Valla
benim işler böyledir.. ‘’Eller gider Mersin’e, ben giderim tersine’’ misali
herkes şehre akın ederken ben dağa giderim..
İşte
2 keçi, 10-15 tavuk, 4 hindi, 5 kedi, 1 köpek ver elini dağ evine.. Hafif
soğuktan dolayı biraz erken olması dışında memnuniyetsizlik yaratacak hiçbir
şey olmadı..
Yaklaşık
4 ay süreyle dağ evinde yaşam süreceğiz.. Ehh bir hafta geçti bile.. İlk günler
kaotik ortam vardı ama şimdi herkes uyum sağladı..
Hani
bir söz vardır, ‘’tebdil-i mekanda ferahlık vardır’’ yani mekan değişikliği
iyidir her zaman..
Bu
arada ‘Deneme’ türünde bir şeyler karalamaya başladım bile.. İçime sinerse
Sonbahar’da kitap haline getirebilirim..
Peki,
ilk bir hafta izlenimi nedir?
Harala
gürele yok, para harcama yok, ona-buna yetişme, koşuşturma derdi yok, kalabalık
yok, trafik yok, velhasıl yok oğlu yok..
Ne
var peki?
Bol
oksijen, derin sessizlik, dinç ve zinde bir kafa..
Tavuk
yumurtluyor; sabah kahvaltıda yeniyor,
Akşam-sabah
keçi sağılıyor ve sütü içiliyor..
Aslında
tüm uğraşılar ve çabalar doğayla bütünleşme içindir..
Haydi
şimdilik bu kadar, ilginç bulduğum deneyimler ve olaylar gözlemlersem yazarım..
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder