Bilmiyorum,
olup bitenleri sizler nasıl okuyorsunuz?
Ama
benim bildiğim şu ki tarih bir kez daha yazılıyor..
1924
Lozan antlaşmasıyla öyle veya böyle çizilen Türkiye güney sınır komşuları yüzde
100 değişti artık..
Irak
diye komşu bir devlet yoktur..
Ha
keza Suriye diye komşu devlet de yoktur..
Irak
ile sınır komşumuz artık ‘Otonom Kuzey Irak Kürt Devleti’ yer almaktadır.
Suriye
ile olan sınır komşumuzun değişeceği kesin olup ancak kimlerin komşu olacağı
henüz kesinleşmemekle birlikte IŞİD, PYD, Esad’lı Suriye sayılabilir.
2014
yılı Haziran ayında ABD’nin öncülüğünde uluslararası mekanizmalar çalışmaya
başladı..
Neye?
Sınırların
yeniden belirlenmesi ve coğrafyanın bölüşülmesi organizasyonuna..
İyi
de Türkiye arada ne oluyor?
Hani
bir tabir vardır ya, ‘’atlar tepişirken olan çimenlere olur’’.. Galiba
düştüğümüz durum, manzara öyledir..
Oyun
kurucusu olma iddiasıyla çıktığımız sahada neredeyse silindik, kaybolduk, hatta
‘’yersen’’ misali önümüze sürekli kabul etmek zorunda kaldığımız defactolar
yaratılıyor..
Türkiye’nin
hiç kabul edemeyeceği şartlar dayatılıyor, dün söylediği bugün için yenip yutuluyor..
Örnekleme
yaparsam; ‘’PYD eşittir PKK’’ denklemi bizzati devletin başı tarafından
söylendi ancak Obama’nın telefonuyla çark edildi..
Kobani’ye
Türkiye’den silahlı müdahale edilemez derken geri adım atıldı ve Peşmergeler
gelecek, Türkiye sınırından Kobani’ye geçecek ve IŞİD ile savaşacak..
Uluslararası
diplomaside tüm bu olup bitenlerin anlamı şudur:
‘ABD
ve koalisyon devletleri; ‘havadan silah ve mühimmat yardımıyla
Suriye
Kürt Silahlı Güçleri olan PYD’yi resmen tanıyor ve meşru buluyor’ demektir.
Türkiye
ise topraklarını silahlı Peşmergelerin geçişine izin vererek Suriye’deki savaşın
resmen tarafı olmuştur. Aslında otonom bir devlettin askerlerini başka bir
ülkenin topraklarına geçişine izin vererek Türkiye savaş suçu da işlemiştir.
Böylece
PKK’nın Suriye kolu PYD, Türkiye tarafından muhatap kabul edilmiş, müzakere
yürütülmüş ve yardım edilmiştir.
Somut
kanıtı olarak gösterilen fotoğraf çok nettir. Kobani’de savaşan PKK Diyarbakır
sorumlusu, yaralı olarak Suruç devlet hastanesine getirilmiş, tedavi edilmiş ve
tutuklanmıştır. Daha ne olsun..
MHP’nin
de destek verdiği tezkere çıkmış ve yabancı askerlerin Türkiye topraklarını
kullanmasına izin verilmiştir. Ağır silahlarıyla Peşmergelerin Türkiye
topraklarından Kobani’ye geçmesi durumunda MHP yönetimi, tabanına bunu nasıl
izah eder, nasıl anlatır; inanın ben de bilmiyorum.
Velhasıl
tarih yazılıyor, ama maalesef Türkiye figüran oluyor..
‘’Uçuşa
yasak bölge, güvenli bölge’’ gibi Türkiye tezlerini, taleplerini kimse dikkate
almıyor. En kötüsü de istemediği her şey dayatılıyor ve zorla kabul
ettiriliyor.
Daha
vahimi 10 yıllara uzanacak kaotik sınırlarla; bizi baş başa koyuyorlar..
Avrupa
ve ABD elbette kendi güvenlikleri için sorun olan hayalperest cihatçı
vatandaşlarının da Suriye ve Irak topraklarında savaşla ölüp gitmesini
sağlıyor..
Birileri
hem IŞİD’e hem de PYD’ye silah ve mühimmat veriyor ya da satıyor, böylece
savaşın uzunca zamana yayılmasını istiyor..
Oyun
içinde oyun varken biz Türkiye yandık ki ne yandık..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder