19 Ağustos 2013 Pazartesi

Sokağımızın asfaltlanmasını talep ediyoruz..


Geçen günü aynı sokakta oturan komşum anlattı..

Bucak Belediyesi her sokağı asfaltlıyor, bizim sokakta asfaltlansın.. İşte Mimar Sinan muhtarına söyledim ancak başarılı olamadım..

‘’Dur hele bakalım, bir de yazıyla başvuralım, o zaman inşallah gerçekleşir’’  karşılığını verdim..

Bu arada düğünler nedeniyle Bucak içinde muhtelif mahalle ve sokakları bizzat kendim gördüm. Ya asfaltlanmış ya da parke döşenmiş..

Belediye Başkanı Sayın Ramazan Ayaz, 1829 sokağı mağdur etmez, mutlaka asfaltı atar düşüncesindeyim..


Sokağımızda yaklaşık 15-20 seçmen vardır.. Seçim öncesi bizden istemesi, Sayın Başkanın yapması dileğiyle..

NOT: SAYIN BAŞKAN SOKAĞIMIZIN ASFALTLANMASINI SAĞLAMIŞTIR. TEŞEKKÜRLER..

16 Ağustos 2013 Cuma

AKP Dış Politikası Resmen Çuvalladı..


Halktan ustalık dönemi için oy istendi ama dış politikada çırakların bile yapmayacağı bariz hatalar yapıldı..

Çok fazla detaylarla kafanızı karıştırmayacağım. En son ve canlı örneklerle anlatacağım.

Sınıra sıfır noktasında PYD-EL NUSRA çatışması..

Burası neresidir?

Şanlıurfa ilimizin Ceylanpınar ilçesidir..

Ceylanpınar ilçemizde yaşayan vatandaşlarımız leblebi gibi yağan kurşunlarla, havanlarla, roketlerle ya ölüyor ya da yaralanıyor..

AKP Hükümeti’nin yönettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birinci vazifesi nedir?

Vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

Nasıl?

2 yol vardır. Ya çatışmayı sınır ilçemizden uzak tutarsın, ya da sınır ilçemizi boşaltırsın..

Yahu sürekli belediye hopörlerinden ilan yapılıyor: ‘’ey vatandaşlar, sakın evlerinizden dışarı çıkmayın’’

Ehee bir vatandaşımız evinin içinde kurşunla yaralandı..

Çok komik abi, bu kadar acizlik, bu kadar başarısızlık, bu kadar beceriksizlik herhalde Cumhuriyet tarihi yazmamıştır.

Ceylanpınar’ı boşaltmak ya da tahliye etmek istemiyorsan; atarsın 2 top mermisi kimse kalmaz orada.. Vatandaşını tehdit eden tehlikeyi kolayca bertaraf etmiş olursun.. PYD-EL NUSRA nerde çatışacaksa çatışsınlar ama benim vatandaşımı tehlikeye sokmasınlar.. Bu kadar basit kararı bile alamayan bir iktidardan bahsediyorum..

Hadi bunu geçtik.. Yahu duyunca aklım başımdan gidiyor.. ‘Bu nasıl iştir’ diye havaya sorular soruyorum..

Yine sınır ilçemiz Reyhanlı’da abi.. Atla, katırla, araçla 3 bin kişi geliyor ve mazot kaçakçılığı yapıyor.. Sınırımız artık kevgire dönmüş, giren-çıkan belli değildir..

Suriye’de ölümcül hata yapan AKP iktidarı, aynı hatayı Mısır konusunda da yaptı.

Nasıl mı?

Abi, ABD, AB desteğinde, eh halkın bir kısmına da yanına alarak askeri darbe yapıldı.

Seçimle gelmiş meşru devlet başkanı Mursi tutuklanmış. Mursi yanlıları ayaklanmış, meydanı doldurmuş, Türkiye pozisyonunu almış ve Mursi’ye tam destek vermiş..

Buraya kadar güzel..

İşin ciddiyetine varan AB ve ABD gelmiş Mısır’a.. Tamam, haklısınız ama meydanları boşalsın, kısa zamanda seçimler yapılsın ve demokrasiye geçilsin..
Türkiye dahil Müslüman Kardeşler ‘ısrarla askeri darbe yönetimi gitsin, Mursi geri gelsin’ talebinde bulundular..

Yahu hepsinin danışıklı dövüş olduğunu, hiç diplomasi bilmeyen beşikteki çocuk bile anlar..

Yapılacak olan bellidir.

ABD, AB ve Türkiye gözetiminde 6 ay ya da 12 ay içinde seçimlere gitmek ve yeni bir siyasi mücadeleye hazırlanmaktır.

Anlaşıldı ki Askeri Yönetim bilinçli olarak getirilmiş ve içinde oyun vardır. Mısır’ı bölmek, Mısır’ı zayıflatmak.. Aynısı Suriye’de oldu, bu Suriye filminin baş aktörü AKP iktidarıdır maalesef..

Yahu Mısırlı Müslüman kardeşleri mermilerin önüne niye atıyorsunuz?
‘ABD, AB ve Türkiye garantör olacak, 8 ay içinde seçime gidilecek’ mutabakatını imza altına almak varken insanları niye kırdırıyorsunuz?..

Bilin bakalım, Türkiye’nin paravan olduğu bu işlerden en karlı kim çıktı?

Tabi ki İsrail.. Askeri yönden en büyük tehdit kaleleri teker teker yıkılıyor.. Önce Irak, sırasıyla Suriye ve Mısır..

Bana göre yanlışın itirafıdır.

Ne mi?

Sayın Başbakan Erdoğan’ın açıklaması.. Ne diyor mealen?

Madem demokrasi önemli değildi, o zaman Suriye’yi niye karıştırdık?

Diyeceksiniz ki günaydın:J)

Şimdi anladınız mı niye çuvalladığımızı?


14 Ağustos 2013 Çarşamba

Bucak CHP Eski İlçe Başkanı AKP’ye geçecekmiş..


Daha yeni duydum, hem kendisinden hem de başka kaynaklardan teyit ettim..

25 Şubat 2013 günü Burdur CHP İl Başkanı ile yaşanılan ve bir türlü aşılamayan sorunları nedeniyle istifa eden eski Bucak CHP İlçe Başkanı Sayın Atilla Dilek, önümüzdeki zaman içerisinde AKP’ye geçiş yapacağı öğrenilmiştir.

Bunun ilk sinyalini Sayın Atilla Dilek, Bucak AK Parti toplu bayramlaşma törenine katılarak zaten vermiştir.

Yazmamın sakıncası olmadığını söylediği özel konuşmada:

‘’istifa sonrası Gazeteci Fatih Özcan’a ait sitede intikam maksadıyla Burdur CHP’nin bir kısım yöneticileri tarafından verildiğine inandığı ‘özel hayatına, ticari hayatına’ yönelik haberle itibarsızlaştırma kampanyasını iğrenç bulduğunu, haberin 3-4 gün yayında kaldığını ve konunun yargıya taşındığını, artık bu insanlarla yan yana anılmak istemediğini’’ söyledi.  
‘’Ayrıca istifa sonrası Burdur CHP İl Başkanıyla yaşanılan sorunlarla ilgili CHP Genel Merkez’inden hiç kimsenin soru sormadığını, hiçbir araştırma yapılmadığını, bu durumda hem CHP üst yönetiminin ciddi ve kurumsal olmadığı kanaatine vardığını, hem de bu partide kalmanın manasının olmadığını’’ ifade etti.

Ne diyelim öncelikle hayırlı olsun ve prensip olarak herkesin özgür iradesine saygım sonsuzdur..

Ben de kendisini aynen şunları söyledim:

‘’öncelikle üyesi olduğun ve taşıdığın CHP kurumsal kimliğinden hemen sıyrıl ve istifa et’’

Bilemiyorum nasıl bir yol izlenecek ama bence Burdur CHP İl Disiplin Kurulu harekete geçmeli, Sayın Atilla Dilek’in partiyle ilişiği kesilmelidir.

Dikkatinizi çekerim şu noktaya: hani Bucak Kaymakamı ve siyasilerin, vatandaşların katıldığı toplu bayramlaşmadan bahsetmiyorum. Sadece AKP’lilerin katıldığı yani Milletvekili Bayram Özçelik, Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, AK Parti İl Başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanlarının katıldığı toplu bayramlaşma törenidir.

Aslında eski ilçe başkanı ve halen CHP üyesi Sayın Atilla Dilek AKP’nin toplu bayramlaşmasına katılarak defacto istifa etmiş sayılır. Çünkü CHP ile gönül bağı kopmuştur artık..



13 Ağustos 2013 Salı

Bucak’ta fahiş ekmek zammı..


Burdur ili Bucak ilçesinde Ramazan Bayramımızı ağız tadıyla geçirdik derken bir anda fahiş ekmek zammıyla ağız tadımız bozuldu..

250 gr. Ekmek 65 kuruştan yüzde 15 artışla 75 kuruş oluvermiş..

Kim yapmış, neden yapmış belli değil..

Arkadaş bu ilçe bu kadar sahipsiz midir?

Kim ve hangi kurum onayladı bu zammı?

BTSO mı, Bucak Belediyesi mi, hangi kurum onaylıyor bu zammı acaba?

Yahu son 10 yıldır buğdayın kilosu neredeyse hiç değişmedi ama nedense ekmeğe son 10 yılda yüzde 100’e yakın zam geldi. Belki de daha fazla zam geldi. Çünkü 2003 yılında 40 kuruş olan ekmek 400 gram idi, 2013 yılında 250 gram ekmek 75 kuruş oldu..

Bu fahiş ekmek zammına zımnen de olsa sessiz kalan siyasi partilerimizi kınıyorum.. Arkadaş, halkın çığlığını ve taleplerini neden seslendirmiyorsunuz? Hadi AKP iktidar partisidir, ya CHP’ye, MHP’ye ne oluyor? Neden susuyorlar?

Bence Sayın Kaymakamımız yoktu ve işi oldu bittiye getirdiler, eninde sonunda bu fahiş ekmek zammı geri alınacaktır..


5 Ağustos 2013 Pazartesi

Gezi Parkı eylemleri ve uyananlar..


Çok tartışıldı, çok konuşuldu ama hiçbiri beni tatmin etmedi..

Neydi o önemli ve altı çizilmesi gereken soru?

Gezi Parkı eylemlerine katılan kimlerdi?

Eylemin sembolü olmuş ve yakın mesafeden gaz sıkılan o kırmızı elbiseli kadını anımsayın.. Daha kimleri sayayım; sanatçıları mı, iş adamlarını mı, beyaz yakalıları mı kısaca İstanbul’un elit sayıbilecek kesimi.. Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu, Bebek, Cihangir gibi yerlerden katılımın yoğun olduğunu unutmayın.. Eyleme sonradan eklemnenen ya da kaynak olan grupları saymıyorum..

İşin aslı bence de ağaç, çevre falan değildir..

Peki, ne oldu da bu insanlar ağaç üzerinden isyan noktasına geldiler?

Valla bana göre yaşam alanlarına müdahale başladı ve çok rahatsız oldular.. İşte tartışılan kürtaj olayı, işte içki satımının kısıtlanması dolaylı olarak yasaklanması, eğitim-öğretim dini referanslarla düzenlenmesi, 3 hatta 5 çocuk istenmesi, falan filan..

Bu insanların paraları falan yeterince vardır ve yazları mutlaka tatiline giderler.. En önemlisi siyasete pek müdahil olmazlar hatta bana, sıradan, alt tabaka işi olarak görürler.. Ve en kötü tahminimi söyleyeyim; bu insanlar oy da kullanmazlar.. İşte bilmem nereye git, sandığı bul, sıraya geç, oy kullan, mümkünatı yoktur, yapmazlar..

Kanıt mı?

İşte İstanbul seçim çevresi verileri..

Kabaca toplam 10 milyon seçmen vardır. 12 Haziran 2011 seçimlerinde yine kabaca 1,5 milyon seçmen sandık başına gitmemiştir. Yüzde 15 civarında seçmenin CHP’ye oy vermesi demek; AK Parti’yle kafa kafaya gelmesi demektir..

Tehlike kendi kapılarına dayanınca ‘eyvah, yandık’ diyerek bağırmaya başladılar. İddia ediyorum; 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde bu kesim sabahtan sandığa gidecekler, sıraya girecekler ve oylarını kullanacaklar..

Ehee pabuç pahalı artık, AK Parti’nin kaybetmesi ya da en azından dengelenmesi için çok çalışacaklar ve oy verecekler..

Yine iddia ediyorum; yerel seçimlerde İstanbul’da seçime katılım oranı yüzde 98 hatta 99 civarında olacaktır. Çünkü tuzu kuru olanlar altlarında yaşlık hissetmeye başladılar:J)