İstanbul
Başsavcısı, soruşturma savcısı, İstanbul Emniyeti, İstanbul Valisi, HSYK
(Hakimler-Savcılar Yüksek Kurulu), hükümet, Adalet Bakanı, Başbakan..
İşte
yukarıda saydığım kişi ve kurumlar çatışma halinde ve bir türlü adaletin
tecellisinde karar alamıyorlar.. Kısaca KÖRDÜĞÜM vardır..
Bir
vatandaş olarak yaşadığım ülkenin, bu durumda olmasından, valla resmen kaygı
duyuyorum, hatta artık huzursuz oluyorum..
Peki,
kim sorumlu?
Abi,
oraya, buraya bakmam, hem de hiç aramam.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kim
yönetiyorsa, sorumlusu elbette odur. Herhalde ben, sen, o hiç değiliz.. Biz
vatandaş olarak 4 yılda bir sandığa gidip oyumuzu veriyoruz ve bizi yönet diye
bir siyasi partiye yetki veriyoruz. Hal böyleyse, AK Parti iktidarı dışında sorumlu
aramaya gerek yoktur, mahal de yoktur..
Neden?
Bağımsız
Yargı organının düzgün çalışması için ne gerekiyor?
Yasama
ve yürütme marifetiyle TBMM’den yasa, hükümetten yönetmenlik çıkarmaktır.
Unutmayınız
ki yargının daha iyi ve daha işlevsel olacağını söyleyen AK Parti iktidarı,
2010 yılında önümüze anayasa değişikliği getirdi ve yüzde 58 halk oyuyla çıktı.
İşte
HSYK kuruldu, işte yepyeni yönetmenlikler çıkarıldı. Ancak son 10 gündür
yargı-yürütme krizi kördüğüme döndü..
Peki,
kim sorumlu abi?
Tek
sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır.
Bir
savcı ‘soruşturma dosyasını tamamlıyor, nöbetçi mahkemeden gözaltı ve arama kararı
çıkartıyor, yürütmeye bağlı kolluğa (polise) hadi kararı uygula’ diyor..
Polis
ise ‘hayır olmaz’ diyor..
Ulan
bu ülke PATAGONYA mıdır?
Arkadaş,
ben çete mete bilmem.. Başbakan dediğin her şeyi önceden öngörecek, önlemini
alacak, ‘yok komplo, yok kirli oyun’ gibi mazeretlere hiç sığınmayacak...
Aslında
bu acizliğin de itirafıdır.
Neden?
Ben
bu ülkeyi yönettim ama çeteleri görmemişim, bilememişim, tuh ALLAH kahretsin
deme lüksü yoktur abi bir başbakanın..
Bakın,
basına yansıya tapelere göre bir başbakan, Büyükşehir meclisinde kabul görmeyen
bir inşaat planı ve projesi için devreye girmez. Başbakanın böyle bir misyonu
yoktur. Devlet sisteminin düzgün, eşit ve adaletli çalışması için gerekli
yasaların çıkmasını koordine eder ve bunun uygulanmasına, işleyişine göz-kulak
olur.. Koca bir başbakan imar işleriyle meşgul olur mu abi?
Hele
evinde ayakkabı kutuları içine istiflenmiş 4,5 milyon dolar bulunan banka
müdürü için çok dürüsttür, tüm rüşvet, kara para trafiğinin başrolünde olduğu
iddia edilen İranlı iş adamı için hayır severdir demesi tam bir skandaldır.
Neden?
Konu
yargıya intikal etmişken, mahkemede karar verilecekken, öncelikle başbakan
tarafından beraat ettirilmesi; hukuk devletinin neresine sığar abi?..
Çare
nedir?
Hemen
TBMM toplanacaktır. Kördüğümü el koyacaktır ve çözüm için gerekli yasaları
hemen çıkartılacaktır.
Ondan
sonra en yakın arkadaşı ve bakanı Erdoğan Bayraktar’ın dediği gibi istifa
edecektir, seçim için halka gidecektir.
Verdiği
sözünde duracağına göre,
AK
Parti tüzüğüne göre,
3
dönem sonrası milletvekili adayı olma şansı da olmadığına göre,
Sayın
Başbakan Erdoğan, artık güzel bir emeklilik yaşamına hazırlansın derim..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder