duyduğum ifadeler aynen şöyledir:

-Çek abi çek! Yaz abi yaz! Biz bıktık usandık!





Neyse bir sordum bin ah işittim! İşte açık isim de veriyorum. Hemen galeri girişinin sol köşesinde dükkanı olan Osman Kasap Bey bakın neler dedi?

Sevgili Basın! Biz 40 bin TL’ye yakın emlak ve çöp vergisi veriyoruz ama bize tek liralık hizmet gelmiyor. Burası belediye sorumluluğunda ve kamuya açık bir yerdir. Önceki belediye başkanı hizmet vermedi, değişti ama yenisi de hizmet vermedi… Ne yapacağımızı şaşırdık artık…

Bu arada bazı ayrıntılı bilgiler de aldım. Bucak Galericiler Sitesi’nde toplam 36 adet dükkan ve idare binası mevcuttur. Herkes arabaları dükkan önüne sergilemiş ama çoğu sular altında kalmış…

Bolca fotoğrafladım ve kanıtladım. Hani uzman değilim ama sorun basittir. Kanal açılacak, üzerine mazgal demiri atılacak ve biriken sular ana yol drenajına akacak…

Buradan o insanların taleplerini ve feryatlarını iletiyorum. Başta Bucak Belediyesi olmak üzere ilgilileri göreve çağırıyorum. Bu insanlar mağdur olmuşlar ve yardım bekliyorlar…

İlginç bir anekdot aktarmak isterim. Aynı yere AK Parti Burdur seçim heyeti geliyor, galericilerle görüşülüyor, sorunlar dinleniyor ve oy isteyemeden gidiliyor…

Aileleriyle birlikte nereden baksanız; 100-150 oy hizmet götüreceklere verilmek üzere bekliyor. Hizmet gitmiyorsa; galericilerin oylarına ihtiyaç yoktur anlamına geliyor…

Öteden beri dikkatimi çeken bir hususu da paylaşmadan geçemem. Bucak Galericiler Sitesi yapıldı. Herkes taşındı. Nedense bazı galericiler Bucak içinde kalmaya devam etti. Bu hem haksız rekabet hem de düzensizliğe neden olduğu kanaatindeyim.

Umarım oradaki insanların dertlerine bir parça merhem olabilmişimdir. En kısa zamanda sorunlarının çözüleceğine inanıyorum ve bu işin takipçisi oluyorum.

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

2 Haziran 2011 Perşembe

Son seçim anketleri ve muhtemel milletvekili dağılımı

12 Haziran genel seçimlerine sadece 11 gün kaldı. Son seçim anketleri yayınlandı. Hadi bakalım, sırasıyla bakalım…

Şirket Adı: Konsensus
AK Parti yüzde 48.6
CHP yüzde 28.3
MHP yüzde 11.6
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 335
CHP 145
MHP 42
BDP ve diğer bağımsızlar 28

Şirket adı: Andy Ar
AK Parti yüzde 52.3
CHP yüzde 24.8
MHP yüzde 9.8
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 370
CHP 150
MHP 0
BDP ve diğer bağımsızlar 30

Şirket adı: Sisam
AK Parti yüzde 38-40
CHP yüzde 29-32
MHP yüzde 12-14
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 273
CHP 183
MHP 61
BDP ve diğer bağımsızlar 33

Şirket adı: Genar
AK Parti yüzde 48
CHP yüzde 25
MHP yüzde 11
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 340
CHP 137
MHP 44
BDP ve diğer bağımsızlar 29

Şirket adı: Metropol
AK Parti yüzde 46
CHP yüzde 27
MHP yüzde 13
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 326
CHP 142
MHP 54
BDP ve diğer bağımsızlar 28

Şirket adı: Sonar
AK Parti yüzde 44 – 48
CHP yüzde 24 – 28
MHP 12 – 16
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 310
CHP 154
MHP 56
BDP ve diğer bağımsızlar 30

Başbakan Erdoğan’ın anketi:
AK Parti yüzde 45-50
CHP yüzde 25-30
MHP yüzde 10-12
Oy aldığını varsayarsak; ortalama milletvekili dağılımı ise:
AK Parti 326
CHP 160
MHP 36
BDP ve diğer bağımsızlar 28

Tüm bu verilerin ortak yanları:

1.  MHP barajı geçtiği müddetçe AK Parti 367 milletvekili sayısına ulaşamıyor.

2. CHP tüm anketlerde yüzde 25 ile yüzde 30 arasında gözüküyor. Bu da CHP Genel Başkanı’nın başarı için yüzde 30 çıtasını işaret etmesini doğruluyor.

3. MHP barajın altında kaldığı anket hariç hepsinde AK Parti’nin 330 milletvekili civarında kalması yeni anayasa değişikliği için uzlaşma kaçınılmaz oluyor.

Gelelim benim özel düşünce ve yorumlarıma:

1. Kim ne derse desin; AK Parti’nin bir dönem daha iktidarda kalmasını ya da kalacağını ağız birliği etmişçesine tüm anketler söylemektedir. 

2. CHP ise yüzde 30’lar civarında yakalayacağı bir oy oranıyla 2015 yılı genel seçimlerine ciddi iktidar alternatifi olduğunu herkese gösterecektir.

3. AK Parti için kabus oranı yüzde 40 ve aşağısıdır. Çünkü ya çok zayıf bir iktidarı yakalayacak ya da kıl payı da olsa kaybedecektir. Bu durumda erken bir genel seçim kaçınılmaz olur.

4. CHP için felaket oy oranı ise yüzde 25 ve aşağısıdır. Bu sonuçla mevcut yönetim tuz-buz olur ve hemen olağanüstü kongreye gidilir.

5. MHP için her halükarda olağanüstü kongre kaçınılmazdır. Devlet Bahçeli için esas zorlu süreç 13 Haziran günü başlamaktadır. Seçimlere kadar buzluğa kaldırılan kasetlerin hesaplaşması mutlaka yapılacaktır.

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

1 Haziran 2011 Çarşamba

Bucak ve Çeltikçi ilçelerimize kötü haber!

29 Ocak 2011 Cumartesi günü akşam saatlerinde Bucak ilçesine gelen Başbakan Erdoğan’ın, halka hitaben bir konuşma yaptığını hepimiz biliyoruz. Yine 6 bakanıyla (mini bakanlar kurulu) birlikte Bucak Belediyesi’nde toplantı yapıldığını da biliyoruz. Bu ziyaretin arkasından AK Parti’liler arasından sokağa ve kulislere 2 bomba haber yayıldı. Bunlardan ilkinin ‘Yeni Burdur Cezaevi’nin Çeltikçi ilçemizde TOKİ tarafından inşa edileceğidir.

Ancak alınan son bilgiler ve duyulan dedikodular ne diyor?

Adı geçen cezaevi projesinin, Burdur Askeri Köyü civarına alındığı yönündedir. Bu bilgiyi CHP Milletvekili Ramazan Kerim Özkan teyit etmiştir ve doğrulamıştır.

2. bomba haber ise Bucak İlçemize Polis Meslek Yüksek Okulu inşa edilmesidir.

Yine alınan son bilgiler ve dedikodular ne diyor, biliyor musunuz?

Polis Meslek Yüksek Okulu yapımının da Burdur merkeze alındığı yönündedir.

Bu bilgiyi de CHP Burdur Milletvekili doğrulamıştır.

Şimdi gelelim benim sorularıma:

1. Hem Bucak hem de Çeltikçi ilçelerimizi ilgilendiren bu projelerin neden Burdur merkeze alındığıdır?

2. AK Parti Burdur Milletvekilimiz Sayın Bayram Özçelik, bu projelerin Burdur’a alınmasında müdahalesi olmuş mudur?

3. Çeltikçi ve Bucak İlçesi vatandaşları, bu projelerin hangi aşamada ve nerelere uygulanacağını merak etmektedir. AK Parti Burdur Milletvekilleri ya da yetkilileri bu konulara dair acaba resmi açıklama yaparlar mı?

Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR