AK
Parti olağanüstü kongreye tek aday olarak giren Sayın Ahmet Davutoğlu önce
genel başkan, sonra başbakan oldu.
Peki,
gerçekten başbakan oldu mu?
Bence
hayır..
Neden?
Valla
çok basittir.
Hani
1 Eylül’de Yargıtay’ın düzenlediği ‘adli yıl’ açılışı vardı ya,
Hani
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘’eğer Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu
katılırsa, katılmam’’ dedi ya,
Yargıtay
resmi davet gönderiyor..
Kimlere?
İşte
Cumhurbaşkanına, işte başbakana, işte adalet bakanına, işte TBMM Başkanına..
Tören
başlıyor ve ne oluyor?
Yürütmenin
başı, ‘adli yıl açılış’ davetine icap etmiyor..
Yargı
ve adalet işlerini koordine eden bakan katılmıyor..
En
önemlisi yasamanın başı katılmıyor..
Malumunuz
demokrasi yargı, yürütme ve yasama olarak 3 ayak üzerinden gider, hani bu klasik
tarif 200 yıldır söylenir ya..
Yahu
arkadaş cumhurbaşkanı mazeret bildirip katılmıyorsa; yasamanın başı olan TBMM
başkanı niye katılmıyor?
Adalet
bakanı kendinin koordine ettiği kurumun açılışına niye gitmiyor?
Hele
daha çiçeği burnunda, henüz başbakanlık kodluğuna yeni oturmuş, mürekkebi bile
kurumamış Başbakan Davutoğlu neden katılmaz ki?
Başbakan
olmuş ama BAŞ bakan olamamış bence..
En
mühimi AK Parti LİDERİ ve BAŞ bakan olma fırsatını ıskaladı..
Peki,
ıskaladı da ne oldu?
Bana
göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir danışmanı, bir bürokratı gibi pozisyona
girdi..
Sonuçları
nedir?
Ne
içerde, ne de dışarıda kimse dikkate almaz, sarf ettiği sözün hiç hükmü
kalmaz..
Bundan
sonra siyasi geleceği artık hep topal ördek misali gidecektir, yazık etti
kendine..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder