TRT-Haber kanalının ‘Sosyal medya tv’ programının 45.bölümüne canlı olarak katıldım. Katıldım ama çok heyecanlandım yahu… En önemlisi kameraya alışık olmadığım için gözlerim kapalı çıkmış elbette:J) Ama konuşma başlayınca heyecanı unutmuşum Allah’tan…
Yaklaşık 6 dakikaya çok şey sığdırmam gerekiyordu. Kafamda söyleyeceklerim taslak halinde duruyordu. Format ne üzerine olacak, ne sorulacak, neyin üzerine konuşulacak bilinmiyordu…
Ancak bana bu fırsat tanınmıştı ya da böyle bir kapı açılmıştı; en iyi, en yararlı sonucu elde etmem gerekiyordu.
Konuşmamda da ifade ettiğim üzere kitaplarım ve blogculuk hakkında kısa, net, anlaşılır cümleler kurmam lazım geliyordu.
İsterseniz linke bir tıklayın ve sonra hikayemi okumaya devam edin…
Kitaplarımın tanıtımından öte varlıklarını kanıtladım bence… Hem fiziken hem de ismiyle mevcut olduklarını geniş kitlelere ulaştırdım.
İnternetin hem yalnız, hem de fikir-düşünce savaşçısı olanlara sağladığı en büyük avantajın; ‘blog yazma fırsatıdır’ iddiasını yüksek sesle ve altını kalınca çizerek anlattım. Ahde vefa ilkesine inandığım için Milliyet Blog Sitesi’ni özellik vurguladım ve benim ‘yazı okulum’ olarak adlandırdım.
Kitaplarımın ismi ilgi çeksin diye belki 1 ay süreyle boşuna düşünmediğim ortaya çıktı. Kitaptan önce ismi tartışıldı… Tam da istediğim nokta buydu işte…
Velhasıl bir canlı yayın tecrübesi yaşadık, hem de TRT gibi geniş kitlelere ulaşan bir kanalda… Sevinçliyim dersem yalan olmaz…
Bu yüzde başta TRT kurumuna olmak üzere program yapımcısı Yalçın Beye, program sunucusu Serdar Beye, çok ama çok teşekkür ederim…
Desteklerini esirgemeyen Twitter arkadaşlarıma kesinlikle minnettarım… Zaten bunu da program sunucusu Serdar Bey, ‘sosyal kampanya’ diye twitter dostlarımın desteğini açıkladı.
Benden bu kadar hikaye yeter artar bile…
Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder