Aslında
bu yazıyı kurgulamak benim için çok zor oldu.
Bugün
canlı olarak TV’den Başbakan Erdoğan’ın ağzından ‘demokratikleşme paketini’
izledim ve içim cız etti..
Neden
mi?
Yahu
kendini solda tarif eden ya da öyle olduğunu iddia eden bir parti bu işte
yokken; dindar muhafazakar bir partinin cesaretli, bir o kadar cesur adımlarla
ülkeyi reforme etmesi, yenilemesi ne büyük tenakuzdur..
Dünyada
ve normali bu tür uzun yıllara dayanan kökleşmiş sorunları çözme iradesi
gösteren ya sosyal demokrat ya da sosyalist partilerdir..
Gel
gör ki, Türkiye’de akıllar karışık, zihinler çarpışık ve partilerden
beklentiler sanki yer değiştirmiştir.
1923
yılında kurulan Cumhuriyet, 90 yıl sonra daha özgür, daha demokratik olma
iddiasıyla bambaşka bir kozaya bürünüyor..
Açıklanan
demokratikleşme paketi karşısında daha hala laga luga yapanlara ve kendilerini
solda konumlandıranlara; bir kez zihin dünyalarını kontrol etmelerini isterim..
Dağılan
ve çöken bir imparatorluktan doğan Türkiye Cumhuriyeti devletinin 90 yıldır
süren korkuları bitmeli ve kendine güvenmelidir.
Bu
CHP’de yol ayrımını gelmiştir. Yeni CHP sloganının içini dolduracak yani ya değişecektir
ya da sandığa gömülecektir.. Çıkış yok, durumu idare etme yok, yıllara dayanan hamaset
sermayesi yok, hepsi bitti artık..
Ha
paket yeterli mi?
Asla
yeterli değildir. İşte tam da bu yüzden yetersizliğini ve daha fazlasını
isteyen CHP istiyorum ben..
Hadi
MHP’yi anlıyorum ve duruşunu ideolojisini uygun buluyorum.
Ya
CHP’ye ne demeli?
Nerde
durduğu belli değil, konumlaması karmakarışık, bin ağızdan bin ses çıkıyor..
Bir
parti düşünün ki, anayasa çalışmalarında sen niye daha demokratsın diye itham
ediliyor ve parti suçu işlediği iddia edilebiliyor.. Atilla Kart, Süheyl Batum
kavgasını Google’dan bir inceleyin bakalım, ne göreceksiniz, ne okuyacaksınız,
nasıl şaşkınlığa uğrayacaksınız..
Paket
örneğin 30 olan özgürlüğü alanını 40 çıkarmıştır, keşke 100’e çıksa ama
dindar-muhafazakar bir parti ancak bu kadar reform refleksi gösterebilir..
Bir
de paketin PKK dayatması ithamı vardır. Yahu kardeşim! Özgürlük geliyor,
isterse şeytandan gelsin, ister melekten, ne fark eder ki, yeter ki gelsin..
Daha özgür olmaktan daha güzeli ne olabilir?
Ben
ilada özgürlükten yoksun kalayım diye ortaya çıkmak, yani aksini düşünmek
zihinsel şizofrenliktir..