2 Ocak 2013 Çarşamba

Neden MİT Müştaşarı Hakan Fidan hedef tahtasında?..


Nedenine girmeden kimler, MİT Müşteşarı Sayın Hakan Fidan’ı hedef tahsına koyuyor?

 

İlk sırada cemaat iddiası geliyor, ikinci sırada bürokratik oligarşi, üçüncü sırada Başbakan’ın dış muhalifleri (MOSSAD)..

 

Daha 1 yıl önce MİT Müşteşarı Hakan Fidan hakkında özel yetkili savcılıkca soruşturma kararı alınmıştı. Şu oldu, bu oldu, TBMM’den yasa çıktı ve Başbakan’ın iznine bağlandı..  Derken Suriye tarafından düşürülen RF-4 keşif uçağımızın soruşturmasını yürüten Malatya Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, MİT Müşteşarı Hakan Fidan için tekrar soruşturma izni istiyor.

Kimden? Başbakan Erdoğan’dan..

 

Hadi 1 yıl önceki neyse (gerçi o da bir garabet ya) ama bugünkü olayla ilgili soruşturma izni istenmesine mantıklı bir açıklama bulamıyorum.

 

Neden mi?

 

TV-8 ‘Haber Aktif’ programında izlediğim ve internetten edindiğim bilgilere göre Genelkurmay Başkanlığı, yazılı olarak Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na güya demiş ki ‘’Malatya Erhaç Hava Üssü’nden kalkacak olan RF-4 uçağına milli güvenlikle ilgili çok gizli bir görev vermiş MİT, tehlikeli olduğu söylenmesine rağmen MİT bu görevin icrasında ısrar etmiş, bundan dolayı da acı olay yaşanmış..’’

 

Bu ifadeler mantıklı mı? Hiç değil ama Şehit Pilot Teğmen’in ailesi adına konuşan avukatın sözleriymiş.. Hem televizyonda duydum, hem de internette okudum.. Şu ana kadar Genelkurmay yalanlamadı.. Neyse işte, bu yazılı belge üzerine savcılık MİT Müşteşarı hakkında soruşturma izni istemiş..

 

‘Uçak MİT’e bağlı değil’ bu bir, ‘gerekli güvenlik tedbirlerini almadan silahsız ve tek başına RF-4 keşif uçağı tehlikeli bölgeye niye gönderilir?’ bu iki, ‘gönderilirse bunun kararını MİT mi alır, Hava Kuvvetleri mi?’ bu da üç.. Soru çok ve mevzuu çok derin..

 

Biz geçelim bunları şimdi, dönelim asıl konumuza, başka kimler neden tahtasına MİT Müştaşarını koyuyor?

 

Bürokratik oligarşi..

 

Nedense baştan beri MİT Müşteşarlığı görevine Hakan Fidan’ın getirilmesini kabul edemeyen askeri ve sivil bürokrat kesim vardır.. Alışılmış ya, oraya ya emekli general gelir ya da emekli büyükelçi.. Pat diye 15 yıl Astsubaylık yapmış, sonra master, güvenlikle ilgili doktora tezi hazırlamış birisinin gelmesi bir türlü içe sindirilemedi.. Bir emekli generalin televizyon ekranından ‘bu iş yapamaz, bu iş için uygun olmaz’ mealinde laflar dediğini kulaklarımla duydum..

 

Üçüncü ve son cephe ise Başbakan’ın İsrail karşıtlığı MİT görevlendirilmesine de yansıdı.. MOSSAD için hiç hesapta olmayan ve hiç işbirliği yapmayan birisinin MİT Müşteşarlığı’na atanması tüm dengeleri bozdu.. Gizliden gizliye Hakan Fidan için cephe oluşturmaya, kafa bulandırmaya kısaca MOSSAD uzantıları vasıtasıyla manipülasyona devam edildi ve hala da ediliyor..

 

Hala aklımın ermediği ya da bir türlü mantıklı sonuca ulaşamadığım husus ise cemaat iddialarıdır.. Cemaat neden MİT Müşteşarı’nı hedef tahtasına koyuyor acaba?

Bu sorunun yanıtını bir türlü bulamuyorum..

 

Hadi biraz gülelim..

Yaşlı kadın bir gün doktora gider ve gaz sorunum var ancak çokta şikayetçi değilim çünkü ne sesi var, ne de kokusu.. Mesela şu ana kadar burada 20 kez gaz yaptım, siz de duymadınız..

Anladım hanım efendi, siz hele şu hapları alın, 1 hafta sonra tekrar görüşelim..

1 hafta sonra hızla ve öfkeyle doktorun kapısından içeri giren yaşlı teyze, ‘’neydi o haplar, artık gaz yapıyorum ama çok kötü kokmaya başladılar’’ der..

Doktor, tamam hanım efendi, burnunuz açıldı, bir de şu hapları alın kulaklarınız açılsınJ

 

 
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: