Kabaca
1 yıldan beri Suriye-Türkiye ilişkileri bozulmuş, karşılıklı diplomatik
personeller kovulmuş, Suriye muhalefetine her türlü yardım ve organize yapılmış,
Hatay ve Gaziantep civarında mülteci kampları açılmış, kısaca savaş öncesi
durumu geçilmiş..
RF-4
cinsi keşif ve fotoğraf amaçlı savaş uçağımız, çok ama çok alçaktan uçarak;
Suriye hava sahasını ihlal etmiş, uluslararası hava sahasında Suriye
hava-savunma unsurlarınca vurulmuş ve Suriye kıyısına 8 mil mesafede yani
Suriye kara suları içine düşmüş.. Tam 1 hafta geçmiş, ne pilotlarımız, ne de
savaş uçağımızın enkazı hala bulunamamış..
Bir
kere çok büyük hata vardır.
Nerede?
Amma
eğitim, amma radar testi, amma başka bir görevle uçuş yapacak RF-4 keşif
uçağımız; Malatya’dan korumasız yani F-4 ya da F-16 uçakları eşlik etmeden
neden kaldırıldı?
Suriye
ile savaşında eşiğinde olduğumuzu Hava Kuvvetleri ve Malatya Hava Üssü, bu tür
provakasyon vuku bulacağını neden öngöremedi?
Öğleyin
uçağımız vuruluyor ve düşüyor, nedense Türkiye kamuoyu tam 8-9 saat sonra
bilgilendiriliyor. Yanlış giden bir şeyler olduğunu; bu zaman gecikmesi bile
tek başına kanıtlıyor. Yabancı ajanslar, medya kuruluşları uçağımızın düşmesini
neden bizden önce öğrnediler ve nasıl öğrendiler?
Sonra
Suriye kıyısına 13 mil uzaklıkta uçağımız vuruldu, 8 mil uzaklıkta düştü
argümanı hiç sağlam durmuyor. Hele füzeyle vurulan bir savaş uçağı 5 mil neden
içeride düşsün? Bence havacılık ve fizik kuralları bu söylemi dsteklemiyor..
Yazımın
başında belirttiğim gibi savaş öncesi son perde yaşanırken bu savaş uçağımız
tek başına Suriye Hava Sahası’na neden gönderildi? Gönderildi ise neden mütekabiliyet
gereği yapılmadı? Rusya nedeniyle karşılık verilemediyse neden Rusya faktörü hiç
dikkate alınmadı?
Rusya’nın
Akdeniz’e çıkan son kalesi Suriye’dir. Suriye düştüğü an Rusya’nın Akdeniz’le
dolayısıyla Orta Doğu’yla bağı fiilen kesilir..
Rusya
olduğu müddetçe Beşar Esad’ın iktidarı bırakmayacağını Türkiye diplomatları
neden öngöremiyor?
Son
vahim ve trajik olay gösterdi ki meğer Türkiye’nin sağlam temellere dayanan dış
politikası hiç yokmuş, tam aksine politikasızlık varmış, tam aksine savrulma
varmış..
Bu
durumda daha bizim başımıza çok çorap örecekler gelecek günlerde, gelecek
aylarda, gelecek yıllarda..