Kriz
tatil, matil dinlemiyor arkadaş.. 10 Mayıs 2014 Cumartesi günü, Danıştay’ın
146.Kuruluş Yıldönümü için düzenlenen törende önce Danıştay Başkanı, sonra TBB
(Türkiye Barolar Birliği) Başkanı konuşuyor ve işte kıyamet o zaman kopuyor..
Konuşmanın
son paragrafına gelindi ki Başbakan Erdoğan’ın tutmak mümkün olamıyor.. Cumhurbaşkanı
Gül, çok çaba sarf ediyor ama Başbakan Erdoğan’ı bir türlü sakinleştiremiyor..
Ve
Başbakan Erdoğan önde, Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı tören yerini terk
ediyor..
‘’Kim
ve ne dedi?, Nasıl dedi?’’ gibi sorulara girmiyorum. Çünkü Hepimiz televizyon
ekranlarından, internetten defalarca izledik..
Başbakan Erdoğan
cephesinin yanlışları:
-Madem
yasada yok, tüzükte yok ancak TBB Başkanı’nın konuşması programda var ise ve
oraya da gittiyseniz; tahammül göstermek zorundasınız..
-Hani
teamüller gereği TBB Başkanı Feyzioğlu konuşacağı belliyse; her şeye hazırlıklı
olmanız gerekirdi.. Kaldı ki, aynı başkanla daha 2 ay önce Dolma Bahçe’de de
görüştünüz zaten..
-TBB
Başkanı’nın konuşması gerçeklerden uzak yalan, dolan olabilir, toplantı sonrası
hepsini ispatlar böylece konuşmacıyı müfteri duruma düşürürsünüz.. Ancak bu
şekilde öfkenizi kontrol edemeyip saldırgan bir dil kullanırsanız; en başta
sizi ve sizi savunanları zor durumda bırakırsınız..
-TBB’nin
genelde siyasi içerikli söylemi olduğunu biliyorsunuz ki, böyle olması da demokratik
ülke gelenekleri doğrultusunda çok normaldir. Sivil Toplum Kuruluşu olan TBB
Başkanı seçimle geliyor ve tüm ülke sathında avukatlar oy kullanıyor.. Aslında
büyük çoğunluğun dikkatini bile çekmeyen bir konuşmayı, böyle yapmakla hem söylemi
değerli yaptınız, hem de herkesin bilmesini-öğrenmesini sağladınız..
-AK
Parti karşıtları için yeni bir kahraman yarattınız.. Sizinle yaşanan karşılıklı
polemiklerde hep kazanan iken bu kez kendi kendinize kaybettiniz..
-Cumhurbaşkanı
Gül’ü o kadar zor durumda bıraktınız ki 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı geçmişiyle
yarattığı saygınlığı ve empatisi bir anda sorgulanır hale geldi.. Çünkü siz
önde, Cumhurbaşkanı Gül arkada, tören salonunu terk etme oldu-bittisi nedeniyle
sanki siz Cumhurbaşkanı’na bağlı değil, Cumhurbaşkanı size bağlı algısı
yarattınız..
Gelelim TBB Başkanı
Feyzioğlu cephesinin yanlışlarına:
-Danıştay
Başkanı’nın 25 dakikayla sınırlı tuttuğu konuşmayı TBB Başkanı’nın 55 dakikaya
çıkarması; kurum başkanını zor durumda bırakır ve nezaketsizlik olarak
yorumlanır. Çünkü sizi davet eden ve konuşmanıza izin veren Danıştay Başkanı için
söylenecekleri söylememiş imajı doğar.
-Van
deprem konteyner evlerde kalan 40 ailenin sorunlarını dile getirmek; düzenlenen
toplantının konseptine, ruhuna uymamıştır. Başbakan Erdoğan’ın en çok
ilgilendiği ve en çok bildiği bir alanda eleştiri getirmesi; konuşmanın bütündeki devasa konularını gölgelemiş
ve örtmüştür.
Peki, kim neler
kazandı?
Başbakan
Erdoğan, gücünü ve liderliğini tabana bir kez daha göstermiştir.
TBB
Başkanı Feyzioğlu ise AK Parti karşıtlarının liderliği yolunda çok önemli bir
dönemeci geçmiştir.
Başbakan
Erdoğan’ın halktan büyük beğeni aldığını düşündüğü ‘’öfkeli hitabet’’ tarzını
bir kez daha kullanmış, tüm AK Parti’lerin kendi etrafında kenetlenmesini
sağlamıştır.
Başbakan
Erdoğan, bu krizle aslında cumhurbaşkanlığı seçimin startını vermiş ve ne kadar
sert ve keskin bir seçim olacağının işaret fişeğini atmıştır.
Herkesin
çok şeyler kazandığı bu krizin tek kaybedeni Cumhurbaşkanı Gül olmuştur.