16 Ekim 2009 Cuma

Adalet, adaleti arıyor ama bulamıyor…


Adalet yaralı mı?

Adalet var mı?

Adalet nerede?

Adalet terazisi kusursuz mu?

Bu sorulara yanıt vermeden önce CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, mizansen kalıpta adaletin halini bakın nasıl anlatıyor?

Başbakan Tayyip Erdoğan, İsviçre’ye gidiyor.

İsviçre Başbakanı kendisine bakanlarını tanıtıyor.

Başbakanım diyor işte bu bizim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, bu Sağlık Bakanı, bu Denizcilik Bakanı…

Tayyip Bey diyor ki:

-Nasıl olur burada deniz yok ki, nasıl Denizcilik Bakanı olur?

Bunun üzerine İsviçre Başbakanı şu karşılığı veriyor:

-Sayın Başbakanım sizde de Adalet yok ama Adalet Bakanı var…

2004 yılında başlayan bir tazminat davası, tam 5 yıl sonra 2009 yılında bitiyor.

50 milyarlık tazminat davası oluyor 100 milyar…

Neden?

Geçen 5 yılın faizleri ekleniyor da ondan…

Gecikmeye neden olan kim?

İlgili mahkeme…

İlgili mahkeme kime rücu ediyor?

Tazminat ya da alacak davasının davalılarına…

5 yıllık gecikmeden davalıların ne kusuru var?

Yok.

İlgili mahkeme 5 yıl süren gecikme için nasıl bir neden gösteriyor?

Dosya fazlalığını…

İyi de bu durum kimden kaynaklanıyor?

Adalet sisteminden değil mi?

Evet.

Evetse bu mağduriyet ne olacak?

2 avukatın sohbetine kulak misafiri oldum. Bakın ne duydum?

Bir kadastro davası tam 20 yıldır sürüyormuş…

Dev-Genç davası daha geçen gün bitmedi mi? Tam 29 yıl sonra…

AİHM, sürekli Türkiye’yi adaletin gecikmesi dolayısıyla mahkûm etmiyor mu?

Ediyor.

Adalet sistemimizi ne zaman sorgulayacağız?

Adalet sistemi deyince ne anlıyoruz?

Mahkemeler, yargıçlar, savcılar, Yargıtay, temyiz, adalet bakanlığı…

Temyiz edilen dosyalar 2 yıl, 3 yıl, 4 yıl, 5 yıl Yargıtay’da bekleyebiliyorsa bu adalet sistemi nasıl düzelecek ve nasıl hızlı çalışacak?…

Geciken adalet aslında adaletsizlik değil mi?

Çözüm nedir?

Konunun uzmanı değilim ama bir yerde adaletin mağduruyum. Pratikte yaşadığım güçlükler ışığında önerilerim şunlardır:

Bir dava başlamalı ve en geç 6 ay içinde sonuçlandırılmalıdır.

Dosya için hazırlık dönemi (bilirkişi raporu, deliller, iddialar, savunmalar…) 3 ay geçer. Hemen sonuçlanmak üzere dava kısa aralıklarla devam eder ve biter…

Biten dosyaların hepsi ANKARA’ya Yargıatay’a gitmemesi gerekiyor. Mutlaka bölge Yargıtayları kurulmalıdır. Davaların büyüklüğü göz önünde alınmalıdır. Örneğin 2 yıla kadar ceza davaları, 100 bin TL’ye kadar alacak ya da tazminat davaları kurulacak bölge Yargıtay’ına gitmelidir.

Bana göre Türk toplumun adalete olan inancı hızla kaybolmaktadır. Bu durum ülke, devlet, vatandaş ilişkisine ağır darbe vurmaktadır. Bu ülkede olası kargaşaların kaynağı asla terör, yalanlar, yolsuzluklar olmaz. Ama adaletsizlik duygusu topluma yerleşirse; işte o zaman en büyük kaos yaşanır.

Bir vatandaş olarak adalet üzerine benden bu kadar…

Aman dikkat! Adaletin kestiği parmak acımaz! Vecizesini adaletsizlik parmak kesiyor ve çok acıtıyor şekline dönmesin…

Saygı ve sevgilerimle…

Ömer Özdamar/15 Ekim 2009/Burdur-Türkiye

‘’Dünyamızı sorularımızın cesareti ve yanıtlarımızın derinliğiyle önemli kılarız. (Carl Sagan)’’

Siz hala kitabımı almadınız mı? O zaman adresi veriyorum:

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=439776

http://www.idefix.com/kitap/normal-otesi-ask-omer-ozdamar/tanim.asp?sid=UMSURS3EM4WBRLD0UYO8

Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: