Yine maalesef Zonguldak kömür maden ocağından grizu patlaması ve
yine maalesef 30 madencimiz göçük altında…
Üzülmemek, kahrolmamak elde değildir…
Kömür madenciliği, en riskli işlerin başında geliyor…
Kömür madenciliği, iş kazası en yüksek sektörlerin önünde yer
alıyor…
Anladığım kadarıyla riski sıfıra indirmek neredeyse olanaksız görünüyor...
Hele bir de denetleme ve kontrol mekanizması iyi çalışmıyorsa;
Türkiye gibi ülkelerde bu risk dünya standartları üstünde kalması doğal
sayılıyor…
Son zamanlarda özel sektör kömür madeni çıkarma işine girince; en az masrafla en çok üretim politikası
gereği insan kayıplarının daha fazla arttığı kanaati bende hasıl oluyor…
Peki, ben olsam ne yaparım?
Valla ilk işim tüm kömür ocaklarını kapatırım…
Benim insanım çok değerlidir. Madem riski sıfıra ya da en aza
indiremiyorum; o zaman kömürün kullanımını en aza indiririm, elzem kullanım
için de ithal ederim…
Tabii ki bu aşama, aşama gerçekleşecektir…
Öncelikle kömürle çalışan termik santralleri kapısına kilit
vururum…
En güvenli kömür ocaklarını üretimine belirli bir süre izin
veririm…
Ama bu söylediklerimi mevcut hükümet ne karar alabilir ne de uygulayabilir…
Bu ne demek oluyor?
Bundan sonra da kömür madeni ocaklarında kazalar olacaktır, biçok
insanımız ölecektir… Başka da bir sonuç çıkmaz…
Saygı ve sevgilerimle…
Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/18 Mayıs 2010
Bu yazı daha önce kisi tarafından okundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder