Türkiye, gündem oluşturmada herhalde dünya rekoru kırar.. Hele bugünlerde herkesin başı döndü yahu.. Dün (07 Şubat 2011) akşam saatlerinde Hürriyet Ankara Muhabiri bombayı patlatıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve diğer 2 MİT görevlisi şüpheli olarak Beşiktaş Özel Yetkili Savcıya ifade vermek üzere çağrıldığı iddiası yayılıyor..
Derken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı haberi yalanlıyor ve ‘’yok, öyle bir şey, olsaydı haberim olurdu’’ diyor.
Derken, İstanbul Başsavcı Vekili haberi doğruluyor ve ‘’evet, Hakan Fidan ifadeye çağrıldı’’ diyor..
Derken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde operasyon yapılıyor ve İstihbarat ile Terörle Mücadele Şube Müdürleri görevden alınıyor..
Derken, Başbakan Yardımcısı Arınç, ‘’hem aklım almıyor, hem de ifade için izin alınması gerekiyor’’ diyor..
Derken, MİT ile İstanbul Emniyet savaş yapmış, hükümet, MİT’in yanında yer almış ve koltuklar gitmiş diyor.. (M.A.Birand)
Derken, Adalet Bakanı İstanbul'a gelmiş, savcılarla ilgili inceleme yapacakmış deniyor. (Ahmet Hakan-CNNTÜRK)
Derken, KCK operasyonu sırasında MİT muhbirleri yakalanmış, bunları MİT kaçırmış, Savcılık ve polis bunu soracakmış deniyor. (M.A.Birand)
Derken, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Beşiktaş adliyesine gitmeyecek iddiası yayılıyor.. (TGRT Haber)
İçimdeki soru şudur: Peki, Hürriyet Muhabiri Arda Akın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığını nasıl haber aldı? Savcı mı haber verdi? Başka biri mi sızdırdı? Önemli bir sorudur bu!
Derken, Ceza Hukukçusu Profesör aynen şunu söylüyor: CMUK 250. Madde’ye göre ‘’örgüt ve terör’’ suçlarında özel yetkili savcılar herkesi sorgulayabilir. İlaveten şunu söylüyor: Anayasa maddesinde yer alan ve Genelkurmay Başkanı-Kuvvet Komutanları Yüce Divanda yargılanmasını söylerken bile özel yetkili savcıyı bağlamıyor ve Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ sorgulanıyor..
Gelelim benim şahsi düşünce ve yorumuma: Düzeltmek isteyene çare basittir. Nasıl mı? CMUK 250. Madde’yi yeniden yazarsın ve TBMM’den yasa haline getirirsin, yargı da bu yeni yasayı uygular. İktidar maalesef şimdiye kadar özel yetkili savcıların ve mahkemelerin sorumluluklarını ve alanlarını sarih, net, anlaşılır olarak düzenlemedi, aksine sürekli yargının bağımsızlığına dem vurdu.
Dikkatimi çeken başka bir husus ise MİT Müsteşarını, özel yetkili savcıya ifade vermesi için yapılan davetin; resmi yazılı tebligat yerine telefonla yapılmasıdır. Böyle bir usul var mıdır, bilemiyorum
Hele iddia edildiği gibi PKK ile yapılan OSLO görüşmesi suçlamasıyla MİT Müsteşarının ifadesi alınırsa; yandı keten helva dersek komik olmaz.. Çünkü o zaman Başbakan bile ifade verebilir. Neden mi? Ehee o dönem Başbakan Müsteşar Yardımcısı olan Hakan Fidan, o görüşmelere kimin emriyle gitti?
Son söz: İktidarın göz yumduğu kontrolsüz yargı gücü, galiba iktidarın kendini hedef aldı.. Hele bir uçuk komplo senaryoya göre bu yaşananlar, Cemaat-AK Parti çatışması ise hakikaten ortalık duman olur..