Nedenine
girmeden kimler, MİT Müşteşarı Sayın Hakan Fidan’ı hedef tahsına koyuyor?
İlk
sırada cemaat iddiası geliyor, ikinci sırada bürokratik oligarşi, üçüncü sırada
Başbakan’ın dış muhalifleri (MOSSAD)..
Daha
1 yıl önce MİT Müşteşarı Hakan Fidan hakkında özel yetkili savcılıkca soruşturma
kararı alınmıştı. Şu oldu, bu oldu, TBMM’den yasa çıktı ve Başbakan’ın iznine
bağlandı.. Derken Suriye tarafından
düşürülen RF-4 keşif uçağımızın soruşturmasını yürüten Malatya Cumhuriyet
Başsavcı Vekilliği, MİT Müşteşarı Hakan Fidan için tekrar soruşturma izni
istiyor.
Kimden?
Başbakan Erdoğan’dan..
Hadi
1 yıl önceki neyse (gerçi o da bir garabet ya) ama bugünkü olayla ilgili soruşturma
izni istenmesine mantıklı bir açıklama bulamıyorum.
Neden
mi?
TV-8
‘Haber Aktif’ programında izlediğim ve internetten edindiğim bilgilere göre
Genelkurmay Başkanlığı, yazılı olarak Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na güya demiş
ki ‘’Malatya Erhaç Hava Üssü’nden kalkacak olan RF-4 uçağına milli güvenlikle
ilgili çok gizli bir görev vermiş MİT, tehlikeli olduğu söylenmesine rağmen MİT
bu görevin icrasında ısrar etmiş, bundan dolayı da acı olay yaşanmış..’’
Bu
ifadeler mantıklı mı? Hiç değil ama Şehit Pilot Teğmen’in ailesi adına konuşan
avukatın sözleriymiş.. Hem televizyonda duydum, hem de internette okudum.. Şu
ana kadar Genelkurmay yalanlamadı.. Neyse işte, bu yazılı belge üzerine savcılık
MİT Müşteşarı hakkında soruşturma izni istemiş..
‘Uçak
MİT’e bağlı değil’ bu bir, ‘gerekli güvenlik tedbirlerini almadan silahsız ve
tek başına RF-4 keşif uçağı tehlikeli bölgeye niye gönderilir?’ bu iki, ‘gönderilirse
bunun kararını MİT mi alır, Hava Kuvvetleri mi?’ bu da üç.. Soru çok ve mevzuu çok
derin..
Biz
geçelim bunları şimdi, dönelim asıl konumuza, başka kimler neden tahtasına MİT
Müştaşarını koyuyor?
Bürokratik
oligarşi..
Nedense
baştan beri MİT Müşteşarlığı görevine Hakan Fidan’ın getirilmesini kabul
edemeyen askeri ve sivil bürokrat kesim vardır.. Alışılmış ya, oraya ya emekli
general gelir ya da emekli büyükelçi.. Pat diye 15 yıl Astsubaylık yapmış,
sonra master, güvenlikle ilgili doktora tezi hazırlamış birisinin gelmesi bir
türlü içe sindirilemedi.. Bir emekli generalin televizyon ekranından ‘bu iş
yapamaz, bu iş için uygun olmaz’ mealinde laflar dediğini kulaklarımla duydum..
Üçüncü
ve son cephe ise Başbakan’ın İsrail karşıtlığı MİT görevlendirilmesine de
yansıdı.. MOSSAD için hiç hesapta olmayan ve hiç işbirliği yapmayan birisinin MİT
Müşteşarlığı’na atanması tüm dengeleri bozdu.. Gizliden gizliye Hakan Fidan
için cephe oluşturmaya, kafa bulandırmaya kısaca MOSSAD uzantıları vasıtasıyla manipülasyona
devam edildi ve hala da ediliyor..
Hala
aklımın ermediği ya da bir türlü mantıklı sonuca ulaşamadığım husus ise cemaat
iddialarıdır.. Cemaat neden MİT Müşteşarı’nı hedef tahtasına koyuyor acaba?
Bu
sorunun yanıtını bir türlü bulamuyorum..
Hadi
biraz gülelim..
Yaşlı
kadın bir gün doktora gider ve gaz sorunum var ancak çokta şikayetçi değilim
çünkü ne sesi var, ne de kokusu.. Mesela şu ana kadar burada 20 kez gaz yaptım,
siz de duymadınız..
Anladım
hanım efendi, siz hele şu hapları alın, 1 hafta sonra tekrar görüşelim..
1
hafta sonra hızla ve öfkeyle doktorun kapısından içeri giren yaşlı teyze,
‘’neydi o haplar, artık gaz yapıyorum ama çok kötü kokmaya başladılar’’ der..
Doktor,
tamam hanım efendi, burnunuz açıldı, bir de şu hapları alın kulaklarınız
açılsınJ
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder