Her yıl yazarım…
Neyi?
Türkiye’nin ilk 100 zenginini ve servetlerini…
Niye?
Kendimce çılgın sonuç çıkartmaya çalışırım…
Bu yıl zenginlik verilerine kendi merceğimden aktarayım…
Bir kere ilk 100 zenginin toplam serveti tam tamına 227 milyar dolar…
10 milyar dolar üstü servete sahip Koç Ailesi ve Doğuş Grubu sahibi Ferit Şahenk geliyor…
8 milyar dolarlık servetiyle Ülker Ailesi 3 ncü sıraya oturuyor…
7 milyar dolarlık servetle Mehmet Emin Karamehmet 4 ncü sıraya geliyor…
sonra 6 milyar dolar servetle şu aileler sıralanıyor:
Şarık Tarık,
Doğan Ailesi,
Şevket Sabancı,
Erol Sabancı,
Türkan Sabancı,
Ömer Sabancı ve Ailelesi,
Eczacıbaşı Ailesi,
Yazıcı Ailesi...
Bilin bakalım, İstanbul Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş ve ailesi ilk 100 zengin arasında kaçın sırada?
BİM’in ana ortaklarından Topbaş ailesi 1.5 Milyar dolarlık servetiyle 83 ncü sıradan 51 nci sıraya sıçramış…,
Hiç kimsenin duymak, okumak, bilmek istemediği diğer bazı verilere…
-Türkiye Kamu-Sen’in araştırmasına göre Eylül ayında çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 1483 TL 89 kuruş oldu. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 2 bin 966 TL 22 kuruş olarak belirlenmiştir.
-Memur-Sen'in Eylül ayı için yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasında tek kişinin yoksulluk sınırının 940 TL olduğunu dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 2 bin 421 lira 61 kuruş olarak belirlenmiştir.
-Memur-Sen'in Eylül ayı için yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasında tek kişinin yoksulluk sınırının 940 TL olduğunu dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 2 bin 421 lira 61 kuruş olarak belirlenmiştir.
-TÜRK-İŞ’in 23 yıldır yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre 2009 yılında ortalama 749 Lira olarak seyreden açlık sınırı Ocak 2010’da 812 Liraya yükselmiştir. Yine 2009 yılı boyunca ortalama 2441 Lira olan yoksulluk sınırı 2644 Liraya yükselmiştir.
-Açlık sınırının 812 Lira olduğu koşullarda asgari ücretin 577 Lira olmasının açlık sınırının % 30 altına tekamül ediyor.
-Türkiye İstatistik Kurumu'nun Gelir Dağılımı tablosuna göre birinci yüzde 20, yani en yüksek gelire sahip yüzde 20 nüfus toplam milli gelirin yüzde 45'ini, beşinci yüzde 20 yani yoksulluk sınırının altındaki nüfus milli gelirin yüzde 6'sını alıyor.
Gelelim düşünce ve yorumuma…
Türkiye’nin yıllık GSMH 1 trilyon dolarsa bunun çeyreği zaten ilk 100 zengininin cebine iniyor…
70 milyon nüfuslu ülkemizde oy veren 48 milyon 18 yaş üzeri vatandaş var mı?
Var…
Bunların yarısına yakını açlık, diğer yarısının da yoksulluk sınırında yaşadığını varsayarsak; dünya sıralamasında 17 nci büyük ekonomi olmuşuz lafı ne anlama geliyor?
Toplumun yoksullaşması, kişilerin zenginleşmesi oluyor bence…
Ortada doğru orantılı işleyen bir iktisadi denklem vardır… Yoksulluk arttıkça kişilerin zenginleşmesi de aynı oranda artacaktır…
Fantastik bir görüş sunuyorum: bu 100 kişinin servetlerinden yüzde 10 vergi alsak, açlık sınırında yaşayan 10 milyon insana maaş versek; acaba nasıl olur?
Alacağımız yüzde 10 vergi yaklaşık 30 milyar dolar olsun, 10 milyon açlık sınırında yaşayan insanlara kişi başına 500 dolar her ay destek verilse ne yapar?
5 milyar dolar yapar… 6 ayda 30 milyar dolar etti mi? (Umarım hesabı doğru yapmışımdır…)
İşte size açlık sınırında kimse bırakmama formülü…
Neyse zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış ya… O hesap, ben de sabahtan beri hikaye anlattım, olmayacak duaya amin dedim işte:)
Saygı ve sevgilerimle…
Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/25 Kasım 2010
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder