15 Mayıs 2019 Çarşamba

Bucak İlçesi Üstgeçit ve EDS Sorunu..



Bucak İlçemiz Kahveler ve Sanayi kavşağı üst geçidimiz hizmetini takriben 2 yıldır sürdürüyor..

Bugüne ve EDS soruna gelmeden insanlarımıza şöyle küçük bir bukle anımsatma yapmayı doğru bulurum..

Kahvelere ve sanayi kavşağına üst ya da alt geçit yapılması esaslı olarak 2009 yılında gündeme geldi..

Neden?

Ölümlü-yaralamalı ve mal kaybına yol açan trafik kazaları yoğunluğu..

Engellemeler, hasıraltı etmeler, yok saymalar, vaatleri unutmalar derken 8-9 yıl geçti..

2017 yılında Burdur Milletvekili Sayın Reşat Petek, tabiri caizse göğüs göğse çarpışarak, vuruşarak bu engelleri aştı ve üstgeçit yapımına başladı..

Yine mahkemeler, durdurma çabaları hiç bitmedi ama bir şekilde aşıldı.

O dönem en önemli karşı argüman ise üstgeçit yanlarında yer alan esnafların, ticarethanelerin geliri düşeceği, daha az para kazanacağı yönündedir..

Oysa 1 (bir) can gideceğine, milyonlarca lira gitsin, bence mukayesesi ve tartışması bile kabul edilemez..

Neyse üstgeçit yapımına başlandı, hakikaten 6-7 aylık sürede tamamlandı ve 3 Aralık 2017’de hizmete açıldı..

Ve yine o dönemin valisi mealen ne diyor?

‘’Turizm bölgesi Antalya’ya ulaşmak isteyen misafirlerimiz Bucak girişindeki tek şeritli yoldan değil artık transit üstgeçitten süratle gidecekler..’’

Doğru ve mantıklı..

Burdur istikametinden ya da Antalya istikametinden gelenler trafik ışığına takılmadan hop geçti, gitti..

Dediydik ama hayalmiş..

Neden?

Meğer vatandaşı soymak için EDS denilen bir tuzak anlaşmasını KAYYUM ÖNCESİ Bucak Belediyesi yapmış..

Öyle bir anlaşma ki bozamıyorsun ve iptal edemiyorsun..

EDS sistemini kuran bilmem kimin yakınlığıyla bilinen şirkete; vatandaşın cebinden para aktarılıyor..

Çeltikçi ilçemizde EDS var ama onun bile bir mantığı var..

Ana yol şehrin ortasından geçiyor, hızın düşmesi gerekir, EDS konmuş, eyvallah..

Kardeşim Bucak ilçemizde öyle değil ki..

Bir otomobil Bucak içine giden tali yollarla ilgisi olmadan, gelişli-gidişli 3 şeritli üstgeçitten geçip gidiyor.. Hani saatte hızı 90 km. de olur, 100 km. de olur..

EDS ceza gelir dağılımı nedir?

Onu da araştırdım.

Kabaca cezaların yüzde 10’nu EDS sistemini yapan şirkete gidiyor,
Yüzde 20 belediyeye,
Kalan yüzde 70 maliye..

Hani hepsi belediyeye ya da maliyeye gitse yine canım o kadar yanmayacak..

Özel şirkete, EDS cezası yoluyla vatandaşın cebinden para aktarılıyor, bu kadarı da olmaz arkadaş..

Soru-1: Neden ve niçin EDS yapıldı?

Soru-2: Bucak İlçemiz üstgeçit için EDS yapımı çok önceden mi karar verildi yoksa sonradan mı karar verildi?

Soru-3: Bucak İlçemiz üstgeçit için EDS uygun olmayacağı anlatıldı mı, anlatıldıysa neden dinletilemedi?

Son bir not: Doğruluğunu teyit edemedim ama aksi söylenmezse bence yine skandal var.
Nedir o?

26 eylül 2018 tarihinde devreye alınan Bucak Belediyesi Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) 24 saat açık değilmiş, 2 saat gündüz, 2 saat gece açık kalıyormuş..

Yazar Ömer Özdamar
Bucak-Burdur





13 Mayıs 2019 Pazartesi

Baştan Başa Balkan Turu Yazısı-5 ve Son (SIRBİSTAN-BULGARİSTAN)


Bosna Hersek sınırından Sırbistan topraklarına geçiş sonrası geniş bir ova başlıyor, dağlık alanlar neredeyse hiç kalmıyor..
Belgrad şehri 7 parçaya bölünen ve küçülen Yugoslavya sonrası Sırbistan devletinin de başkentidir..

Eski Belgrat Tuna nehrinin doğusu oluyor artık.. Tüm tarihi ve mimari doku korunmuştur.. Yeni Belgrat ise Tuna nehrinin batısında kuruluyor, işte bildiğimiz çok katlı binalar dikiliyor..
Belgrat deyince Tuna nehri ile Sava nehrinin birleştiği alanda yer alan Belgrad kalesidir..
Kale yaklaşık 500 dönümlük araziye yayılmış, kale surlarıyla çevrilmiş, Belgradlıların soluk alacağı park ve gezi yeridir..
Kanuni Sultan Süleyman Belgrad Kalesini 1529 yılında fethediyor, ilginç olan Kanuni’nin ilk fethidir.. .
Kanuni karadan çok zorlanıyor ama Tuna nehri üzerinden de gemiyle sarınca kale dayanamıyor ve düşüyor..

Kale içinde Tuna nehri ile Sava nehrinin birleştiği alanın manzarası çok güzeldir..









Kale turu sonra yakında araç geçişine yasak geniş bir bulvar var ve insanlar sel gibi aşağı-yukarı akıyor.. Bu cadde üzerinde kafeler, oturma yerleri olup bir tane AVM vardır..






Otelimize geçip sabah Sofya turumuz başlar..

Uzun bir yolculuktan sonra öğle yemeği Sofya’da bir Türk lokantasında yenir.. Balkanların en büyük kilisesi ve diğer tarihi yerler gezilir..
Akşam Bulgar gecesiyle Sofya turumuz sonlanır..









Ertesi sabah Türkiye’ye dönüş başlar, öğleye doğru Bulgaristan’ın 3.büyük şehri Plovdiv’e uğradık..








Gece geç vakit İzmir’e, sabah 8 civarında Bucak’a geldim..

Uzun ve yorucu kültür turumuz sona erdi..

Çok memnun kaldım, hediyeler dahil yaklaşık 700-800 Euro gezi harcaması çıktı..

Herkese tavsiye ederim..

Gitmek, görmek, bambaşka görüş ve düşünceyle zenginleşmek çok güzel olsa gerek..



10 Mayıs 2019 Cuma

Baştan Başa Balkan Turu Yazısı-4 (Karadağ-Hırvatistan-Bosnahersek)


Kahvaltıya müteakip Karadağ/KOTOR’a yolculuk başlar.. Yol üzerinde Avrupalı jet sosyetenin uğrak yeri olan Saint Stefan Yarım Adasını panoramik olarak gördük..






Karadağ/KOTOR şehri ve körfezi muhteşem olup kiliseler ve tarihi saat kulesi görülmeye değer..

Adriyatik kıyısından Hırvatistan’a geçiş ve DUBROVNİK’e varış..

Hırvatistan/DUBROVNİK şehri İtalyan mimarisinden oldukça etkilenmiş ve otantik hali mükemmel korunmuştur.. Katolik çoğunluğa sahip oldukları için İtalya etkisi ve yansıması elbette kaçınılmazdır..
UNESCO Dünya miras listesinde olan DUBROVNİK tarihi sokaklarında gezerken; ilk kez kendimi 14. Yüzyılda yaşıyormuş gibi hissettim.. Tek kelimeyle harika.. Tarihi kiliseleri, saat kuleleri, teleferikle çıkılan kale surları..
Turist akınına uğramış hem de Mayıs ayı başında, kim bilir yaz sezonu nasıl olur..






Otobüse binip Bosna Hersek topraklarına geçiş ve Trebinje şehrinde konaklama..

Sabah Kahvaltısına sonra Blagaj Tekkesi (Balkan Alevileri) ve Buna (TUNA DEĞİL) Nehri kaynağının olduğu yer ziyaret edilir..



Dağın dibinden su fışkırıyor ve BUNA nehrini oluşturuyor..

Nehir kıyılarında oturma yerleri ve kafeler mevcut olup 1-2 saat su sesiyle kafa dinlemek mümkündür..

Ve Tarihi MOSTAR şehrine hareket başlar.. 1557 yılında Mimar Hayrettin tarafından inşa edilen tarihi MOSTAR köprüsü görülür.. 1993 yılında Hırvat topçusu tarafından yıkılan köprü 2004 yılında Türkiye tarafından tekrar restore edilir..
Köprünün diğer ilginç hikayesi 22 metre yüksekliğe ulaşan köprü üstünden aşağı nehre atlayan Bosnalı delikanlılar kızlara kur yaparlar..
Şaka bir yana ne kur yaparım ne de o köprüden aşağı atlarım:J))


Tarihi daracık sokakları ve çarşısı görülmeye, gezilmeye değer..

Tabii sokağın sonuna doğru önüme savaş müzesi çıktı.. 5 EVRO giriş ücretini ödedim ve girdim.. Tarihi gerçekleri gördüm ve bir kez daha şok oldum..




Hani askerin de bir raconu vardır. Bir şehri kuşatırsın ve kadınlara, çocuklara, yaşlılara ayrılması için süre verirsin, sonra savaşırsın..
Amaç toprak kazanma değil sadece etnik temizlik olunca savaş anlamını yitiriyor.. Akılsız, geçmiş duygularının esiri fanatik, aşırı milliyetçi Sırp yönetimi, ne kadar Bosnalı varsa öldürmeyi planlıyor.. 2 milyon Bosnalı var ve 3.5 yılda bunun ancak 400 binini yok edebiliyor.. Bunların sonucunda elindeki tüm toprakları kaybediyor.. Yugoslavya’dan 7 tane ayrı devlet doğuyor..
Sonuçta kanaatim odur ki bu insanlık suçunu ve utancını Hırvatlar ile Sırplar yüzyıllar boyunca taşıyacaklar..

Akşamüstü Bosna Hersek Başkenti Saraybosna’ya varıyoruz..
Saraybosna içinde apartmanlarda hala mermi izlerini görülebiliyor.. Osmanlı ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun izleri durmaktadır..
Camiler ağırlıklı olmakla beraber kiliseler de mevcuttur..
Külliye, medrese, saat kulesi, bedesten görülüyorken Musevi Sinagogu, Ortodoks Kilisesi, Katolik Katedrali de görülebiliyor..
Tarihi Osmanlı çarşısı gezmek ve alış-veriş yapmak için birebirdir..






Yarın son yazımda Belgrad ve Sofya şehirlerini anlatacağım..