Aslında
yaşanmış riyakarlığa karşı çok sıkıntılıyım,
Aslında
gerçeğe boyanmış yalancılığa karşı çok dertliyim,
Aslında
öyle olduğunu bile bile öyle olmadığına inandırılmaya karşı çok sinirliyim..
Neden?
Nedene
geçmeden Taraf gazetesi muhabiri Mehmet
Baransu
ağzından olayı özetliyeyim ama herkesin anlayacağı dilden..
Sayın Aziz Yıldırım, 1983 yılında
yani 20 yaşındayken, askerlikten yırtmak için sahte çürük raporu alıyor.
Nereden alıyor bu raporu?
İzmir Askeri Hava Hastanesi
Heyetinden..
Ne gerekçeyle alıyor bu raporu?
Ayağının birisi 7-8 cm. kısa olmasıdır.
Kimin ayağı?
Aziz Yıldırım’ın yeğeni Osman Yalçın’ın
ayağı..
Peki, bu ayak Aziz Yıldırım’a nasıl
monte edilmiş?
Raporu veren heyetin karşısına Aziz
Yıldırım yerine Osman Yalçın çıkarılmış..
Aziz Yıldırım, bu raporla 2012 yılına
kadar askere gitmekten yırtmış..
Derken aradan 39 yıl geçmiş ve 2012-Mart
ayında AK Parti Hükümeti’nin çıkardığı bankamatik askerlik (bedelli askerlik)
kanunu uyarınca 30 bin TL. Aziz Yıldırım adına yatırılmış ve 61 yaşında askerlikten
köklü yırtmış..
Tamam, buraya kadar anlatılan,
dillendirilen Türkiye klasiğidir..
Gelelim benim sıralayacağım laflara:
Bir kere Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım değil de başka bir şahıs
sahte çürük raporu almış olsaydı; kimse gündeme almazdı, kimse konuşmazdı.. Ki
sahte çürük raporu alan çeteler, organizasyonlar çok var idi ve 10 bin TL, 20
TL rayiç bedel vererek sahte çürük raporu alanlar 10’larca insan sayılabilir..
Demek ki yaklaşık 15 yıldır Fenerbahçe
Kulübü Başkanı olan Sayın Aziz Yıldırım üzerine medya silahıyla örtülü
operasyon uygulanmaktadır.. Bence operasyonda son hamleleri yapılmaktadır.
Sayın Aziz Yıldırım, kulüp başkanlığını bırakmak zorunda kalacağı günler çok
yakındır.
Bu olay üzerinden yorumumu ve
düşüncemi ise bambaşka pencereden aktaracağım ya da bakacağım..
Para ve adalet,
Para ve hukuk,
Para ve eşitlik,
Para ve kanun ikilimelerinin çok ters
olduğu hatta hiç işlemediği çok net görülmektedir. Topluma da bunun normal
olduğu algısının medya vasıtasıyla bombardıman edilmesi en vahim olanıdır.
Bana kimse anayasa güvencesindeki
eşit vatandaşlık ilkesinin herkese eşit görev ve yükümlüğü olduğu hikayesini
anlatmasın.. Çünkü külli yalandır..
Kanıt mı?
Çok basit örnek vereceğim: 1111 Sayılı
Zorunlu Askerlik Kanunu uyarınca 20 yaşını dolduran her Türk vatandaşı için askerlik
yükümlülüğü eşit şekilde uygulanıyor mu?
Nah uygulanıyor. En son çıkan kanunla
bankamatik askerliği uygulanmadı mı? Uygulandı ve30 bin TL. yatıran alır eline askerlik
teskerisini..
Eğitimde eşitlik var mı? Nah vardır.
Çünkü milyonlarca çoçuklar, gençler parası yoktur, bu yüzden yeterli ve
kaliteli eğitim alamamaktadır. Sonra eşitlik komedisi sınavlarda
uygulanmaktadır.
Nereyi ya da hangi alanı ele alırsanız
alın, eşitlik aslında eşitsizliği çağrıştırır.. İnsanların kafaları,
yüzyıllarca bunun normal olduğu şeklinde algılandırır..
Yeryüzünde para olduğu müddetçe
eşitlik lafı, süs olarak kalmaya mahkumdur.