22 Ağustos 2009 Cumartesi

Hadi bu kör düğümü çözün bakalım...


Terör örgütü lideriyle 31 Temmuz 2009 günü avukatların yaptığı görüşmenin tutanakları ve o ünlü çözümün, yol haritası ortaya çıkmış.

Hem de çok daha radikal cümleler kırpılarak, sansürlenerek bir metin ortaya çıkmış.

Bakın İmralı’daki yol haritasından barış-severlere ne gibi mesaj veriyor?

-Türkiye’de Yaşar Kemal dahil hiçbir aydın sorunu tam olarak derinliğine kavrayamıyor.

-Kürt sorununun çözümünde kendisiyle müzakere edilmesinin şart olduğunu çünkü DTP beni temsil etmiyor, PKK beni temsil etmiyor. Bir başkası beni temsil etmiyor.
Emniyetle 90 gün müzakere etmem lazım. 90 gün müzakere ettikten sonra ancak sorunun emniyet yönü çözüm noktasına gelebilir. Sorunun askeri boyutunun çözülebilmesi için benim 45 gün müzakere etmem lazım. Bunlar çok hassas konular. Dediğim gibi sadece askeri yönünü masaya yatırmam için 45-90 gün müzakere etmem, tartışabilmem lazım. Sorunun diğer boyutları da ayrı, sosyal, kültürel, ekonomik bunları daha ağzıma bile almıyorum. Bunlar da ayrıca tartışılır.


-Ordu da bunu anlamalı. Bunu anlamalı ve bunun önünde engel olmamalı. Ordu öyle çok kendine güvenmesin. Kendini öyle çok güçlü hissetmesin. Çok kaotik, çok çatışmalı dönem olursa, çözümün önünde engel olursa ordu da ortada kalmaz, dağılır gider.

Not: Alıntı Milliyet Gazetesi.

Barış-sever biri olarak, barışta ısrarcı biri olarak ne yapacağımı şaşırdım.

Barış hevesimi neredeyse boğazıma düğümlendi…

Ne yapacağız şimdi?

Bu düğümü nasıl çözeceğiz?

Adam Yaşar Kemal’i tanımıyor, adam siyasi kanat DTP’yi tanımıyor…

Peki, kimi tanıyor?

Kendini tanıyor ve gelin benimle konuşun diyor.

Madem benimle müzakere etmeyecektiniz niye şimdiye kadar DTP ile, aydınlar ile, hatta PKK ile çözmediniz diyor…

Söyleminin ya da yol haritasının bütününe bakarsak; görüşme olmazsa kaoik ortam olur gibi aba altında sopa göstermeyi de ihmal etmiyor.

Bir barış-sever olarak, barışta ısrarcı olarak, pozisyonumun ne olacağına karar veremedim?

Neyse buraya kadar ironi yaptım. Şimdi gerçeklere tekrar dönüyorum.

Sizlere çok önceden demiştim. Cin şişeden çıktı artık, mümkün değil geri girmez…

Aydınların hele Yaşar Kemal Beyin düştüğü durumu hiç istemezdim. Adam resmen Yaşar Beyi, Kürt sorununu derinlemesine bilememekle itham ediyor, kısaca cahil diyor… Yuh yani bu kadar olur yahu…

Ben artık söyleyecek söz bulamıyorum. Mikrofonu yorumlarıyla barış-severlere, barışta ısrarcı olanlara bırakıyorum.

Saygı ve sevgilerimle…

Ömer Özdamar/22 Ağustos 2009/Burdur-Türkiye

‘’Dünyamızı sorularımızın cesareti ve yanıtlarımızın derinliğiyle önemli kılarız. (Carl Sagan)’’

Siz hala kitabımı almadınız mı? O zaman adresi veriyorum:

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=439776

http://www.idefix.com/kitap/normal-otesi-ask-omer-ozdamar/tanim.asp?sid=UMSURS3EM4WBRLD0UYO8

Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: