‘30
Mart Yerel Seçimleri’ üzerinden neredeyse 72 saat geçti ama hala zihnimin
bulanıklığı dağılmadı..
‘Oy
kullanma’ her ne kadar temel vatandaşlık görevi olarak tarif edilse de doğruluğu
üzerine bir türlü kuşkularımı sonlandırmadım..
Oy
kullanmak ya da kullanmamak..
‘30
Mart Yerel Seçimleri’ için oy kullanma hakkına sahip 52 milyon vatandaşımız
varken yüzde 13 oranında yani 7 milyon seçmen oy kullanmaya gitmiyor.. 45
milyon seçmen oy kullanıyor ve 1.6 milyon oy geçersiz sayılıyor.. Bu başka bir
garabettir.. Seçimin ne kadar karışık ve karmaşık işlemden oluştuğunu
anlayabiliriz. Aslında tek bir seçmen kağıdıyla hem belediye başkanı, hem
belediye meclisi, hem de il genel meclisi seçilmelidir. Ayrı, ayrı sandığa
gitme çok saçma ve gereksizdir..
30
Mart seçimlerinde; 20 Milyon AK Parti, 12 milyon CHP, 6 milyon MHP oy sayısına sahipken
7 milyon oy sayısına sahip ‘Sandığa Gitmeyen Seçmen Partisi’ vardır ve dikkate
şayan bir orandır..
‘12
Haziran 2011 Genel Seçimleri’nde ise ‘Sandığa Gitmeyen Seçmen Partisi’ yüzde 17
oranında yani 8 milyon seçmen sayısına ulaşmış olması; bu partiye üye olma
yolunda beni de ikna etmek üzeredir..
Şimdi
sizinle bir paragraf paylaşmak isterim..
Demokratik seçim hilesi..Liberalizm en kutsal öğesi demokratik seçimdir. Oysa burada da piyasanın can damarı para devreye girer.
Nasıl mı?
Yürütülen seçim kampanyalarına bakın bir hele… Şatafat, görkem, reklam, PR (Halkla ilişkiler) önce gözlere, sonra duygulara, sonra akla hitap eder.
Bilinçli olarak insanların kime oy vereceklerini bilememe durumu yaratılır.
Hangi partiden olursa olsun bir adayın seçim kampanyası için daha fazla parası varsa seçilir.
Bu ne anlama geliyor?
İstediğinizi değil, istenileni seçiyorsunuz.
Kimse kimseye masal anlatmasın! Para piyasası kimi işaret ediyorsa o parti kazanır ya da kazandırılır. Yok başka bunun yolu..
Para piyasasında olanaksız olan her şey demokrasi kuralları çerçevesinde düşünülür ve çözülür gibi illüzyon yaratılır.
İşin özü sandık ve seçimi, para piyasasının bir oyunudur. Bu oyun sayesinde elitlerin, zenginlerin hakimiyeti hep daim olur, hep sürer...
Alıntı linki http://blog.milliyet.com.tr/parasiz-yasam-hayali--utopik-otesi--2bolum/Blog/?BlogNo=452763
‘Sandığa
Gitmeyen Seçmen Partisi’ne ilk seçimlerde ben de katılacağım. Böylece kirli bir
oyuna hem ortak olmayacağım, hem de meşrutiyeti için katkı yapmayacağım..
Bakın,
52 milyon seçmenin yarısı ‘Sandığa Gitmeyen Seçmen Partisi’ne katılsın, sistem
çöker ve oyun bozulur.. Ha bu orana rağmen seçim yapılır mı? Yapılır ama tabiri
caizse kendileri çalar, kendileri oynar..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder