Adnan Oktar Hocayı, Beyaz TV’de, 16 Kasım 2011 Çarşamba akşamı canlı yayında, 17 Kasım 2011 Perşembe akşamı banttan Med-Cezir isimli programın tekrarını izledim…
Hemen ilk izlenimlerimi paylaşayım…
Adnan Hoca, bir kere çok zekidir. Diğer cemaatlerden önemli farkı ise Türk-İslam doktrinin ısrarla savunmasıdır… İlginç bulduğum ise direk, bodoslama fikir ve düşünce yansıtma yöntemidir.
Neyse esas yazımın başlığını anlamlandıran diyaloglara sıra geldi…
Adnan Hoca, program moderatörü, ünlü Gazeteci-Yazar Nagehan Alçı konuşuyor.
Şimdi gelelim diyaloglara:
Nagehan Alçı: Çok güzel kadınlarla program yapıyorsunuz, onlara iltifatta yapıyorsunuz, neden?
Adnan Hoca: Siz mesela çok güzelsiniz benim için… Güzel bir insanla karşı karşıya olduğumda benim içim açılıyor. Yani hakikaten, söyleyeyim elektrik alamayacağım, güzel görmediğim insanla konuşurken sıkılıyorum.
Nagehan Alçı: O yüzden mi sizin etrafınızda çok güzel insanlar var, hem kadınlar hem de erkekler?
Adnan Hoca: Eşyalar güzel, yiyecekler güzel, kıyafetler güzel, müzik güzel, etrafımda her şey güzel…
Nagehan Alçı: Ama Allah’ın her yarattığını sevmek gerekmez mi?
Adnan Hoca: Onların ahlakı güzelse severim ama çirkinse çirkin olur, yalan ve çok ayıp olur, çirkinse güzel demek hakaret olur…
Nagehan Alçı: Peki, sizin televizyon programınıza güzelden ziyade son derece cüretkar kıyafetlerle program yapan hanımlar var, bu İslam’a aykırı olmaz mı?
Adnan Hoca: İslam’a aykırı diye diye bu hanımları uzak tuttular, bu da bir politikadır, yani Türkiye’nin yüzde 70-80’ni açıktır kadınların…
Nagehan Alçı: Siz örtünmeye teşvik etmiyor musunuz kadınları?
Adnan Hoca: Ben ayeti söylerim ama baskı yapmam. Mesela çarşaflı kız arkadaşlarım var, başörtülüler de var, onları da yayına çıkartıyorum… Ben çarşaflı hanımları da, başörtülü hanımları da, dekolte hanımları da savunuyorum… Onları ben ezdirtmem yobazlara…
Nagehan Alçı: Programda dekolte hanımları mı tercih ediyorsunuz?
Adnan Hoca: İşte hepsi var, çarşaflı bir tek benim televizyona çıktı.
Nagehan Alçı: Yaklaşık etrafınızda 300 kişi var, cemaat diyeyim size?
Adnan Hoca: Arkadaş grubu…
Nagehan Alçı: Benim gördüğüm kadarıyla etrafınızda çirkin hiç kimse yok. Siz seçiyor musunuz? Fiziğini beğenmediğiniz birine sen gelme diyor musunuz?
Adnan Hoca: Ben gelme demem ama genellikle güzeldir etrafımdaki insanlar…
Nagehan Alçı: Nasıl oluyor?
Adnan Hoca: Ben seninle konuşmam demem ama ben özellikle sizle programa çıkmak istedim. Çünkü siz güzel insansınız.
Nagehan Alçı: Çok teşekkür ederim…
Adnan Hoca: Hem çok zekisiniz hem de çok çok güzelsiniz…
Nagehan Alçı: Ben güzel olmasam sizin karşınıza oturamayacaktım. Bu adil bir tavır mı?
Adnan Hoca: Eğer bu suçsa ben bu suçu işliyorum. Ben güzel insanla konuşurum…
Programda aklımda kalan diğer ilginç notları sıralayayım…
-Taha Akyol’un oğlu Mustafa Akyol’a sitemkar göndermeler yapıldı. Daha önce Adnan Hoca’nın talebesi olduğu, sonradan ayrıldığı… Hatta Mustafa Akyol telefonla bağlanmak istedi ama izin verilmedi…
-Cüppeli Ahmet Hoca ile aralarının pek iyi olmadığı açıktır. Bu arada Cüppeli Ahmet Hoca hakkında bir video mu, film mi neyse yayından kaldırılmasını Adnan Hoca sağlamış…
-Adnan Hoca, Ergenekon tutuklusu Tuncay Özkan ile emniyetçi Adil Saçan’ın yalancı tanıkla tezgah kurduklarını, ayak baş parmağına cereyan verilerek işkence yapıldığını iddia etti…
-Yanında duran birinin, kendisinin verdiği fikirlerle iş ve ticaret yaptığını, çok zengin olabildiğini söyledi…
-İsrail’de, mason localarında en sevilen İslami şahsiyetin Adnan Hoca olduğunu, çünkü Müslümanlığın dışlayıcılığı kabul etmediğini buna karşın Hitler’i, Marksist-Leninist fikirleri hiç sevmediğini, dünyada Darwin teorisini kendisinin çürüttüğünü, iddia etti…
-55 yaşında olduğu, içki ve sigara içmediği, imam veya resmi nikahı olmadığı, gelecekte de düşünmediği…
-2023 yılına kadar Türkiye’nin Balkanlardan, Ortadoğu ve Aysa’da çok büyük ve güçlü devlet olacağını söyledi…
İyi de bu yazının başlığı nerden kaynaklandı diye sorabilirsiniz… İşte tam da oraya geldik.
Valla Adnan Hoca, çok yaşar çok… Çünkü hep güzellerle istişare ediyor, güzellerle teşviki mesai yapıyor, güzel evlerde ikamet ediyor, güzel eşyalar kullanıyor, yaşamında asla çirkin hiçbir şeye yer vermiyor… Daha ne olsun çok yaşaması için…