15 Mart 2013 Cuma

PKK, Türkiye ve Kürtler..


Kim ne derse desin 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması’ndan bu yana Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en önemli eşiklerden birisi yaşanıyor.

 

Nasıl mı?

 

Türkiye Cumhuriyeti içinde Türk Milleti (bünyesinde Türkler, Kürtler, Çerkezler, Araplar, Boşnaklar, Bulgarlar..)  ile Ermeni ve Rum azınlıktan oluştuğu yazılıyken Kürtler, PKK nezdinde yeni bir statü kazanma yolunda bambaşka bir aşamaya geçildi..

 

Peki, kısaca bu döneme nasıl gelindi?

 

(Yaşım gereği öncesini görmedim) 1970 yıllarda başlayan KAWA gibi Kürt siyasi hareketi, 1980 yıllarda PKK adıyla silahli mücadele evresine geçti. 2013 yılı başında ise İmralı süreci adıyla silahsız mücadele dönemi için yeniden start verildi.. Kürtler nezdinde PKK’nın kazandığı yeni statüyle siyasi çalışmalarına ya BDP içinde ya da başka bir partiyle devam edecektir.. Sağ cenahta çok dillendirilen ‘’PKK tüm Kürtleri temsil etmiyor’’ savı doğru gibi görünsede aslında doğru değildir. Çünkü statü talep eden PKK’yı destekleyen yine Kürtlerdir.. Statü talep etmeyen ama PKK’yı da dışlamayan büyük çoğunluk vardır. Bunlar ‘Beyaz Kürtler’ olarak tarif edilir. İşte tuzu kuru, düzeni kurulu Kürtlerdir.. Siyasi statü elde eden PKK, gelecekte Beyaz Kürtleri de kazanacaktır.

 

Yeni siyasi statünün ya da siyasi yapının içine KCK tutukluları ile silah bırakan PKK’nın önemli bölümü katılacak, böylece hem bölgede hem de tüm Türkiye’de bambaşka siyasi mücadele dönemi başlayacaktır.

 

Peki, neler olabilecek?

 

Dünya konjonktürü ne kadar el verirse, Kürt toplumunda karşılığı ne kadar bulunursa; özerklik, federasyon, konfederasyon, bağımsızlık gibi taleplerin de o kadar gerçekleşme şansı doğacaktır.. PKK’nın ve Öcalan’ın bu alanda talepleri şimdilik AB müktesebında yer alan ‘Yerel Yönetimler Özerkliği’ yasal düzenlemesiyle yetineceği ya da karşılanacağı aşikardır..

 

Devlete karşı işlenen suçlar çerçevesinde özellikle KCK tutuklalarına, silah bırakan PKK’lılar için kısmi af gelebilecektir..

 

Diğer yandan gerekli insan kaynağı bulundukça bölge okullarımızda Kürtçe eğitim-öğretim yapılabilecektir..

 

Başka neler olabilir derseniz gerisi ıvır zıvırdır..

 

Peki, bu yazıyı niye kaleme aldım?

 

Maalesef ne olup bittiğini tam olarak bilemeyen insanlara düşüncelerim doğrultusunda bir parça kaynak olabilmeyi amaçladım.

 
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: