Ta 40 yıl öncesine
ait bir terim olan ‘’ön seçim’’ neredeyse unutulmaya yüz tutmuştu.. Hatta TDK
(Türk Dil Kurumu) bile önceki yıllar yazım kılavuzunda birleşik ‘önseçim’
şeklinde yazmış, son yıllarda ise ayırmış ve ‘ön seçim’’ haline sokmuş.. Velhasıl
siyaset dünyasının çok ama çok uzağına savrulmuş bir terimdir..
Kontenjanlı ya da
fermuarlı da olsa CHP, ‘2015 Genel Seçimleri’ öncesi milletvekili adaylarını belirlemek için hakim kontrolünde üye bazlı ön seçim yaptı..
Tabii ki Burdur
ölçekli ön seçim serüvenini anlatacağım, çünkü yaklaşık 70 gündür aday adayı
arkadaşımın kampanyasında vardım ve genelde yanındaydım..
Peki, bu 70 günde neler
kazandım, neler kaybettim?..
Bir kere çok şey
kazandım, buna karşılık az bir şey kaybettim..
Tefenni ilçesi Yeşilköy’ü
gördüm.. Tek kelimeyle muhteşem konumu ve güzelliği vardır..
Gölhisar, hakikaten
göletler ve barajlar diyarıdır.. Hatta göl içinde adacığı bile vardır..
Altınyayla, sisli ama
karamsarlığı azaltan heybetli bir yerdir.. Fethiye il olursa muhtemelen
bağlanır, çünkü Burdur’dan daha yakındır..
Yeşilova, adı gibi
hem yeşil, hem de bakir kalan ender güzellikleri sunar gelenlere..
Karamanlı, Tefenni
arası takriben 10 KM. olup keşke birleşip daha büyük ilçe haline gelebilselerdi..
Çeltikçi zaten
yasanın eksikliğinde kaynaklı olarak ilçe kalmaya devam ediyor.. Hani
beldelerin kapanmasında 2 bin ve aşağısı diyor ya, buna ilçeler de dahil dese
Çeltikçi hemen köy olurdu..
Edindiğim
dostluklar, arkadaşlıklar kazanımlarımın bonusu oluyor artık..
En çok merak
ettiğiniz, kaybettiklerim değil mi?
İşte sıralıyorum:
Ön seçimin icrası
sırasında ‘’Truva atlarını’’ görmek; bende inanç ve güven kaybına yol açtı..
Bazı ilçelerimizde
CHP’nin örgütsel durumunu görünce ‘’valla bu parti çok sağlammış, neleri ve
kimleri taşırmış’’ dedim içimden..
Yönetim kurulunu
tanımayan ilçe başkanı mı ararsın?
Adam üye bile
olamamış, dolayısıyla ön seçimde oy kullanamamış ama ilçe başkanı olmuş mu
ararsın?
‘’Hey güzel Allah’ım’’ dedim içimden..
Siyasi taktikler, entrikalar
bini bir para..
Örgütlerin çoğu
paramparça olmuş, 2’li hatta 3’lü yapıya bürünmüş..
Örgütlerin bu hale
gelmesinde baş sorumlu olarak gördüğüm ‘Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan
yardımcısı Adnan Keskin’ abimizi; Denizli CHP üyeleri ‘ön seçimde’ liste dışına
itmiş.. Buradan Denizlili CHP’lileri yürekten kutluyor ve selamlıyorum.. Hay
Allah razı olsun sizden!
İşin doğrusu CHP’li
üyeler, ‘demokrasimizin olmazsa olmazı’ sayılan ön seçime daha tam konsantre
olamadılar.. Acemilikler yaşandı elbette..
Fanatizmin ve
tarafgirliğin; özgür iradelerine zincir vurmasına üyelerimizin büyük çoğunluğu maalesef
izin verdiler..
CHP üyesinin en
azından yüzde 70’nin sağduyu ve akıl ekseninde hareket edeceğini varsaydım
ancak yanıldım.. Dilerim ve umarım; üyelerimiz ‘bu seçme hakkını’ 2019 yılında da böyle heder etmezler..
Be kardeşim, Bucak
ilçesinde 50 bine yakın seçmen rezervi vardır. Neredeyse 40 yıldır bu seçmen
denizinden CHP değirmenine su akmamaktadır.. Hadi genel merkez yoklamasında
olmadı, yahu ön seçimde üyeler bari bu gerçeği göremez mi?
Sevsek de, sevmesek
de realite şudur: Bucaklılar tek başına milletvekili çıkaracak seçmen
çoğunluğuna sahiptirler.. Burdur seçmen sayısı 70 bin civarındaysa Bucak ilçesi
seçmen sayısı 50 bin civarındadır.. Burdur’un 7 ilçesinin toplam seçmen sayısı
Bucak ilçesi seçmen sayısına eşittir..
Ah benim CHP’li
üyelerim, hadi birinci sıra Burdur merkez, ikinci sıra niye Bucak olmasın ki?
Kabul edin! Akıl ve
mantık seçimini yapamadınız ve beceremediniz. Yaptığınız bu tercihle; keşke
adaylara ve CHP’ye ekstra bir getiri olsaydı ama maalesef bırak getiriyi, götürü
bile olur..
Son söz: çekirge bir
zıplar, iki zıplar, üçüncüde çukura zıplar..