Cetvelle,
müzakerelerle, tavizlerle, gelecek kaygısı adına ama öyle, ama böyle
sınırlarımız çizildi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana aşağı-yukarı
90 yıl geçti..
Artık
2012 yılına gelindiği zaman Türkiye ya genleşecek, yani sınırları değişecek ve
büyüyüyecek aksi halde büzüşecek, yani küçülecek.. Bunun ortası olan mevcut
durumu muhafaza etme şansı geldiğimiz bu noktada bence kalmadı..
Ya
Erbil Türkiye’nin vilayeti olacak ya da Güneydoğu kopacak,
Ya
Şam Türkiye’nin eyaleti olacak ya da Güneydoğu kopacak.
Duyar
gibi oluyorum, ‘’Türkiye sınırlarını korusun, yeter’’
Maalesef
30 yıldır yaşanan, bir türlü sulha ulaşmayan (ulaştırılmayan) PKK meselesi bu
imkanı ortadan kaldırdı. Kuzey Irak Kürtleri ya Türkiye ile entegre olacak ya
da Güneydoğu Kuzey Irak ile entegre olacak..
Yazı
tura gibi, ya o ya bu..
Arap
Baharı olarak adlandırılan gelişmeler Cumhuriyet öncesi mola verilen Şam, Halep
toprakları ve yaşayanları ya Hatay (Türkiye) ile entegre olacak ya da 3’e
ayrılmış küçük oluşumlar olarak dağılacaklar..
Son
20 yılda Türkiye’nin batısında mikro devletçikler oluştu, gelecek 10 yılda Türkiye’nin
doğusu ve Güneydoğusu’na ilavelerle Türkiye mega büyük devlet olacak..
Batı
kültürüyle, doğu kültürü farkı bu ayrışmada net olarak görülecektir..
Daha
bugün gözüme bir gazete ilişti. İspanya’da Katalon ve Bask bölgeleri, İngiltere’de
İskoçlar, Belçika’da Flaman topluluklar kendi kaderlerini kendileri çizmek
istediklerini göstermek amacıyla 1 milyon imza toplamaya başlamışlar. Yani
mikro bağımsız devletçik olmak istiyorlar..
Türkiye’nin
doğusunda asla böyle talepler yoktur, hiç göremezsiniz..
Sonuç:
Türkiye ya genleşecek ya da büzüşecek.. Bakalım, tarih hangisini yazacak..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder