Yazı yazmak
aslında yaşamı anlatmaktır… Kimisi yaşar ama sadece yaşar, kimisi de hem yaşar,
hem de yazar…
Yazmak bir
tutkudur… Çünkü öyle bir esir alır ki başka tutkulara da yer kalmaz…
Neyse yalnızlığı
anlatacaktım ki yazmaya dalmışım. Nereden girdim bu konuya anlamadım ya…
İnsanın bir
tarafı hep yalnızdır.
Yürüdüğünüz
cadde çok kalabalık olabilir, gezdiğiniz AVM’de çılgınca para harcayanların
şaşırtıcı doluluğu olabilir, lüks cafede uzunlaması masaya bile sığmayan
arkadaş grubunuz olabilir… Ama o yalnızlık tarafınız katiyen doldurulamaz.
Sakın niye
böyleyim demeyin!
İnsanoğlu
hep böyledir.
Yalnız
gelir, yalnız gider…
Doğarız,
ölürüz hep yalnız, hep yalnız…
En yakın,
en sevdiğin dostlarınla saatleri, dakikaları, saniyeleri geçirebilirsin ama o
yalnızlığın hiç geçmez ki…
Yalnızlığın
ilacı da yoktur.
Yalnızlığın
kilidini bulmaya çalışma. Boşuna ve beyhude çabadır.
Yalnızlık,
mahrem ve dokunulmaz kalarak insanoğluyla beraber ömür sürecektir.
Bu
gerçekliğe bir an önce alışmanız, inanmanız lazımdır. Ancak bunu
başarabilirseniz daha rahat ve daha huzurlu olabilirsiniz…
Yoksa ne mi
olur?
Hayal ve
tahayyül etme gücünüze bağlı olarak her şey olur…
Yalnızlık
tarafınızla barışık kalmaya özen göstereceksiniz.
Aksi halde
yenilgiye mahkum kalacaksınız..
Ömer ÖZDAMAR
2014
basımı ‘’DÜŞ’e Yazdım’’
#Kitap
#Βιβλίο
#Buch
#书
#Libro
#Livre
#Book
#ブック
#Книга
#كتاب
#ספר
#Bok
#Yazar
#Autor
#Συγγραφέας
#Автор
#Forfatter
#著者
#Autore
#Author
#מחבר
#लेखक
#Auteur
#作者
#مؤلف
Twitter : https://twitter.com/omerozdamar
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder