25 Nisan 2013 Perşembe

Yeni Bucak Devlet Hastanesi yapımı yılan hikayesine döndü..



Yeni Bucak Devlet Hastanesi yapımı üzerinden 2-3 yıl geçti ama nedense bir türlü sonuçlanamadı.. Yok hafriyat çalışması başladı, yok yüklenici taşeron firma iflas etti derken aradan bunca zaman geçti ama yapım işinde yol alınamadı.. 2013-Nisan ayı itibarıyla tek bir çivi bile çakılmadan tabelası asılı olarak öylece bekliyor..  Üstüne üstlük AK Parti Burdur Milletvekillerimiz de ne olacağına dair sürekli çelişkili ifadeler kullanıyorlar..

 

Bomba bilgiye bugün ulaştım..

 

Nasıl ve kimden?

 

Yeni Bucak Devlet Hastanesi yapım yerine karşı çıkan ve bunu yargıya intikal ettiren vatandaşımız vasıtasıyla elbette..

 

Nedir o bomba bilgi?

 

Isparta İdare Mahkemesi tarafından görevlendirelen ve mahkemeye sunulan bilirkişi raporu..

 

Kimlermiş bilirkişi?

 

Isparta SDÜ/Mimarlık Fakültesin’den 3 kişilik Doçent Heyeti..

 

14 sayfadan oluşan bilirkişi raporundan ne var ya da ne diyor?

 

Uzun uzun ne talep edildiği anlatılmış, son sayfalarında bilirkişi kanaat ve sonuç bölümü yazılmış. Özet olarak aşağıdaki hususların yapılmadığını ya da eksik olduğunu söylüyor:

 

-İmar ile ilgili mevzuat uyarınca her tür ve ölçekteki planlarda özel sağlık alanı kullanım kararı yoktur..

 

-Gürültü, hava ve su kirliliğine maruz olmadığının; insan sağlığına olumsuz yönde etkileyecek endüstriyel kuruluşlar ile gayrisıhhi müesseselerden uzak olduğunun valilik tarafından yetkilendirilmiş merci raporu yoktur..

 

-Hastane binası için yeterli yeşil alan ayrıldığının ilgili belediye tarafından yazılı olarak belgelenmesi yoktur..

 

-Ulaşım şartları, ulaşım noktaları açısından uygun ve ulaşılabilir olduğunun İl Trafik Komisyonu veya Belediye Ulaşım Koordinasyon Merkezi raporu yoktur..

 

-Hasta ve hasta yakınları ile hastane çalışanları için otopark yönetmenliğindeki ölçülere göre yeteri sayıda otopark yeri ayrılması yoktur..

 

Kısaca bu 5 ana maddenin olması gerekirken olmadığını bilirkişi raporundan ifade ediliyor..

 

Ne olacak şimdi?

 

Ne olacağını bilemem elbette; mahkeme takdir edecek ve bir karar verecektir. Ancak bilirkişi raporunda belirtilen eksiklikler tam bir skandaldır bence..

 

Neden?

 

Çünkü ‘Bilirkişi’nin belirttiği bu eksiklikler giderilmeden; bu projeyi nasıl hayata geçirdiler?

 

Ben bir Bucaklı vatandaş olarak ıvır zıvır dinlemem arkadaş, Bucaklılar elbette hastanelerin daha iyisine, daha güzeline layıktır ve olmaması abestir.. İddiam odur ki 10 yıllık AK Parti iktidarının devlet yatırımlarından en az payı Bucak almıştır. Bunda sorumlu ya da sorumluları kamuoyunun takdirine bırakıyorum..

19 Nisan 2013 Cuma

CHP Üyeliğimi Askıya Alıyorum..


Niye ve ne zamana kadar?

Önce ne zamana kadar sualine yanıt vereyim: Ta ki SOSYAL DEMOKRAT çizgiye gelinceye kadar..

 

Peki, niye derseniz; ‘’Arkadaşlar, Baykal döneminde başlayan CHP’yi merkez sağa meyillendirme artık zıvanadan çıkmıştır, tam da merkez ve milliyetçi sağa oturmuştur.. Ehee ben sağcı değilim ki, kaldı ki sağcı olsam CHP’de ne işim var, solcuysam CHP’nin bu kulvarda ne işi var?..

 

Bir, iki defa CHP Büyük Kurultayı’na katıldım. Hem gördüm, hem de duydum.

Neyi?

Deniz Gezmiş posterini ve sloganlarını..

Peki, Deniz Gezmiş ne diyor?

Halkların kardeşliğini..

BDP ile yan yana gelemeyen halkların kardeşliğini nasıl anlatacak?

 

İyi de BDP, PKK’nın uzantısıymış..

Ulan arkadaş, dindar muhafazakar parti PKK’nın llderiyle görüşüyor ve Türkiye’nin devasa bir sorununu çözmeye uğraşıyor ya..

Sen ise hem sol kanattayım diyorsun, hem de özgürlük, halkların kardeşliği diyorsun, halkın oyuyla seçilmiş BDP ile temas kuramıyorsun.. Sen nesin Allah Aşkına CHP!

 

Partinin içine doldurmuşsun merkez sağdan bir sürü isimleri, işte eski ANAP’lı, işte eski DP’li.. 

Eheee sonra, işte böyle ideolojik kimliğini kaybedersen apışır kalırsın orta yerde..

Ta İmralı’dan PKK kurucusu ve lideri sana akıl vermeye kalkar..

 

Bir de BDP etnik milliyetçilik yapıyor, bu yüzden temas kurulamıyor argümanı öne sürülüyor..

Sosyal Demokrat ideolojin olsa; BDP’yi kendi çizgine çekebilirsin ve kolayca işbirliği yapabilirsin..

 

Onu bunu bilmem, söylediğim çok sade ve nettir.

CHP ne zaman ‘SOSYAL DEMOKRAT’ ideolojiye gelirse; ben o zaman CHP üyeliğimi pasiften aktife geçiririm..

15 Nisan 2013 Pazartesi

CHP Bucak gemisi kaptan ve mürettebat değiştirdi..


13 Nisan 2013 günü yapılan olağanüstü kongrede Bucak CHP yeni ilçe başkanı ve yönetim belirlendi..

 

Bucak CHP gemisini büyük seçim zaferlerine taşımak üzere seçilen yeni başkan ve yönetim kurulu üyeleri daha genç, daha yeni, daha heyecanlı arkadaşlar olması en büyük avantajdır..

 

Denizcilik tabiriyle Burdur CHP filosunun amiral gemisi il başkanı ve yönetim kuruludur. Diğer 10 ilçe gemisi; amiral gemisinin peşinden ya zafere giderler ya da hezimete.. Çünkü tüm planlamalar, tüm stratejiler amiral gemisinde oluşur ve diğer gemiler tarafından uygulanır..

 

Bucak CHP gemisinin önceki kaptanları ve mürettebatları amiral gemisinin stratejilerini, planlarını yeterli görmedi, bunun üzerine çoğu zaman ilave plan ve strateji geliştirdi ve uyguladı. En son 2012 genel seçimlerinde Bucak genelinde CHP oylarını 5.873 olarak resmi kayıtlara geçirdi.

 

Bucak CHP gemisini, 13 Nisan 2013 günü teslim alan yeni kaptan ve mürettebat Burdur amiral gemisi kaptanına tam bağlılığını bildirdi ve yeni bir seçim zaferi için çalışmaya başladı. Bucak CHP gemisi, 29 Mart 2014 günü yerel seçimlerde ya zafer kazanacak ya da torbido mermisi yiyecek..

8 Nisan 2013 Pazartesi

Bir iş adamımız işçilere ayar çekmiş..


Özel açıklamalarından oluşan haberi ‘Naneci Medya’ grubunda okudum, önce şaşırdım, sonra düşündüm ve sol yanım bu yazıyı kaleme almam gerektiğine karar verdi..

 

Kim bu iş adamımız?

 

As Grup Euromer sahibi Aybars Ali Yılmaz

 

Peki, ne demiş?

‘’Bucak çok kıymetli bir yer ama Bucaklılar ilçenin kıymetini bilmiyor.’’

Başka?

‘’Aynı şekilde mermer işçileri de çok şımartılmış.’’

Başka ne söylemiş?

‘’İşçiler sürekli rapor alarak işi aksatıyorlar.’’

Vay be! Başka neler ifade etmiş?

‘’Eğer firma sahibi olarak onlara herhangi bir yaptırım yaptığımızda, hemen işi bırakmakla tehdit ediyorlar. Biz de bu yüzden boyun eğmek zorunda kalıyoruz.’’

Esas bomba cümle işte budur!

‘’Fabrikaların devam etmesi, Bucak’a yatırım gelmesi için iş ve işçi kurallarının gelmesi gerekiyor.’’

Vay anasına dedirtecek cümle son cümledir.. Ne diyor? ‘’İş ve işçi kuralları gelmesi gerekiyor.’’

Allah Aşkına! Hiç işverenden bahsediyor mu? Kurallar sadece işçiye ve iş için olacak ama işverene kural mural olmayacak.. Ehee ne olacak? Yahu işte işveren kafasına göre takılacak.. Hiç böyle bir düzen, böyle bir iktisadi sistem olur mu arkadaşlar?

Bir üretim için malumunuz girişimci gereklidir, sermaye gereklidir, elbette çalışan da gereklidir.. Çalışan olmadan girişimci ve sermaye anlam ifade etmez. Aynı zamanda sermaye ve girişimci olmadan da işçi anlam ifade etmez. Mutlaka üç (3)’nün biraya gelmesi ve kurallar çerçevesinde hareket etmesi lazımdır. Ne işveren, ne de işçi kafasına göre davranamaz. Herkes belirlenen kurallara uymakla mükelleftir. Değerli işverenimiz ısrarla işçi kuralları istiyor ama işveren kurallarını hiç saymıyor..

Bakın, rahatsız olduğum bir cümlesi daha vardır: ‘’İşçiler sürekli rapor alarak işi aksatıyorlar.’’

Arkadaş, işçiler sağlık raporunu sokaktan mı alıyor, kurallar çerçevesinde rahatsızlığı üzerine işverene müracaat ediyor, en yakın sağlık kuruluşuna gidip muayene oluyor, doktor uygun görüyorsa istirahat yazıyor, ne var bunda? Bu işleyişte işvereni rahatsız eden nedir, ben çözemedim. Ne yani, işçi hastada olsa işi aksatmasın, eheee, gerekirse işyerinde ölsün mü demek isteniyor.. Arkadaş, bu kafa eski kafadır. Çünkü o işçi köle değildir. O dönem kapanalı neredeyse 100 yıl olmuştur. Elbette işçi yasalardan kaynaklanan hakkını kullanmaktadır ve kullanacaktır..

Diğer cümlelerini irdelemek istemiyorum, artık gerisini kamuoyunun takdirine bırakıyorum..
Merak edenler için haberin linki aşağıdadır: http://www.rehberbucak.com/haber/13488/Bucak%E2%80%99ta.Mermer.Iscileri.Cok.Simartilmis

1 Nisan 2013 Pazartesi

Genelkurmay Başkanının tutuklanmasına üzülmedim..


CNN Türk TV’de Enver Aysever’in sunduğu ‘Aykırı Sorular’ programına konuk olan Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney bomba ve flaş açıklamalar yaptı..

 

Enver Aysever’in sorularına özetle bakın neler dedi:

 

‘’Başbakan’ın askeri vesayeti bitirdiğine inanıyorum, ama başka vesayetlerin doğmasından da endişe ve kuşku duyuyorum..

 

Balyoz davasında mahmeme sürecine bir şey diyememeceğimni ama itham edilen paşaların o suçu işlediklerine inandığını çünkü ateş olmayan yerden duman çıkmayacağını..

 

Soner Yalçın, Mustafa Balbay gibi gazetecilerin yargılanmasını ise şüpheyle karşıladığını..’’

 

En bomba açıklaması ise şudur: ‘’Genelkurmay Başkanı’nın tutuklanmasına üzülmedim’’

 

Devamında ise ‘’teklif alması halinde AK Parti ya da BDP’de siyaset yapmayı düşünebileceğini, asla CHP olmayacağını çünkü CHP’nin üzerine düşen misyonu yerine getiremediğini’’ söyledi..

 

Son olarak Yılmaz Güney hakkında şu ifadeleri kullandı: ‘’Sürekli izlenen Yılmaz Güney hasta olduğu için kaçmasına izin verdiler, hapishanede ölmesini istemediler, Türkiye’de hiçbir zaman demokrasi yaşanmadı, burjuva demokrasisi dahildir..’’