31 Mayıs 2017 Çarşamba

Şamil Tayyar, Reşat Petek’i yaylım ateşine tuttu..


Gazeteci ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, TBMM ‘’15 Temmuz’’ Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek’i tam anlamıyla yaylım ateşine tuttu..

30 Mayıs 2017, Salı günü, gece saat 23.00 sonrası Beyaz TV’ye çıkan Şamil Tayyar, çok şeyler söyledi ama size mealen özetini aktarayım..

-1967 yılına ait Fetullah Gülen’in CHP’ye verdiği iddia edilen makbuzun gösterilmesi tam bir skandaldır..

Çünkü 2012-Şubat ayı MİT krizi ve 2013-17 Aralık yargı krizi sonrası önce paralel yapılanma sonra terör örgütü adını almıştır.

Yukarıdaki tarih öncesinde FETÖ; AK Parti cenahında ve toplumda hizmet hareketi olarak tanımlanmaktadır.

1967 yılı makbuzunu göstererek AK Parti’nin 15 yıllık dönemini FETÖ ile otomatikman ilişkilendiriyorsun ve CHP’ye malzeme sağlıyorsun..

Oysa 17-25 Aralık sonrası FETÖ-CHP işbirliğine dair o kadar çok belge ve delil var ki saymakla bitmez..

Mesela Fetullah Gülen BANK ASYA’ya para yatırın diyor; CHP Milletvekili Mahmut Tanal kameralar eşliğinde Bank-Asya’ya gidip para yatırıyor..

İşte ZAMAN Gazetesi kapanırken CHP milletvekillerinin barikat oluşturması ve halen kaçak olan Ekrem Dumanlı’ya destek vermesi gibi..

Tüm bu delillerin yerine makbuzu göstermek çok büyük hatadır..

-Araştırma Komisyonu raporunda yeni hiçbir şey yoktur. Hepsi kamuoyunun bildiği hususların tekrarıdır.

-Hele TBMM yani milletin iradesi adına görev yapan komisyona; Genelkurmay Başkanı’nın rapor açıklandıktan sonra bilgi vermesi ayrı bir skandaldır..

Buraya kadar yeter.. Tamamını merak edenler Beyaz TV ‘’Son Söz’’ isimli programı arşivden izleyebilirler..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR




30 Mayıs 2017 Salı

AK Parti Bucak İlçe Başkanı kim olacak?


Bir kere ne Reşatçı ne de Bayramcı olacak..

AK Parti’li olup taraf olmamış bir başkan seçilecek..

Sürpriz isim olur mu?

Bence de beklenmeyen ve tahmin edilemeyen bir isim..

Yaşı kaç olacak?

Ne çok yaşlı ne de çok genç.. Muhtemelen 30-40 yaş arası..

İyi de kim bu meçhul isim?

Ama bu kadar kriter saydım, siyasetin içinde olanlar kolayca bulabilir..

Yani sen biliyor musun?

Yok canım, ben nereden bileyim.. Sadece siyasetin dilini okuyorum..

Biraz ipucu alsak, yeni ilçe başkanının mesela mesleği nedir?
Muhasebeci mi?
Avukat mı?
Ticaret yapan serbest meslek sahibi mi?

Yaklaştınız ama söylemem, tüyoları verdim, siz bulun işte..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR




Emeklilik artık kocaman bir hayal mi?


Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, yaşlanan nüfus nedeniyle emeklilik yaşının 2030’lu yıllarda 70’e yükseltilmesi gerektiğini bildirdi. AB üyeleri arasında Almanya, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İrlanda 
ve İsveç 2020’li yıllarda emeklilik yaşını en az 67’ye yükseltmeyi planlıyor.
Halen geçerli yasalara ve düzenlemelere göre Türkiye’de emeklilik yaşı kadınlar için 58, erkekler için 60 oluyor.

Ne zaman emeklilik yaşanacak?

Bir kere şu noktada anlaşalım. Küresel ekonomi ya da küresel liberalizm emeklilik konusuna asla sıcak yaklaşmaz. Yaklaşamaz çünkü sistemin mantığına aykırıdır. Çalışmadan para vermeyi liberal sistem asla öngörmez.
Belki 2050 yılında emeklilik lafı gündemden tamamen düşecektir ve ölünceye kadar çalışmaya sistem bağlanacaktır ve çok istediği son noktaya ulaşacaktır. Böylece emeklilik diye bir tabir insanoğlunun dimağından köklü çıkarılacaktır. ‘’Havada bulut emekliliği unut!’’ türküsünü herkes mırıldanacaktır.

Peki, sen ne düşünüyorsun?

Neyse saçma bulunsa da kendi görüşümü açıklamaktan geri durmayacağım.
Ortalama insan ömrünün:
1/3’ü büyüme ve çalışmaya hazırlanma,
1/3 bir fiil çalışmasını,
Kalan 1/3’nün ise çalışmadan emekli olarak geçirmesini felsefi, iktisadi, siyasi olarak inanıyorum…
Örneğin 75 yaş ortalama insan ömrü olduğunu varsayarsak; 25 yıl büyüme-eğitim ve çalışmaya hazırlık, 25 yıl aralıksız çalışma, 25 yıl emeklilik öngörüyorum.

Oysa liberalizm neredeyse insanların doğar doğmaz çalışmasını öngörüyor. Farkındaysanız bazı bebeklerimiz bile reklam filmlerinde oynadıkları için sigortalanmış ve prim ödenmiştir. Dünyada birçok ülkede çocukların çalıştığını biliyoruz.

Hakikaten emeklilik hayal mi?

İnsanların ölünceye kadar çalışmasını Neo Liberalizm sistemi talep eder. İster inanın, ister inanmayın ama gerçek budur.

Not: ‘PLÜTON BİZE NEDEN KÜSTÜ?’ isimli deneme kitabımdan alıntıdır..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR




26 Mayıs 2017 Cuma

Ramazan sonrası AK Parti’de kongre startı alır..


21 Mayıs günü, Olağanüstü Büyük Kongre sonrası Genel Başkanlığa gelen efsane lider Tayyip Erdoğan ne yapacak ve neden geldi?

Bence AK Parti gemisini ne Davutoğlu ne de Yıldırım yüzdüremedi.. Hatta gemi su almaya başladı.. Kötü gidişata ‘dur’ demek için kurucu lider Tayyip Erdoğan tekrar genel başkanlığa geldi ve ipleri ele aldı..

Peki, bundan sonra ne olur?

Parti içi hizip, çekişme asla olmaz.. Yapanları da kapının önüne koyar..

Başka?

2019’a kadar partiye tüm ağırlığını koyar ve seçim kazanmak için her türlü değişikliği, hamleyi yapar..

Nasıl?

‘21 Mayıs’ sonrası bütün yetki ve tasarrufun  genel merkeze geçtiğini, teşkilatlarda ve yerel yönetimlerde ne gibi değişim olacağına genel merkezin yani Tayyip Erdoğan’ın karar vereceğini söylemek falcılık olmaz..

Gelelim kongre sürecine..

Ramazan sonrası sırasıyla delege seçimi, ilçe kongreleri ve il kongreleri yapılır..

AK Parti Burdur İl Kongresinin 8 yada 9 ay sonra gerçekleşeceğini, il ve ilçe kongrelerinde ise tek liste ile seçime gidileceğini de tahmin etmek zor değildir.

Bucak İlçe Kongresinde 2 liste yarışmaz mı?

Mümkün değil.. Hele bu saatten sonra kimse buna cesaret bile edemez..

Herkesin tahminimi merak ettiği, AK Parti Bucak ne olacak?

2 şık vardır:

Ya 2-3 ay sonrasına kadar yani mutat ilçe kongresine kadar mevcut yönetimle devam edilir.

Ya da ilçe kongresine girecek başkan ve yönetimi şimdiden belirlenir ve bu yeni başkan ve yönetimi kongreye götürür..

Tahminimde hangisi ağırlık basıyor derseniz: valla yüzde 51 olasılıkla yeni başkan ve yönetim oluşturulacaktır.

Ne zaman?

Ramazan ayı içinde ya da sonra ama delege seçimleri başlamadan olur..

Peki, şimdiye kadar neden beklendi?

‘21 Mayıs’ olağanüstü kongre süreci vardı ya, MKYK oluştu ama yeni MYK bile hala oluşmadı..

Sonra sorun sadece Bucak ilçesinde yok ki, Türkiye’nin 976 ilçesinde ufak-tefek çeşitli sorunlar vardır..

İşin esası AK Parti Genel Merkezi tam oluşsun ondan sonra bu işlere sıra gelecektir ve ne kadar sorun varsa hepsine neşter vurulacaktır..

İlginç bir not aktarayım: AK Parti resmi internet sitesini açtım, Burdur iline tıkladım, işte milletvekilleri var, ilçe belediye başkanları var ama Bucak Belediye Başkanı yoktur yani silinmiştir..

Bir soru duyar gibi oldum: AK Parti siyasetini bu kadar yakından nasıl takip ediyorsun?

Yerel ve genel medya, yerel ve genel siyasetçiler takip edilir, okunur, sohbet edilir ve kafanda kurgulanır.. Siyasi yazarlık böyledir, başka türlü siyasi yazarlık yapamazsın..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR




25 Mayıs 2017 Perşembe

Yunanistan için iflas çanları çalıyor..


Atina-Selanik-Kavala-Tasos adası-İskeçe-Gümülcine ve Dedeağaç şehirlerini 4 gece 5 günlük turla geçen hafta gezdim..

20 yıl önce görevli (2 yıl süreyle) gittiğim ülke; 2017 yılında tek kelimeyle ‘’MAHVOLMUŞTUR’’

‘2008 Krizi’ tabiri caizse Yunanistan’ın üzerinden silindir gibi geçmiştir..

İzlenimlerimi anlatmaya nereden başlasam bilemedim..
Yunanistan’ın 2 nci büyük kenti olan Selanik, tam bir virane olmuş..
Dükkanlar kapanmış,
Eskiyen evler bakımsız ve boyasız kalmış,
Ücretsiz olduğu için apartman çatılarında karasal yayın alan çubuk antenleri dolmuş..


Trakya ovası ile orta Yunanistan’da yer alan verimli Teselya ovası işlenmeyi, tarımsal üretimi bekliyor ama nafile çaba..
Çünkü çiftçiler bıkmış, usanmış..

En acısı ise Türkiye sınırından Atina’ya kadar olan otoban (EGNETİA) üzerinde alacaklı şirketlerin her 50 km’ye gişe koyarak; para toplamalarıdır..
Çünkü otobanı yapan uluslararası konsorsiyumun ödenekleri Yunan devleti tarafından verilmemiş ve başka yerde harcanmıştır..
Uluslararası şirketler otoban üzerine sık aralıklarla gişeleri yerleştirmiş ve nakit olarak alacaklarını tahsil eder olmuştur..

Nerden içersen iç; 3 Euro’dan aşağı acı bir Yunan kahvesi bile içemezsin..
Çok pahalı bir ülke olmuş, aynı zamanda hane başı gelirler çok fazla düşmüş, bu korelasyon sonucu fakirlik herkesi sarmış..
Atina şehrinde ise tüm bu yaşanan hengame üstüne bir Suriyeli mülteciler sorunu eklenmiş..

Artık Atina metropolü özellikle geceleri güvenli şehir olmaktan çıkmıştır..

Son söz: Yunanistan için iflas çanları çalıyor..


Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

24 Mayıs 2017 Çarşamba

CHP ve Türkiye siyaseti..



Türkiye’de siyaset özellikle Cumhuriyet dönemi boyunca nasıl şekillenmiştir?
Çok partili seçimlere kadar yani 1945 yılına kadar Mustafa Kemal’in kurucusu olduğu CHP yönetmiştir. Daha sonraki tüm çok partili seçimlerde sağ odaklı partiler ülkeyi yönetmiştir. 2014 itibarıyla CHP çok sorunlu ve asla iktidar olamayacak bir parti olarak yaşamını sürdürmektedir.

2014 yılında siyaset hangi eksen üzerinden yürütülmektedir?
Maalesef tüm İslam ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de siyasette dominant olan mezhepçiliktir. Kısaca Sünni mezhebi üzerinden siyaset yapılmaktadır.

CHP iktidara namzet olması için ilk olarak ne yapmalıdır?
İşte direk yanıt şudur: Genel Başkanı hem Türk hem de Sünni olmalıdır.

Sonra..
CHP adı değişmelidir. İşte SHP gibi, Halkçı Parti gibi, mutlaka yeni bir isimle siyasete yelken açmalıdır..

CHP ne olsun?
Tarihteki saygın yerini alsın.

Önerin var mı?
Eski CHP binası müze olabilir. Kuruluş yıllarında bugüne kadar 90 yılın özeti çıkarılır, yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla halkın gözlemine ve takdirine bırakılır.

Neden?
Siyaset yapamıyorsun öbür türlü.. CHP tek parti döneminin iyi yaptıkları, kötü yaptıkları, her neyse ama o dönemin hesabı meydanlarda istismar ediliyor. 2014 yılı Türkiye’sinde merkez sol ya da sosyal demokrat siyasi ideolojiyi savunun 20 yaşındaki bir genç için zor durumdur..

Örnek verir misin?
Ya işte 2. Dünya savaşı sırasında ekmeğin karneye bağlanmasından tut, olağanüstü şartlarda tek millet olgusunu topluma yerleştirme çabaları, işte isyanlar, işte siyasi idamlar..

Yeni parti ideolojisi ne olmalıdır?
Evrensel sosyal demokrasi kuralları aynen parti programına aktarılmalıdır.

Peki, yeni parti iktidar olabilir mi?
Çalışacak ve mutlaka bir gün iktidar olacak. Ama CHP ile mutlaka iktidar olacak asla diyemiyorum.

1980 darbesiyle kapatılmıştı CHP, değil mi?
Evet.

Sonra ne oldu da tekrar CHP aktif hale getirildi?
Uzun hikayedir ama baş kahraman Deniz Baykal’dan başkası değildir. Tam SODEP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) Türkiye üzerinde etkili olmaya başladı, sosyal demokratlar insanların bir partisi olarak kendini gösterdi, hatta 1989 Yerel Seçimlerinde İstanbul Nurettin Sözen, Ankara Murat Karayalçın ve İzmir Yüksel Çakmur isimli adaylarla ANAP’ın elinden belediyeler alındı ama bu parti kapatıldı, CHP açıldı.. Yazık oldu hem partiye, hem de sosyal demokrasinin geleceğine..

Ama 1989 yılında kaç tane merkez sağ parti vardı ve şartlar SODEP için nasıl oluştu?
Doğrudur ama hep söylüyorum bu bir Türkiye gerçeğidir. SODEP yüzde 30 falan oy aldı, buna karşın ANAP Yüzde 24, DYP Yüzde 26 ve RP yüzde 10 civarında oy almıştı. Yani sağ blok oylar her halükarda yüzde 60-65 aralığında seyreder..

Biz yine CHP’ye dönelim mi? 2014 itibarıyla CHP’de liderlik sorunu var mıdır?
Hem de yüzde 100..

Neden?
Kemal Kılıçdaroğlu liderlik vasfı taşımıyor. Bildiğiniz üzere liderlik doğuştan gelir, aynı ressamlık, müzisyenlik gibi.. Bu özelliğe sahip değilsen; ne yaparsan yap, lider olamazsın..

Sen sağcı mısın, solcu musun?
Bilinçlendiğim ve olup-bitenleri algılamaya başladığım zaman 13-14 yaşlarında idim ve fakir bir ailenin çocuğu olduğum için otomatik olarak daha fazla bölüşüm, daha adil gelir dağılımı diyen sol yelpazede yer almam kaçınılmazdı, öyle de oldu..

Pişman mısın?
Yok, hayır, katiyen, asla..

Neden?
İdealler güzeldi ya, hani boş hayaller olsa da peşinden gitmeye değerdi.. Artı biat etmiyorsun, her şeyi sorguluyorsun, her şeyi düşünüyorsun..

Not: Yukarıdaki yazım, ‘’DÜŞ’e Yazdım’’ isimli DENEME kitabımdan alıntı yapılmıştır. Üretilen düşünce sağlam zemindeyse aradan 3 yıl geçse bile doğruluğu ve gerçekliği hiç değişmiyor..
Diğer önemli not ise bu kitabımı 2015 yılında Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ve Sayın Genel Başkan Yardımcısı Koç’a gönderdim..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

Facebook : https://www.facebook.com/omerozdamar62?ref=tn_tnmn
Twitter : 
https://twitter.com/omerozdamar
İnstagram : 
https://instagram.com/omerozdamar/

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Ödüllü Blog Yazarı..













Burdur İnternet Gazetecileri Derneği (BİGAD) düzenlediği ve Burdur Belediyesinin desteklediği Gülçin İlci Gazetecilik Yarışmasının ikincisinde katıldığım makalem jüri tarafından 3.cülük ödülüne layık görüldü..

10 yıldır yazı dünyası içindeyim..

Bu ödül benim için çok ama çok değerlidir..


Çünkü yazarın yaşarken ödülle onurlandırılması bundan sonra yazara büyük ve gerçek motivasyon sağlar..


Araştırmacı-gazeteci takdimine ilaveten ödülü adına düzenlenen Rahmetli Gazeteci Gülçin İlçi’nin kızkardeşi elinden almak ayrıca büyük onurdur.

BİGAD Başkanı Sayın Fatih Özcan’a ve Burdur Belediye Başkanı Sayın Ali Orkun Ercengiz’e teşekkür ederim..

NOT: ÖDÜL ALDIĞIM YAZIM:

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR

Facebook : https://www.facebook.com/omerozdamar62?ref=tn_tnmn
Twitter : 
https://twitter.com/omerozdamar
İnstagram : 
https://instagram.com/omerozdamar/

12 Mayıs 2017 Cuma

Denizli Başsavcısı kazaya mı, suikasta mı kurban gitti?


Hemen peşinen düşüncemi paylaşayım:

Yüzde 50 olasılık kaza, yüzde 50 olasılık suikast..

Kaza ise teknik araştırması yapılır ve gerçek ortaya çıkarılır

Esas yazmak istediğim yüzde 50 olasılıkla suikast diyorum ya, işte bu komplo teorimi destekleyen veriler:

-Kamyon şoförünün ehliyeti el konulmuş. Altyapı firması ehliyeti olmayan bir şoföre, hafriyat çekmesine izin verir mi?
Vermez. Çünkü çalışan kamyon şoförünün dosyası olur, ehliyet fotokopisi, kimlik fotokopisi mutlaka o şahsi dosyada yer alır..

-Kamyon şoförü 4 gün önce Uşak’tan geliyor ve neden bu kamyonla işe başlıyor?
Çünkü kaza süsü verilebilecektir.. Hızlı otomobilin, yüklü kamyona çarpmasında genellikle otomobil içindekiler kurtulamıyor..

-Başsavcı her zaman kullandığı güzergah dışına neden çıktı?
Bence başsavcının güzergahı bilgisi kamyon şoförüne verildi. Kamyon şoförünün kaza saatinde önceki tüm telefon kayıtları incelenmelidir. Böylece haber veren ve yardım eden konusunda ipucu bulunur..

-Şoförün FETÖ’cülerle bağlantısı var mıdır?
Valla, tetikçi ya da suikastçı olma olasılığı yüksektir. Çünkü alkolden ehliyetine el konulmuş ve işsizdir..  


-Kazanın ilk raporunda: ‘’Kavşağa yaklaşan kamyonun 'Dur' levhasına riayet etmeyerek, yola çıkması neticesi meydana geldiği anlaşılmıştır" bilgisi ne anlama geliyor?
‘Yüzde 50 olasılıkla suikast’ teorimi, neden iddia ettiğimi şimdi anladınız..

-Halen yurtdışında kaçak etkin ve medyatik FETÖ’cülerin başsavcının ölümü üzerine paylaşımlarına ne diyorsun?
Maalesef insanlık dışı ama sevinç nidaları atarak suikast olduğunu teyit ediyorlar..

-Kamyon şoförünün Uşak’tan gelmesi ne anlama geliyor?
FETÖ soruşturmasının en yaygın olduğu illerimizden biri de Uşak’tır..

-Kamyon şoförünün SRC belgesi var mı?
Yok. İsterseniz SRC ne demek ona bakalım:
SRC belgesi, yük ve yolcu taşımacılığı yapmak isteyen tüm ticari araç sürücülerinin almakla yükümlü oldukları bir belgedir. Bir başka açıklamayla karayolu taşımacılığı yapacak olan tüm sürücüler mesleki yeterlilik belgesi olarak da bilinen SRC belgesinialmak zorundadır..

Son söz: Şoförün ehliyeti yok, yük taşıma yetkisi veren SRC yok, durması gereken kavşakta durmuyor ve içinde başsavcının bulunduğu araca çarpıyor.
Düzeltiyorum tahminimi; artık yüzde 51 olasılıkla suikasttır..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR


3 Mayıs 2017 Çarşamba

Bucak AK Parti kalesi için büyük savaş..


Malumunuz ki Burdur’un Bucak ilçesi son 15 yıl içinde yapılan tüm seçimlerde tartışmasız AK Parti’nin kalesi konumundadır..

Bu kalenin öyle bir özelliği, öyle bir stratejik değeri var ki bu kaleye komutan olan tüm Burdur’a hakim olur, tüm Burdur’a hükmeder..

Elbette bu kalenin bir komutanı vardır ve bu komutanlığa gelmek için amansız savaş yapılır..

15 yıllık sürede bu kalenin komutanı hep Sayın Bayram Özçelik oldu, hala da kalma yolunda savaşına devam ediyor..

2002-2011 döneminde kale komutanlığına hiç talip olmayan Sayın Mehmet Alp vardı, o dönem güle-oynaya geçti..

2011-2015 döneminde Sayın Hasan Hami Yıldırım, Bucak Kale Komutanlığına talip oldu ancak başarılı olamadı.. Üstüne üstlük FETÖ soruşturması nedeniyle halen tutukludur..

2015-2017 döneminde ise Bucak AK Parti kale komutanlığına daha donanımlı, daha hazırlıklı, daha savaşçı Sayın Reşat Petek talip oldu..

Amansız ve acımasız savaş halen sürüyor..

Bayramcılar kaleye teslim etmemek için can siperane savundular ve hala savunuyorlar..

Reşatçılar ise asla pes etmeden kale komutan yardımcısı ile diğer yetkili ve etkin kişileri birer birer avladılar..
Av hala devam ediyor ama kale bir hayli zayıflamasına rağmen düşmedi..

Direniş müthiştir..

Kale komutanlığı savaşında kimler ve neler kurban edildi?

Offf ki ne offf.. Saymakla bitmez..

En son kurban maalesef Oğuzhanspor olmuştur..

Başka mı?

Bucak için birçok proje ve yatırım askıya alınmıştır, çünkü kayyum belediye başkanı vardır..

Daha başka saymakla bitmez ama gerek yoktur..

Bildiğim ve gördüğüm artık savaşın son merhalesine girildi.. Ya kale düşecek ya da diğerleri pes edecek..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR





2 Mayıs 2017 Salı

Ha Burdur CHP, ha Türkiye CHP..


Önce Burdur CHP için söyleyeceklerim vardır..

Kıvılcım Haber sitesinde ilginç, bir o kadar ibretlik haber geçti..

Neydi o haber?

Burdur CHP İl Başkanı, Burdur CHP Merkez İlçe Başkanının odasına girmek için kapıyı kırıyor..

Sonra haberin muhatabı Burdur CHP İl Başkanı, düzeltme gönderiyor ve bakın ne diyor?

“kapı kırma”nın olmadığını, sadece “kapı kilidini kırma” olayının olduğunu belirtiyor..

Gelelim Türkiye CHP’sine..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında ne diyor?

“Parti içi mücadele, parti içi kavga... Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğim. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağım"..

Hem Burdur, hem de Türkiye CHP’sinin düştüğü hazin duruma ‘gülsem mi, ağlasam mı?’ bilemedim..

Aslında hepsinden önce kendimden utanç duydum..

Neden mi?

Böyle bir partiye ve düşünceye yıllarca oy verdiğim için..

Bu düzen ve yapı sürdükçe; demek oluyor ki 2019’da asla oy vermem.. Muhtemelen sandığa da gitmem..

Neyse biz Burdur CHP cephesine dönelim..

Yahu bir partinin il başkanı habersiz başka birisine ait kapı kilidini kırar mı? Bu olayın siyaseten keseceği hesapsız hatası bir yana cezai sorumluluğu bile vardır..

Açıklaması ise dillere destan trajik ve komiktir..

Kapı kırmadım ama kilit kırdım..

Bari sus da; böyle gülünç pozisyona düşme be arkadaş..

Ya da  en temel insani değerler gereği ÖZÜR diler ve hatanı üstlenirsin..

Bu arada olayı haber sitesine ‘’servis eden kınanıyor..’’

Vay anasına olayı gerçekleştirin kınanmıyor, olayı kamuoyuna duyuran kınanıyor..

İşte Burdur CHP bu kafadadır..

Gelelim Türkiye CHP’sine..

Çok da farklı değildir..

Hani Kemal Sunal repliği vardır ya, ‘’adın mülayim sert olsan ne yazarsın’’..

Yahu Kemal Bey, sizin liderliğinizdeki bu partide son 7 yıldır hangi soruna el koydun ve çözme basireti gösterebildin ki, şimdi kalkmışsın ‘asarım, keserim’ diyorsun..

Artık bu laflara beşikteki bebek bile inanmıyor..

Daha yazacak o kadar çok başlık var ki ama zihnimi ve aklımı yormaya değmez..

Yazar Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR