29 Aralık 2016 Perşembe

Burdur AK Parti Milletvekili Bayram Özçelik dışlanıyor..

Kamuoyuna verilen fotoğraflara bakıyorum, inceliyorum, analiz yapıyorum ve çıkardığım sonuç şudur:

Sayın Bayram Özçelik AK Parti Burdur siyasetinde dışlanıyor..

Peki, bu kanıya nasıl vardım?

İzah etmeye çalışayım..


Varan-1
Tarih: 24 Aralık 2016
Ak Parti Burdur İl Başkanlığımızda; İlçe Başkanlarımız, İlçe Belediye Başkanlarımız, İl Genel Meclis Başkanımız ve önceki dönem Burdur Belediye Başkanımızın katılımları ile istişare toplantımızı gerçekleştirdik.

Fotoğrafları olan bu toplantıda Sayın Bayram Özçelik yoktur..


Varan-2
Tarih: 27 Aralık 2016
Burdur İl Genel Meclis Başkanımız Muzaffer Bağcı ve İl Genel Meclis üyelerimiz Ali Ülgen, Sami Uğur, Ali Selek, Ali Evren, Ali Coşkun, Mehmet Altın, Mustafa Şengil, Levent Tokmaker, İsmail Kanal, Osman Karakaya, Şükrü Kutlu, Cengiz Şener ve Enver Asan'ı mecliste makamımızda ağırladık. Kendilerine yapmış oldukları ziyaretten dolayı teşekkür ediyorum.

Sayın Bayram Özçelik TBMM’de olmasına rağmen yok sayılıyor ve ziyaret edilmiyor..

Daha tartışılacak bir yanı var mı?

Burdur’da bu iş bitmiştir artık.. Bayram Özçelik ismi neredeyse AK Parti Burdur teşkilatından silinecektir..

Bu kadar sancıdan sonra eninde sonunda yeni doğumlar olacaktır.

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR



26 Aralık 2016 Pazartesi

KOSGEB İNSANLARLA DALGA GEÇTİ..


KOSGEB'in 50 bin liralık "Sıfır Faizli İşletme Kredisi Faiz Desteği"ne 244 bin 980 başvuru yapıldığı ve 15 bin işletmeye verildiği anlaşıldı..

Yahu arkadaş kafayı yiyeceğim, insanlarla bu kadar dalga geçilmez ki..

Neden?

Türkiye’nin tüm illerinde, ilçelerinde küçük, orta ve büyük iş yeri sahipleri sabahın köründen, akşam karanlığına kadar ellerinde evraklar oradan oraya koşturdu, durdu mu?..

Bu insan manzaraları TV’ler, gazetelerde görüldü mü?..

İnsanların cebinden çıkan parayı saymıyorum bile, en önemlisi zamanlarını ve enerjilerini boş bir hayal için harcadılar mı?..

Neden boş hayal?

Yahu 244 eksi 15 ne olur?

229..

İşte 229 bin kişi boşuna emek harcadı, zaman harcadı ve boş hayal uğruna..

Peki, gelişmiş, şeffaf, modern bir ülkede bu işler nasıl olur?

Şartlar, kriterler açık ve net olarak sayılır.. Bu şartları taşıyan işletme sahipleri müracaat eder ve kredinin sonucunu bekler..

Böyle düzgün işleyen sistem istemekle; Allah aşkına söyleyin, ben de mi bir gariplik var..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR





25 Aralık 2016 Pazar

IŞİD tarafından 2 Türk askerinin yakılması..


Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Suriye'deki DEAŞ üyesi teröristlerin yayınladığı ve iki Türk askerine ait olduğunu ileri sürdükleri video görüntüleriyle ilgili bir yazı kaleme alarak 5 maddelik bir deklarasyon yayımladı.
"Suriye’deki barbarlar sürüsünün iki Türk askerini korkunç yöntemlerle infaz ettiğine dair görüntüler konusunda...
Beş maddelik bir deklarasyon hazırladım.
Takdim ediyorum:
- BİR: Bu görüntülerin sahte olup olmadığı konusunda millete doyurucu ve tatmin edici bir açıklama yapılmalıdır.
- İKİ: Sahte de olsa, doğru da olsa... Bu görüntülerin yayınlanmaması ve yaygınlaşmaması için sarf edilen çaba, kesinlikle doğru bir çabadır.
- ÜÇ: Eğer görüntüler sahte ise... Barbarlar sürüsünün küresel çapta yürüttüğü algı operasyonuna karşı seferberlik ilan edilmelidir.
- DÖRT: Eğer görüntüler doğru ise... Hiç değilse “Bıçak kemiğe dayandı, kimse test etmesin” falan türü açıklamalarla öfke dışa vurulmalı.
- BEŞ: Konu aydınlatılmalı ve en azından milletimizin bu barbarlar sürüsüne karşı ortak bir tepki gösterme hakkı elinden alınmamalıdır."

Kem küm yapılarak 2 askerin yakılması olayı unutturulmaya çalışıyor hissine kapıldım ve ben de görüşümü yazmadan duramadım..

Videoyu izledim ve çok utandım insanlığımdan..

Peki, video’ya karşı çıkan sadece AYDINLIKÇILAR, neden?

AKP’nin sanki gizli yancı pozisyonunda duran ‘’Aydınlıkçılar’’ video’daki birinin zaten IŞİD’cı olduğunu, diğerinin ise ne olduğunu söylemiyor ama video manipülasyon ve algı diyor..

Ha video gerçek diyor yani..

Evet, evet..

Ben de sorarım:

Diyelim ki yakılan 2 kişi Türk askeri değil, yeryüzünde yaşayan 2 insanoğlu olsun; ‘’Ha iyi o zaman kör-sağır-dilsize mi yatalım?’’ Aydınlıkçılar..

Ana Muhalefet Lideri soruyor: ‘’Bu video nedir?’’

Ankara Cumhuriyet Savcısı Genelkurmay’a, MİT’e soruyor: ‘’Bu video nedir?’’

Türkiye Milli Savunma Bakanı yanıtlıyor: ‘’IŞİD elinde 3 askerimiz bulunuyor, gerisi teyide muhtaçtır ve araştırılıyor’’

2 insanoğlu ilahi müzik eşliğinde yakılması ve Türkiye’ye tehdit savurması karşısında AKP siyasetçilerinin ağzından IŞİD için ‘’VAHŞİ, BARBAR, GADDAR, ACIMASIZ, İNSANLIKDIŞI, ŞEREFSİZ’’ gibi sıfatların hiçbirini duyamadık, acaba bu sıfatların hiçbirini IŞİD hak etmiyor mu?

FETÖ terörist,
PKK terörist,
DHKPC terörist,
Kuzum IŞİD ne o zaman?

Kuzum IŞİD ile hasım mısınız, hısım mısınız?

Kuzum IŞİD terör örgütüne Suriye’de askeri harekat niye yapılıyor o zaman?

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR



22 Aralık 2016 Perşembe

ABD-FETÖ-AKP ittifakı çöktü..


Hani biraz hafızamız zayıftır ya, hani hafıza nankördür ya, hani her şeyi çabuk unuturuz ya ama bir resim vardır asla unutulmaz..

Yıl 2012,

Yer İstanbul,

Toplantı konusu Suriye ve Esad Rejimi,

Toplantı aktörleri: Dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton,

Neye anlaştılar?

İsyancıları ya da Esad rejimine karşı savaşanları ‘Özgür Suriye Ordusu’ (ÖSO) adı altında toplamak ve Suriye rejimini bitirmek..

Anlaşmanın anısına ve şerefine eller havada ‘ŞAK’ yaptılar..

Aradan 4 yıl geçti ve 2016 yılı biterken ne oldu?

Bir kere bu anlaşmaya imza atan aktörlerden hem Davutoğlu hem de Clinton dünya siyaset sahnesinden alaşağı edildi ve silindiler..
CLİNTON’ı bilmem ama DAVUTOĞLU kelepçe yerse hiç şaşırmam..

İkincisi artık ABD-FETÖ-AKP ittifakı çöktü..

En önemlisi Esad-Rusya-İran ve AKP ittifakı doğdu..

Hangi etmenler bu yeni ittifakı doğurdu?

-15 Temmuz FETÖ darbe girişimi,

- ABD’nin, Kuzey Suriye’de Kürt kuşağı oluşturma projesi,

- IŞID’ın özellikle Kilis ilimize neredeyse her gün roket atması,

-PKK’nın hem Türkiye içinde hem de Suriye içinde bölge ülkeleri tarafından aktör olarak tanınması..

Peki, bu geçen 4 yılın hatası nasıl telafi edilecek?

Valla demokrasilerde telafi merkezi seçim sandığıdır. Başka da yol yöntem yoktur.

Tamam, diğer sorum: ‘Fırat Kalkanı’ harekatı doğru mu?

Yüzde 100 doğrudur..

Peki, neden 4 yıl beklendi? IŞID Kobani’yi işgal ettiğinde Barzani yerine Türkiye müdahale etseydi daha iyi olmaz mıydı?

Kesinlikle doğrudur. 4 yıl beklemesi yüzde 100 hatadır.. Eğer o günlerde yapsaydı, bugün itibarıyla bölgenin en saygın, en prestijli ülkesi olabilirdi..

Peki, 2012 yılında ordu içinde FETÖ yapılanması Türkiye’yi manipüle etmiş olabilir mi?

Tam da bam teli burasıdır. İyi ki de FETÖ’cü askeri kadrolarla beraber Suriye’ye müdahale edilmemiş..

Neden?

ABD’nin aparatı olan FETÖ’cü zihniyet ülkemizi de rezil ederdi..

Hatasıyla, sevabıyla 2016 yılı sonunda, Suriye’de, yepyeni bir evreye girildi, ‘Fırat Kalkanı’ harekatında bizi ne bekliyor?

Söylemeye dilim varmıyor ama çok şehitli bir yıl bizi bekliyor..

Neden?

İlki sokak savaşları çok zor ve çetindir. Kayıp verme olasılığı çok yüksektir.
Diğer etmen ise ABD’nin, Suriye’de dışlanmışlık ve yenilgi ruhundan çıkmak için yapamayacağı çılgınlık yoktur.

Benden bu kadar, herkese sağlıklı, mutlu bir 2017 yılı geçirmek dileğiyle..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR



14 Aralık 2016 Çarşamba

Anayasa değişikliğinde itirazım var..


21 maddelik anayasa değişikliği ya da sistem değişikliği TBMM’ne sunuldu ve halen tartışılıyor, konuşuluyor..

Şahsen anayasa değişikliğinin ötesine, berisini hiç girmeden mantıken ve matematiksel karşı durduğum maddeler şöyledir:

TBMM, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek. Bu halde TBMM genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılacak.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde TBMM genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılacak.

Buradan ne anlıyoruz?

TBMM kendisini fesih edebilir, aynı zamanda cumhurbaşkanı da fesih oluyor..
Cumhurbaşkanı da TBMM’ni fesih edebilir, böylece kendisini de fesih etmiş oluyor..

Peki, itirazım nedir?

Şimdi şöyle bir seçimi varsayalım:
'A' partisi yüzde 40 oy alsın ve 350 milletvekili kazansın..
'B' partisi yüzde 30 oy alsın ve 150 milletvekili kazansın..
'C' partisi yüzde 15 oy alsın ve 50 milletvekili kazansın..
'D' partisi yüzde 15 oy alsın ve 50 milletvekili kazansın..

Ne oldu?

Türkiye’nin yüzde 100 iradesi meclisi yansıdı.. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindedir sözü hayata geçti.

Gelelim cumhurbaşkanlığı seçimine?
Varsayalım ki cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gidildi:
'A' kişisi yüzde 60 oy aldı, 'B' kişisi yüzde 40 oy aldı ve 'A' kişisi cumhurbaşkanı seçildi.

Şimdi itiraz noktam burada başlıyor.

TBMM kendisini fesih edebilir. Dolayısıyla cumhurbaşkanını da fesih eder. Ama cumhurbaşkanı, halkın yüzde 100’nü temsil eden TBMM’ni fesih etmemesi gerekir.

Neden?

Çünkü bir ikiden büyük değildir.. Yani halkın yüzde 100 iradesiyle (TBMM), halkın yüzde 60 iradesi (CUMHURBAŞKANI)  karşılaşmasında eşit güç yoktur. İster mantıken ele alırsınız, ister akıl yürütürsünüz 60, 100’den büyük ya da eşit değildir.

Ne istiyorum peki?

TBMM, halkın yüzde 100 iradesiyle en güçlü olan kurumdur. TBMM isterse kendisini, isterse cumhurbaşkanını fesih edebilir..

21 madde içinde diğer bir düzenleme ise ‘’Milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek.’’ İşte buna da itirazım var.

Allah aşkına daha yeni reşit olmuş bir insan nasıl milletin vekili olsun..

Ne biliyor ki ne yapacak?

Milletin temsilcisi olması demek milletin sorununu yaşamış, algılamış ve çözmeye hazırlanmış kişi demektir. Yahu kişi daha hayatı tanımıyor, insanları tanımıyor, sorunları tanımıyor, o halde nasıl milletvekili olsun?

Diğer maddelere siyaseten itirazım vardır, yoktur, orası ayrı bir mecradır. Ama yukarıdaki 2 maddeyi bırak siyaseten itirazı; ne aklım aldı, ne de mantığım..


Yazar Ömer Özdamar

7 Aralık 2016 Çarşamba

2017 yılı siyasi gelişmelere dair tahminim nelerdir?


Anayasa değişikliği TBMM’de görüşülecek ya, aslında milletvekilleri geleceğini de görüşecek.

Ne demek bu?

330’u bulur ve halka referanduma gidilirse, milletvekillerinin görev süresi 2-3 ay uzatmaya gider..

Yok, 330 bulunmazsa, hemen hem de hemen seçim için düğmeye basılır..

Diyelim ki 330 bulundu ve referanduma gidildi.

Sonra ne olur?

Yine aynı senaryo işleyecek ve mutlaka seçim olacak.

Referandum halkoyundan geçse bile mi?

Evet. Sadece 2-3 ay ileride yani Haziran-Temmuz aylarında seçim yapılacak.

Peki, neden illa seçim?

FETÖ siyasi ayağı nedeniyle..

Nasıl?

AK Partili eski bakanlar, bir kısım milletvekilleri ve bazı belediye başkanları soruşturmaya tabii tutulacaktır.

Örnek versen, kimler mesela?

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli,
Bülent Arınç başta olmak üzere eski Bakanlardan bir düzine var..

Yani siyasi ayağa girilecek mi?

Evet. Cemaat toplumun her kesiminde (iş adamı, hakim, öğretmen, kaymakam ve diğer bürokrasi) örgütlendiyse herhalde siyaset muaf ya da hariç tutulabilir mi? Asla mümkün değildir. Siyasetçiler ‘’EAGLE-BYLOCK’’ ve diğer iletişim kanallarıyla tespit edildi, operasyon düğmesine basmak için referandum bekleniyor.

Sence FETÖ’cü siyasi liste hazır mı?

Yüzde 99 olasılıkla hazır..

Peki, bu hengamede CHP ile MHP ne olacak?

Adı üstünde bir yere sızıntı varsa siyasetin her alanına ve partisine sızıntı vardır. Sadece az veya çok nitelemesi yapılabilir.

Uzun lafın kısası 2017 yılı çok hareketli geçecek..

Yazar Ömer ÖZDAMAR

Bucak-BURDUR

2 Aralık 2016 Cuma

Bucak AK Parti teşkilatı ne olacak?


Bucak Belediye Başkanı gitti ve yerine kayyum atandı. Bu şartlarda Bucak AK Parti teşkilatı ne olacak? Bir şey yokmuş gibi çalışmaya ve göreve devam edecek mi?

Bence zor görünüyor. Çünkü geçen hafta ‘’Pazar pazarında’’ siyasi çalışma yapan Burdur AK Parti Milletvekili Reşat Petek’in yanında ilçe başkanı hariç ilçe yönetimden neredeyse kimse yoktu.

2017 yılında ilçe kongreleri yapılacak, acaba mevcut ilçe teşkilatıyla kongre takvimi beklenir mi?

Bu da zor.. Çünkü muhtemelen ilçe kongre tarihleri yaz aylarına ertelenecek..

Neden?

Bahar aylarında anayasa değişikliği referandumu var..

Ehee ne olacak peki?

Tahminim odur ki ilçe teşkilatı istifaya zorlanır ve yerlerine yeni yönetim atanır..

Ne zaman?

Çok zaman yoktur.. Aralık ayı içinde bu operasyon gerçekleşir kanaatindeyim..

Çok iddialı bir tahmin değil mi?

Bucak siyasetini biraz okuduysam, biraz biliyorsam, olacakları kolayca öngörebilirim..

2017 yılına yeni yönetimle girilecektir. Aha işte bu kadar iddialıyım..

Tamam bakalım, 1 ay içinde neler olacak, göreceğiz?

Ömer ÖZDAMAR
Yazar
Bucak-BURDUR