1 Kasım 2011 Salı

İzzet Yıldızhan ve Nihat Doğan meselesine ters açıdan bakış…


Önce polis ifadelerinden basına yansıdığı kadarıyla olayı sizlere özetleyeyim…

Sayın İzzet Yıldızhan Bey ve Sayın Nihat Doğan Bey bir bakanımızın düğün davetlisi olarak Ankara’ya giderler…


Düğün sonrası ayrı ayrı odalarda ancak aynı otelde kalırlar.

Ne olduysa ondan sonra olur zaten..

İzzet Bey mi çağırdı yoksa birisi mi gönderdi, belli değildir ama 4 eskort kız İzzet Beyin, odasına gelir… Aynı odaya 2 kez Nihat Bey de gider…

İzzet Beyin, eskort kızlara karşı darp ve şiddet uyguladığı iddiası ve eskort kızların şikayetçi olmaları üzerine konu adliyeye intikal eder. Tabi, kıyamet o andan itibaren kopar…

Nihat Bey, kendini savunuyor ve özetle şunları diyor: ‘Benimle olayın ilişkisi yoktur, ben odaya 2 kez girdim ve çıktım.’

İzzet Bey, kendini savunuyor ve özetle diyor: ‘Bana linç ediliyor’

Ulan arkadaş! Ortada 1 otel, 1 otel odası, 4 eskort kız, İzzet Yıldızhan ve Nihat Doğan yok mu? Var…

Ne peki, bu kadar tantananın nedeni?

Gizli buluşmanın ortaya çıkmasıdır yani deşifre olmasıdır. Eskort kızlar şikayetçi olmasaydı, herkes normal hayatını sürdürecek, kızlarda 200’er dolarlarını alıp gideceklerdi oysa…

İzzet Bey, muhafazakar kitleye hitap eden Kanal-7 televizyonunda program yapıyor…
Nihat Bey ise dindar kesime sürekli mesaj veriyor ve sözleriyle çok yakın duruyor… Her ikisi de sözleriyle, pozisyonları uyumsuz yakalandılar, büyük patırdı da bundan koptu zaten… Yoksa bekar 2 erkek, böyle bir manzaradan niye rahatsız olsunlar ki?

Bence üzerinde durulması gereken esas nokta ‘ES’ geçilmektedir. Eskort kızlara şiddet uygulandı mı, uygulanmadı mı? Alınan sağlık ve doktor raporu ne diyor? Şiddet var mı, yok mu? Bence gerisi laf-ı güzaftır…
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: