27 Kasım 2010 Cumartesi

Uçan Melekler filmi…



2 gün önce Twitter Sosyal Paylaşım ortamında filmin Senaristi ve Yönetmeni Fırat Gürsoy Bey, ‘’Uçan Melekler’’ filminin vizyona gireceğini haber verdi…

Fırat Beyle, Twitter vasıtasıyla yaklaşık 1 yıl önce tanıştık. Hatta ‘’Normal Ötesi Aşk 1 ve 2 seri kitaplarımı okudu, geri döndü ve film için üzerinde çalışılabileceğini söyledi. Sonraları Twitter üzerinden zaman zaman muhabbetimiz sürdü.

Neyse ‘’Uçan Melekler’’ isimli filmi mutlaka izleyeceğimi ve izlenimlerimi paylaşacağıma söz verdim. Bugün yaklaşık 76 km. uzaklıktaki Antalya’ya Bucak’tan yola koyuldum. Özdilek AVM’ye saat 13.30 civarında ulaştım. En üst katta yer alan sinema salonlarına çıktım. ‘’Uçan Melekler’’ filminin saat 15.15 seansına, 4 no’lu salondan, E-7 numaralı bileti satın aldım. Bu arada karnımı doyurdum, biraz alışveriş yaptım.

Saat 15.15’de filmin başlangıç gongu çaldı. Dikkatlice izlemeye başladım. Ara ile birlikte saat 17.05’de film sona erdi. Eheee şimdi zurnanın zırt dediği yer olan film hakkında izlenimleri yazmaya sıra geldi…

Her şeyden önce bir yönüyle film alkışlanmaya değerdir. Çünkü Türkiye’de dans üzerine ilk film yapılmıştır.

Filmin ana teması danstır. Sokak danslarının versiyonları olan break ve hip dans türlerinin harmonisi yapılmıştır. Ama drama da ihmal edilmemiştir. Öyle ki babayla, kızın buluşmasını anlatan final sahnesi yumuşak duygulu beni, neredeyse ağlama noktasına sürüklüyordu…

Filmin sonlarına kadar dansçı kız Melek’in, Antalya’daki çok yakın arkadaşını unutması bana garip geldi. İstanbul’da Mert isimli dansçıyla tanıştı, çocukluğundan beri birlikte olduğu Antalya’daki dansçı arkadaşı Koray’ı çabucak hafızadan siliverdi… Gerçi filmin sahnesinde Antalya’daki dansçı erkek arkadaşı büyük jest yaptı, hem 1.’ilik ödülünü verdi, hem de babasını…

Film içinde dansın her türlü aksiyonu izlenebiliyor. Valla filmi izledikten sonra yaşım uygun olsaydı dansa başlardım herhalde:) Dansı sevdirmek için gereken neyse yapılmış…

Dansçı 2 kız arasında başlayan duygusal ilişki, birinin erkeğe yönelmesiyle hüsranla bitti… Film içinde küçük anekdot olmuş:)

Film kesin olarak gençlere hitap ediyor. Film içinde hip, break dansının her türlü varyasyonunu görmek isteyen sinema salonuna gitsin arkadaş…

Sosyal mesajı ise dans eden sokak çocuklarına dikkat çekmektir. Böyle de bir dünya olduğunu insanlara göstermektir.

Aytaç Arman ve yaklaşık 5 dakikalık sahnesiyle İpek Tenolcay (Kurtlar Vadisinde Çakırın eşi rolünden tanıyoruz.) dışında benim tanıdığım ünlü sinema oyuncusu yoktu. Elbette konu dans olunca televizyon yarışmalarında popüler olmuş dansçılar çoğunluktaydı…

Bu film çok izleyici çeker mi?

Çekmesi lazım ama sanki PR konusunda belki zayıf kaldılar… Film katılacağı Uluslararası Dans Filmleri yarışmasında derece yaparsa; o zaman mutlaka gündeme oturur…

Twitter arkadaşım Fırat Gürsoy Beyi, yarattığı ve yönettiği bu sanat eserinden dolayı bir kez daha tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

Saygı ve sevgilerimle…

Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/27 Kasım 2010
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: