23 Mayıs 2016 Pazartesi

Koroner (kardiyoloji) yoğun bakım ünitesinde yer (yatak) bulma..


Valla bu konuya 4-5 yıl önce vakıf olmuştum. Bir arkadaşım hastaydı ve Bucak Özel Lider Hastanesi’nden çevre bir hastaneye sevkinde yaşanmıştı. Yoğun bakım ünitesi olan hiçbir hastanede boş yatak yoktu.. Derken araya hatır ve tanıdıklar sokuldu; Isparta SDÜ Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesinde yer bulundu ve oraya sevk olundu..

Bu yazıda ise ne yaşandıysa kronolojik sırayla, anlaşılır dilde aktarıyorum..

Ne zaman?
Yıl 2016,
Ay Mayıs,
Gün 22,
Saat 07.00 civarı ve sonrası..

Nerede?
Bucak ilçesinde..

Hangi rahatsızlık?
Kalp krizi tanısı (Göğüs kafesi yırtılır gibi ağrı)

Hasta nerelere gidiyor?
Lider Hastanesi acil gelen hastayı kabul etmiyor.. Takiben Bucak Devlet Hastanesi acil servise başvuruluyor..

Hastaya ne yapılıyor?
Kalp krizi için ilk müdahale yapılıyor ve Koroner (kardiyoloji) yoğun bakım ünitesini olan sağlık birimine sevk ediliyor..

Sevk oluyor mu?
Olamıyor..

Neden?
Isparta, Antalya aranıyor ve ‘’boş yatak olmadığı’’ ifade ediliyor ancak arama devam ediyor..

Ne kadar bekleniyor?
Yaklaşık 1 saat..

Sonra ne oluyor?
1 saat sonra boş yatak bulunuyor ve kalp krizi geçiren hasta, Özel Antalya MEDUSA Hastanesine ambulansla sevki yapılıyor..

Hasta, ambulansla hastaneye ulaşıyor ve ne yapılıyor?
Koroner Anjiyografi yapılıyor, tıkalı olan 3 damardan 2’si açılıyor ama 1’si açılmıyor, yapılan tetkikler sonrası bypass (açık kalp ameliyatı) kararı alınıyor..

Peki, bu yazıyı neden kaleme aldım?
Sevgili okuyucular, yaşımız ve cinsiyetimiz ne olursa olsun, kalp krizi geçirebiliriz. O zaman 1 dakika bile önemliyken ‘’Koroner (kardiyoloji) yoğun bakım ünitesinde boş yatak yok’’ gerekçesiyle saatlerce bekletilirseniz, ölebilirsiniz..

Son söz:
Umarım ve dilerim başta sağlık bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlar gerekli tedbirleri alır; asla ‘’Koroner (kardiyoloji) yoğun bakım ünitesinde boş yatak yok’’ cevabı verilmez..

En önemlisi Bucaklılara büyük iş düşüyor.. Yeni hastanemizde ‘’Koroner (kardiyoloji) yoğun bakım ünitesi’’ mutlaka açılması için başta AKP’li siyasetçilerin, muhalefetin, kısaca her vatandaşın çaba göstermesi gerekmektedir. İşin şakası yoktur, kalp krizinde müdahale geciktiği için ÖLÜRSÜNÜZ..

Ömer ÖZDAMAR (Yeni Sol Muhalif)
Bucak-BURDUR





11 Mayıs 2016 Çarşamba

Ankara’da hakimler var mı?


Ankara’da yerel mahkemenin verdiği 15 Mayıs 2016 günü MHP Kongresi yapılsın kararına itiraz eden MHP Genel Merkezi ve tüm ülke; Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’ne kilitlenmişken; Mayıs ayının 11’de (yani kurultay icrasına 4 gün kala) ilgili hukuk dairesi mealen bakın ne diyor?

‘’Öninceleme tamam, kararı Mayıs ayı içinde açıklarız’’

Tepkim ise sadece ülkem adına utandım..

Yahu 5 tane hakim oturup, müzakere edip ve nihai kararda; kurultaya ‘EVET’ ya da kurultaya ‘HAYIR’ deme yetisini, iradesini neden kaybetmişler?..

Ankara’da hakimler var mı?

Şeklen var ama fiilen yok..

Yazık!


Ülkemizi bu hale getirenler otursunlar, şapkasını önüne koysunlar ve bu adalet manzarası karşısında utansınlar..

Ömer ÖZDAMAR (Yeni Sol Muhalif)
Bucak-BURDUR

9 Mayıs 2016 Pazartesi

Hem nostalji, hem de dejavu..






Yıl 1976, daha 14 yaşındayken yatılı, hem de disiplinin en üst perdeden uygulandığı ‘Çankırı Astsubay Hazırlama Okulu’na kayıt oldum..

40 yıl sonra, 2016 yılının Mayıs ayında, okulun giriş merdivenlerine adım atar atmaz; duygularımın çatışması zirve yaptı..

Hem o yılları anımsadım, müthiş nostalji yaşadım, hem de orada yaşadığım 3 yılın dejavusu, film karesi gibi gözümün önünden aktı, gitti..

Gözlerim dolar gibi oldu, geçen yıllara sitem edercesine..

Zihnimde ise tekrar canlanan 3 yılın sahnesi karşısında ‘ağır mı ağır küfür’ savurdum..

40 yıl sonra devre birlikteliğimizin temelinde yatan; ne ideoloji, ne düşünce, ne de başka şeydir.. Sadece hepimizin ortak yaşadığı 3 yılın kardeşliğinden başka hiçbir şey değildir.. Tarifi zor, ortak duygu buluşması diyebiliriz zaten başka türlü asla açıklanamaz..

2 günlük ortak etkinliğimize katılan kardeşlerimizin, devrelerimizin hepsi 50 yaş bariyerinin üstüne zıplamış, yaşama karşı beklentileri belli oranda doygunluğa ulaşmış, her biri kendi beceri ve şansları doğrultusunda yaşam skalasında muhtelif basamakları işgal etmiş.. Kısaca hepsi rafine ve seçkin insanlar haline gelmiş, mümtaz sıfatını çoktan hak etmişlerdir..

Bu arada yazdığım ‘’Deneme tarzında DÜŞ’e Yazdım’’ kitabını 40 arkadaşıma imzaladım ve fotoğrafladım..

1 gün başkentimiz Ankara’da, 1 gün Çankırı ilimizde olmak üzere 2 gün boyunca içeriği dolu ve büyük özenle hazırlanmış etkinlik programı tıkır tıkır işledi ve zaman su gibi aktı gitti..

Emeği geçen başta devrem arkadaşlarıma/kardeşlerime ne kadar teşekkür etsek azdır.. Bu arada her türlü desteği sağlayan Çankırı Belediye Başkanı’na özel teşekkür yollarız.

Yaşadığımız 2 (iki) günün sözcükleri yansıması az ama öz bu kadardır..

Dilerim ve temenni ederim ki 50. yıl kutlamasında da hep beraber oluruz..


Ömer ÖZDAMAR
Bucak-BURDUR