Üçgen Kavşak ‘’HAVUZ
PROJESİ’’ kaç aylar oldu, bir türlü bitirilemedi.. 30 Nisan 2015 günü
itibarıyla maalesef çalışmalar hala devam ediyor.. Ne zaman bitecek? Meçhul..
Şirinler Parkı
restore ediliyor ama hala ediliyor.. Artık yaz geldi.. Aileler, çocuklar parka
gidip, oturacaklar, oynayacaklar, soluklanacaklar.. Ne zaman tamamlanacak bu
restorasyon? Meçhul..
Gelelim, Bucak için
atıl-gereksiz bir yatırıma..
Soruyorum,
soruşturuyorum, bir türlü mantıklı, akılcı bir cevap alamıyorum..
Alkaya (Kehmalı)
köyüne sapan ana yola; altgeçit projesini kim, hangi akla hizmet onayladı?
Yazık değil mi bizim vergilerimize? 50-100 kişinin yaşadığı bir köye giriş-çıkış
rahat olsun diye en az 2 trilyonluk devasa yatırımı kim karar verdi? Oysa ki köye
olan sapağı 30 metre beriye çeksen ana yola giriş-çıkış gayet emniyetli
yapılır..
Olması gereken
yerlerde (ki Sayın Belediye Başkanımızın 30 Mart seçimleri öncesi dağıttığı
yapılacak projelerde vardır) hala faaliyet yokken.. Örneğin ‘’Kahveler alt-üst
geçit projesi’’ bir çivi vurulamamışken, Alkaya köy sapağına alt-üst geçit
yapımı; bana tuhaf bir durummuş gibi geldi..
Perşembe pazarının
olduğu yere ‘’Oğuzhan Çarşısı Projesi’’ ne oldu? Planlar çizildi, etütler
tamamlandı, yatırım kararı mı bekleniyor? Yoksa hiç başlanmadı mı? Bu proje
hangi aşamadadır?
Yapılan işler yok
mu?
Olmaz mı? Elbette
vardır.. Sayın Belediye Başkanımız, mesela asfalt konusunda müthiş atak yaptı.
Şehir-içi ana arteller (yollar) tamamen asfalt oldu.. Artık parke taşlarından
kurtulduk..
Yıllardır uğraşılan
sanayi yolunun yarısı asfaltlandı, muhtemelen yakın zamanda tamamı bitecektir..
Sayın Başkanım, ben
vatandaşın sorularını yazıla hale getiren bir elçiyim.. Soru sormaya,
yapılanları ve yapılmayanları yazmaya devam edeceğim..
Ulan bu ABD ve
yardakçısı Avrupalı emperyaller ne kadar yüzsüz, ne kadar ahlaksız, ne kadar
vicdansız devletler..
Daha dün gibi, olup
bitenler gözümün önünde film şeridi gibi akıyor..
Irak’ta insanlık
için şöyle tehlikeli, böyle psikopat Saddam portesi çizildi önce, tüm dünya
nezdinde şeytanlaştırıldı ve güya haklı olarak Irak’a müdahale edildi.. Hiç
sözü uzatmaya gerek yoktur. O dönemin ABD Dışişleri Bakanı Powel bakın ne dedi?
‘’Maalesef hepsi yalan çıktı, ortaya serilen kanıtların hepsi uydurmaymış,
çünkü Saddam’ın elinde uzun menzilli kimyasal başlık taşıyan silah falan yokmuş..’’
Herkese yutturulan bu
emperyal zoka sonrası tablo vahimdir: 1.5 milyon Iraklı öldü, daha ölecekler
çabası..
Güya demokrasi uydurmasıyla
‘’Arap Baharı’’ adıyla emperyal proje ortaya atıldı.. Kuzey Afrika kıyılarından
başlayarak, ta Orta Doğu’ya kadar iç karışıklığı ve isyanı yaydılar..
Libya gitti, Tunus
gitti, Mısır gitti, Suriye gitti, Sudan gitti ve en son Yemen gitti..
O ahlaksız Fransa ve
İtalya devleti, hemen savaş uçakları kaldırıp Libya’yı havadan vurdular, Libya
Lideri Kaddafi ölünceye kadar karadan, denizden havadan müdahaleye devam
ettiler.. Sonra şerefsizler çekip gittiler.. Birbirini boğazlayan halkları film
izler gibi yerleştikleri koltuklarından şimdi bakıyorlar..
Daha 2 gün önce Sicilya
adası ile Libya arasında, Akdeniz’in göbeğinde, bin kişilik mülteci taşıyan
gemi battı. İşte buradan ilan ediyorum. O gemyi İtalya ve diğer devletlerin
ortak kararıyla batırıldı..
Neden?
Gelmesinler..
Hem ülkeyi karıştır,
hem de savaştan, kaostan kaçanları denizde balıklara yem et.. Bu nasıl anlayış,
bu nasıl yüzsüzlük..
Kimse bana din
savaşı falan demesin.. ‘’Şu anda ağırlıklı olarak Müslüman ülkeler üzerinde
emperyal operasyon yapılıyor’’ denmesi doğrudur. Ancak bu ülkelerin zengin
petrol yataklarına sahip olma şansızlığı vardır. Petrol, doğal gaz olmasın,
kimse rahatsız etmez..
İşte Ukrayna
örneği.. Hıristiyan, Hıristiyan’ı boğazlıyor.. Bu da emperyal oyunun başka bir örneğidir..
Peki, dinle alakası
yoksa neyle alakası vardır?
Para-para-para..
O mültecilerin
cesetlerini gördüm, yüzme bilemeyen çocuklara üzüldüm ve gözlerim yaşardı.. Bu durum karşısında; bildiklerimi,
hissettiklerimi yazmazsam kendime ve inandığım değerlere ihanet etmiş
olacaktım..
Mültecilerin dramı,
insanlığın yalanı, resmen hepimizin yüzüne vurulmasıdır.. Tabii, anlayana.. Gözleri
kapalı, aklı yamalı, vicdanı kaskatı ise yapılacak iş ve söylenecek laf
yoktur..
BURDUR
ili sınırları içinde yaşayan toplam seçmenin:
118.864
Merkezlerde,
5.464
Beldelerde,
67.438
Köylerde yaşamaktadır.
BURDUR merkez,
Bucak, Gölhisar, Yeşilova ilçelerinde duruma bakmak, seçimin ne olacağına dair
bilgileri yeterlidir.. Çünkü toplamın neredeyse 5/4’ü yani 150 bine yakın seçmen
buralarda kümelenmiştir.
Önce BURDUR merkez, Bucak, Gölhisar, Yeşilova
ilçelerinde 2007 ve 2011 Genel Seçim Sonuçları’na göz atalım, sonra tahmin
yapalım..
Burdur Merkez
2007 genel seçimleri geçerli oyların dağılımı:
AKPyüzde36,51 oranında 20.669 oy,
CHPyüzde 28,29 oranında 16.013 oy,
MHPyüzde 19,75 oranında 11.179 oy..
Burdur Merkez
2011 genel seçimleri geçerli oyların dağılımı:
AKPyüzde41,50 oranında
25.954 oy,
CHPyüzde 32.60 oranında 20.388 oy,
MHPyüzde 18,69 oranında 11.688
oy..
Burdur Merkez
2015 genel seçimleri geçerli oyların dağılımı TAHMİNİ:
AKP20 bin civarı oy,
CHP25 bin civarı oy,
MHP15 bin civarı oy alır..
Yeşilova İlçesi
2007 genel seçimler geçerli oyların dağılımı:
CHP yüzde 33.43 oranında 4.336 oy,
AKP yüzde 29.76 oranında 3.861 oy,
MHP yüzde 19.26 oranında 2.498 oy,
DP yüzde 6.78 oranında 880 oy..
Yeşilova İlçesi
2011 genel seçimler geçerli oyların dağılımı:
CHP yüzde 42.08 oranında 5.219 oy,
AKP yüzde 36.39 oranında 4.514 oy,
MHP yüzde 14.66 oranında 1.818 oy..
Yeşilova İlçesi
2015 genel seçimler geçerli oyların dağılımı TAHMİNİ:
CHP 5.500 oy,
AKP 4.000 oy,
MHP 2.000 oy..
Gölhisar İlçesi
2007 genel seçimler geçerli oyların dağılımı:
AKP yüzde 55.36 oranında 7.313 oy,
MHP yüzde 12.74 oranında 1.642 oy,
CHP yüzde 12.16 oranında 1.567 oy,
DP yüzde 11.48 oranında 1.479 oy,
Gölhisar İlçesi
2011 genel seçimler geçerli oyların dağılımı:
AKP yüzde 63.39 oranında 8.754 oy,
CHP yüzde 15.72 oranında 2.171 oy,
MHP yüzde 12.70 oranında 1.754 oy,
Gölhisar İlçesi
2015 genel seçimler geçerli oyların dağılımı TAHMİNİ:
AKP 8.000 oy,
CHP 2.000 oy,
MHP 2.500 oy..
Bucak
İlçesinde 2007 genel seçimlerinde geçerli oyların partilere göre oy dağılımı:
AKP yüzde 55 oranıyla 19.250 oy,
MHP yüzde 16 oranıyla 5.840 oy,
CHP yüzde 12 oranıyla 4.205 oy,
Bucak
İlçesinde 2011 genel seçimlerinde geçerli oyların partilere göre oy dağılımı:
AKP yüzde 59 oranıyla 23.247 oy,
MHP yüzde 20 oranıyla 7.876 oy,
CHP yüzde 15 oranıyla 5.873 oy,
Bucak
İlçesinde 2015 genel seçimlerinde geçerli oyların partilere göre oy dağılımı TAHMİNİ:
AKP 20 bin oy,
MHP 12.000 oy,
CHP 5.000 oy..
Buraya kadar kim ne aldı?
AKP 52 bin oy,
CHP 38 bin oy,
MHP 31 bin 500 oy..
Geriye Ağlasun, Çeltikçi,
Karamanlı, Altınyayla, Kemer, Çavdır içlerine ait 40 bin civarında oy kalıyor..
İşte bunları da dağıtın..
Hadi bir de geneli
vereyim ve tahminimi söyleyeyim..
Burdur
genelinde 2007 yılı seçimlerinde geçerli oyların partilere göre dağılımı şöyle
olmuştur:
AKP yüzde 41.44 oranında 65.479 oy,
CHP yüzde 21.31 oranında 33.673 oy,
MHP yüzde 18.63 oranında 29.437 oy,
DP yüzde 9.69 oranında 15.303 oy,
GP yüzde 2.57 oranında 4.059 oy,
SP yüzde 2.51 oranında 3.969 oy..
Burdur
genelinde 2011 yılı seçimlerinde geçerli oyların partilere göre dağılımı şöyle
olmuştur:
AKP yüzde 48.96 oranında 81.281 oy,
CHP yüzde 25.37 oranında 42.113 oy,
MHP yüzde 18.65 oranında 30.965 oy..
Burdur
genelinde 2015 yılı seçimlerinde geçerli oyların partilere göre dağılımı TAHMİNİ
şöyle olur:
AKP 70 bin oy, (11 bin oy kayıp)
CHP 45 bin oy, (3 bin oy artış)
MHP 40 bin oy, (9
bin oy artış)
SP-BBP ittifak 5 bin oy..
Şimdide neden böyle bir tahmin yaptım?
Kayıp gerekçeleri:
-Aday belirleme..
-Bölünme..
-Motivasyonsuzluk..
-Genel konjonktür..
Artış gerekçeleri:
-Aday belirleme..
-Bucak faktörü..
-Motivasyon..
-Genel konjonktür..
7 Nisan 2015 günü de söyledim, bugün de aynı tezim de
ısrarlıyım.. AKP yanlış aday belirmesi nedeniyle seçimin sonucunu 2 ay
öncesinden ilan etti.. 1-1-1 olacak, kim ne yaparsa yapsın, bu sonuç değişmez..
Hem aynı meslekten
olup, hem de aynı dönem işe başlayanların 30-40 yıl sonra etkinlik çerçevesinde
bir araya gelmelerine; ‘’geçmişi geri çağırma seansı’’ diyorum ben..
1976-1979 yılları
arasında Çankırı Astsubay Hazırlama Okulu’nda yatılı okumuş, 1980 yılında
ASTSUBAY olarak mesleğe başlamış arkadaşların organize ettikleri etkinlik,
Gülhane Askeri Tıp Akademisi sosyal tesislerinde yapıldı.. Ben de ‘’geçmişi
geri çağırma seansı’’ adına koyduğum bu etkinliğe katılma şansını yakaladım..
Kimisi İstanbul’dan,
kimisi Ankara’dan, kimisi Konya’dan, kimisi Eskişehir’den, kimisi Çankırı’dan,
kimisi Antalya’dan, kimisi Burdur’dan (ki o benim:J) kısaca yurdumuzun 4 bir yanı dağılmış
meslektaşlar, yani emekli astsubaylar, öğrencilik yıllarımızdan tutun da, torunların
durumuna kadar sohbet, sorgulama ve öğrenme isteği 2-3 saatlik zaman dilimine
sığdırılıyor.. Zaman tahditli, soru azami.. İşte bu ikilem içinde geçmişin
anılarını, günümüze uyarlama beraberliği yaşandı..
Ta en ücra köşeye
sıkışmış, asla bir daha konuşulmam diye küsmüş, 37 yıl önceki enstantaneler,
anıcıklar, yeniden diriltildi, gün yüzüne çıkarıldı ve elbette tazelendi..
İşin doğrusu pek bu
tarz buluşmalara katılmazdım.. Ancak yakalanamayan zamanın hızla aktığı bir
dönemde, acı-tatlı anılarla dolu ‘’geçmişi geri çağırma seansına’’ son bir
hamleyle iştirak ettim.. Çok da iyi etmişim.. Bir daha ya görüşürüz, ya
görüşemeyiz; hepsiyle bir kez daha yad etmek muhteşem bir duygu depreşmesi yaşadık..
İçimizden belediye
başkanından tut, AK Parti yöneticisine kadar her türlü fikri savunan tam bir
mozaik vardı.. Ama bunların ‘’geçmişi geri çağırma seansında’’ hiçbir önemi ve hükmü yoktu.. Çünkü bizler orada; 37
yıl öncesine arıyorduk, soruyorduk, tarıyorduk..
Velhasıl harika bir
etkinlik, organizasyon yaşadım.. Emeği geçen ve katılan tüm arkadaşlarıma,
devrelerime tek tek teşekkür ediyorum, hepsini kucaklıyorum ve alınlarından öpüyorum..
Ocak ayı sonunda CHP
Parti Meclisi, milletvekili adaylarını belirlemek için Burdur ili dahil 45 ilde
hakim kontrolünde üye bazlı ön seçim kararı aldı..
Merkez İlçe'yle birlikte 11 ilçede seçimler Yüksek Seçim
Kurulu'nun belirlediği hakim huzurunda gerçekleşti. Partiye kayıtlı toplam 4
bin 290 üyenin 3 bin 402'si oy kullandı. Kullanılan oyların 3 bin 331 oy
geçerli sayılırken, 71'i ise geçersiz sayıldı.
İşte oy dağılım tablosu:
Gelelim esas
konumuza.. Kim, neden, nasıl kazandı ya da kaybetti?
Nereden başlanır, elbette
zafer kazanan birinciden..
Sayın Mehmet Göker, kullanılan
oyların neredeyse 2/3’nü alarak uzak ara şampiyon olmuştur.
Peki, hangi
etmenler, hangi faktörler, hangi şartlar, Doktor Sayın Mehmet Göker’i
birinciliğe taşımıştır?
Diğer bazı illerin
ön seçiminde de görülmüştür ki doktor aday adayları bir adım önde oldular..
Neden?
İşleri gereği CHP’li
üyelerle bir şekilde karşılaştılar.. Bu özel ve çok büyük avantajdır.
Merkez’de bu kadar
çok üyenin tercih etmesi sadece bu durumla açıklanabilir mi?
Bence hayır.. Bana
göre 2014 yerel seçimlerinde belediye başkanlığı ön seçiminde mağdur olduğu
izlenimi doğdu.. İşte o dönemin il yönetimi taraf olduğu ve Sayın Mehmet Göker’in
seçimi hak ettiği halde, o yüzden kaybettiği algısı zihinlere yerleşti.. Sonuç
olarak Burdur merkezde neredeyse her 2 üyenin 1’inden oy almaya başardı..
Memur olmasına
rağmen her seçim dönemi adaylığını cesurca açıkladı, bu yüzden çoğu kez sürgün tayin
yedi ama hiç yılmadı.. Tekrar aday oldu, tekrar aday oldu.. CHP’li üyelerin
beynine artık Mehmet Göker ismi nakış gibi işlendi..
Yapılacak ve
konuşulacak bir şey yoktur.. Haklı ve güçlü bir zafer elde etmiştir.
Peki, gelelim
kaybedene..
Sayın Süleyman
Erman, uzun yıllar CHP örgütünde çalışmış, emek vermiş, 2 dönem il başkanlığı
sonrası üyelerinin karşısına milletvekili aday adayı olarak çıkmıştır. Kendi
cenahından kazanacağına emindir ve en ufacık kuşku taşımamaktadır..
Ancak ne kadar
seveni ya da taraftarı varsa, en az o kadar da kızanı ya da karşıtı vardır.. Nedense
4.5 yıl süresince hep böyle bir siyasi taktik izlemiştir. Herkesi kucaklama
cihetine hiç gitmemiştir. İl başkanlığı süresince izlediği bu tutum; taraftarlarını
daha sıklaştırmış ve daha birbirine yakınlaştırmış ancak aynı oranda
karşıtlarını daha da keskinleştirmiştir, daha da öfkelendirmiştir..
Haliyle ön seçime bu
realite yansımıştır. Yaratılan karşıtlıktan dolayı üyelerin bir çoğu Süleyman
Beyin rakibine oy vermiştir..
Bu işten nasibini ya
da kendilerine düşen paylarını; İl Yönetiminde olan aday adayı Sayın Turan İş
ve aynı dönem ilçe başkanı olan Sayın Okan Kurd fazlasıyla almışlardır..
Sayın Kadir Koç ise
tanıtımda yaptığı etkili ve heyecanlı konuşması, yukarıya oynayan aday
adaylarının izlediği siyasi taktik, kendisini ikinciliğe taşımıştır..
Sayın Okan Kurd,
belki 11 aday içinde en çok çalışanlardan biridir. Yeşilova örgütü tam destekle
arkasındadır. Diğer aday adaylarının izlediği siyasi taktik gereği kendisine
ancak üçüncülükte yer bulmuştur.
Burdur ön seçim
konusunu son kez kaleme aldım, artık tüm CHP’li üyelerin 7 Haziran gününe
hazırlanması gerekir.. Sonuçta müstakil, bağımsız CHP’li yazarım, ne gördüysem,
ne yaşadıysam, sansürsüz çırılçıplak yazarım.. Aslında CHP için büyük katkı yapıyorum.
Çünkü yanlışların halının altına süpürülmesine izin vermiyorum..