Aman ha, aman dikkat!
13.10.1983 tarih 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KYTK) gereği motorlu araç sahibi herkes aracı için her yıl Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi düzenlemek zorundadır.
Bildiğiniz gibi bu poliçenin yaptırılmaması durumunda araç bağlanır ve trafik cezası kesilir.
Bence burası hiç önemli değildir. Poliçenin asıl önemi kaza vukuunda araç sahibi ve kusurlu sürücüsünü yüz binlerce TL tazminat külfetinden korumasıyla ortaya çıkıyor.
Nasıl mı?
Allah göstermesin ama trafik kazalarında her yıl kaybettiğimiz insan sayısının 10 yılda ortalama bir ilçe hatta bir ilimizin nüfusuna denk düştüğü gerçeği ortadadır. Örneğin içinde Ahmet, Mehmet, Hasan olan 3 kişi binmiş özel araçla Bucak’tan yola çıksın; derken yolda Hüseyin’e çarpsın, şarampola yuvarlansın.. Çarpılan evli Hüseyin ölsün, araç içinde bekar olan Mehmet ağır yaralansın diyelim..
Sigorta şirketlerinin, SGK’yla anlaşması gereği trafik kazası yaralılarının tedavi giderleri karşılanmaktadır.
Ölen Hüseyin’in eş ve çoçukları araç zorunlu sigorta poliçesi düzenleyen şirketten hemen ‘’destekten yoksunluk tazminatı‘’ isterler ve hemen ödenir.. Bu tazminat miktarı 1.3.2010 tarihi itibarıyla kişi başına 175.000 TL’ye yükseltilmiştir. Muhtemelen 2013 yılı için 250 bin TL’dir.
Yaralanan Mehmet ise tedavisi sonrası sakat kaldıysa; aynı sigorta şirketinden hemen ‘’destekten yoksunluk tazminatı’’ ister, maluliyet oranında yapılacak hesaplamalarla o yıla ait belirlenen tazminatı hemen ödenir. Bunlara ilaveten hem Mehmet hem de Hüseyin’in yakınları mahkemeye manevi tazminat davası da dava açabilir.. Mahkemenin takdir edeceği manevi tazminatı sigorta ödemez.
En önemlisi bu tazminatı isteme hakkınız geriye dönük 10 yıla kadar uzanmasıdır. Yani 2003 yılında benzer bir durum/kaza yaşadıysanız, destekten yoksunluk tazminatını 2013 yılında bile istenebilir ve 2003 yılının tazminat miktarı ödenir.
Peki, bu tazminat miktarı 2013 yılı için azami ya da tavan 250 bin TL ise kimin ne kadar alacağı, neye göre belirlenir?
Sigortadan alınacak tazminat kazada hayatını kaybeden kişinin geliri, eğitimi, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi kriterlere göre belirlenir.
Soru şudur: İyi de araç sahibi zorunlu trafik sigortası yaptırmamışsa ve bu kaza olmuşsa; ne olacak? Yaralı ve ölen kişiler ‘’destekten yoksunluk tazminatı’’ isteyebilirler mi? İsterlerse, kimden?
Evet, isterler.
Kimden?
Garanti Fonu olarak bilinen ve 14.6.2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile Güvence Hesabı adını alan bu kurumdan.. Ancak Güvence Hesabı, yaptığı ödemeyi poliçe yaptırmayan araç sahibi veya sürücüye rücu ederek talep eder.
Kaza yapan araç çalıntı veya poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse; yine ‘’Garanti Fonu’’ devreye girer ve ‘destekten yoksunluk tazminatı’ öder..
Başka ne zaman Garanti Fonu devreye girer?
Diyelim ki bir araç size çarptı ve kaçtı. Plakası okunmadı ve araç bulunamadı. Kaza sonrası tedavi gördünüz ve sakat kaldıysanız; yine ‘’Garanti Fonu’’ maluliyet tazminatı ödemekle yükümlüdür.
Peki, sürücünün kusurlu olması ve ölmesi halinde tazminat isteme hakkı var mıdır?
Okuduğum kadarıyla son Yargıtay kararı kusurlu da olsa tazminat hakkı vardır.
Niye bu konuyu yazdım?
Geçen gün TV’de sigorta programını izledim. Bu konuyu bilmeyen binlerce vatandaşımızın olduğunu düşünerek; bilgilendirme yapayım, belki birisine faydam olur diye bu yazıyı kaleme aldım.. Daha ayrıntılı bilgileri hukukçularınızdan ve sigorta şirketinizden alabilirsiniz..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder