26 Aralık 2013 Perşembe

Kördüğüm, İstifa ve seçim..


İstanbul Başsavcısı, soruşturma savcısı, İstanbul Emniyeti, İstanbul Valisi, HSYK (Hakimler-Savcılar Yüksek Kurulu), hükümet, Adalet Bakanı, Başbakan..

İşte yukarıda saydığım kişi ve kurumlar çatışma halinde ve bir türlü adaletin tecellisinde karar alamıyorlar.. Kısaca KÖRDÜĞÜM vardır..

Bir vatandaş olarak yaşadığım ülkenin, bu durumda olmasından, valla resmen kaygı duyuyorum, hatta artık huzursuz oluyorum..

Peki, kim sorumlu?

Abi, oraya, buraya bakmam, hem de hiç aramam.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kim yönetiyorsa, sorumlusu elbette odur. Herhalde ben, sen, o hiç değiliz.. Biz vatandaş olarak 4 yılda bir sandığa gidip oyumuzu veriyoruz ve bizi yönet diye bir siyasi partiye yetki veriyoruz. Hal böyleyse, AK Parti iktidarı dışında sorumlu aramaya gerek yoktur, mahal de yoktur..

Neden?

Bağımsız Yargı organının düzgün çalışması için ne gerekiyor?

Yasama ve yürütme marifetiyle TBMM’den yasa, hükümetten yönetmenlik çıkarmaktır.

Unutmayınız ki yargının daha iyi ve daha işlevsel olacağını söyleyen AK Parti iktidarı, 2010 yılında önümüze anayasa değişikliği getirdi ve yüzde 58 halk oyuyla çıktı.

İşte HSYK kuruldu, işte yepyeni yönetmenlikler çıkarıldı. Ancak son 10 gündür yargı-yürütme krizi kördüğüme döndü..

Peki, kim sorumlu abi?

Tek sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır.

Bir savcı ‘soruşturma dosyasını tamamlıyor,  nöbetçi mahkemeden gözaltı ve arama kararı çıkartıyor, yürütmeye bağlı kolluğa (polise) hadi kararı uygula’ diyor..

Polis ise ‘hayır olmaz’ diyor..

Ulan bu ülke PATAGONYA mıdır?

Arkadaş, ben çete mete bilmem.. Başbakan dediğin her şeyi önceden öngörecek, önlemini alacak, ‘yok komplo, yok kirli oyun’ gibi mazeretlere hiç sığınmayacak...

Aslında bu acizliğin de itirafıdır.

Neden?

Ben bu ülkeyi yönettim ama çeteleri görmemişim, bilememişim, tuh ALLAH kahretsin deme lüksü yoktur abi bir başbakanın..

Bakın, basına yansıya tapelere göre bir başbakan, Büyükşehir meclisinde kabul görmeyen bir inşaat planı ve projesi için devreye girmez. Başbakanın böyle bir misyonu yoktur. Devlet sisteminin düzgün, eşit ve adaletli çalışması için gerekli yasaların çıkmasını koordine eder ve bunun uygulanmasına, işleyişine göz-kulak olur.. Koca bir başbakan imar işleriyle meşgul olur mu abi?

Hele evinde ayakkabı kutuları içine istiflenmiş 4,5 milyon dolar bulunan banka müdürü için çok dürüsttür, tüm rüşvet, kara para trafiğinin başrolünde olduğu iddia edilen İranlı iş adamı için hayır severdir demesi tam bir skandaldır.

Neden?

Konu yargıya intikal etmişken, mahkemede karar verilecekken, öncelikle başbakan tarafından beraat ettirilmesi; hukuk devletinin neresine sığar abi?..

Çare nedir?

Hemen TBMM toplanacaktır. Kördüğümü el koyacaktır ve çözüm için gerekli yasaları hemen çıkartılacaktır.
Ondan sonra en yakın arkadaşı ve bakanı Erdoğan Bayraktar’ın dediği gibi istifa edecektir, seçim için halka gidecektir.

Verdiği sözünde duracağına göre,
AK Parti tüzüğüne göre,
3 dönem sonrası milletvekili adayı olma şansı da olmadığına göre,

Sayın Başbakan Erdoğan, artık güzel bir emeklilik yaşamına hazırlansın derim..


Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: