1 Kasım 2017 Çarşamba

Burdur valimiz beni üzdü..


Bugün Burdur’a gittim..

Öykü Sahaf Kitapevine satılması için bir miktar kitap bıraktım..

Sonra tanıdığım, eşe-dosta uğradım ve kitaplarımı imzaladım..

Aklıma geldi, ‘’hazır gelmişken en büyük mülki idare amirimiz olan Burdur Valimiz Sayın Şerif Yılmaz’a da imzalı kitaplarımı takdim edeyim’’ dedim içimden..

Neyse valilik binasına girdim, valilik özel kalemine uğradım ve randevu talep ettim..

‘’Bucaklı yazar olduğumu, sadece 2 dakikasını alacağımı, imzalı kitaplarımı takdim edip ayrılacağımı’’ ifade ettim..

Özel kalemde randevuya bakan Hanımefendi, kimlik bilgilerimi, kitap isimlerini ve telefon numaramı yazdı..

Sayın valimizin, saat 14.00 civarında çalışma odasına geçtiği için müsait olunca telefon edileceğini söylendi bana..

Ayrıldım, yine başka mekanlara, arkadaşlara uğradım ve saat 16.00 civarına geldi..

Yine içimden ‘’Allah, Allah, herhalde unuttular, bir gidip sorayım’’ dedim..

İçeri girdim ve özel kalemden bana söylenen şu oldu:

Telefon edilmedi çünkü Sayın valimize arz edilmiş ama randevu yok.. İlaveten ‘’isterse kitabını bıraksın’’ demiş..

‘’Yok, kitap bırakmıyorum’’ dedim ve çıktım..

Çıktım ama çok üzüldüm..

Bucak’tan kalkmış gelmiş bir yerel yazara; 2 dakikalık randevu talebi kabul edilmemesi ‘’Bir vatandaş olarak beni çok üzdü.’’

Yine de sayın valimizin ‘’canı sağolsun!’

Başka da lafım kalmadı..,

Araştırmacı Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR




Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: