25 Nisan 2016 Pazartesi

Kilis’i kim kurtaracak?



Sınırın Suriye kesiminden, IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti) Terör Örgütü tarafından 49 roket atılıyor, Kilis’de yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği tehdit altında kalıyor..

Şimdi sorularımızı usulca ve sakince soralım:

Soru-1: Kaç aydır bu roket saldırısına Kilis ilimiz maruz kalıyor?
Yanıt: Yaklaşık 4 aydır..

Soru-2: Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu haksız ve düşmanca saldırı karşısında ne yapıyor?
Yanıt: Topçu atışıyla karşılık veriliyor..

Soru-3: IŞİD, sınırın kaç km. uzağından roket atışı yapıyor?
Yanıt: Takriben 5-10 km. uzaklıktan.. Çünkü atılan Katruşka roketlerinin menzili azami 20 km. kadardır..

Soru-4: Topçu atışları caydırıcılık gücü ne kadardır?
Yanıt: Sıfır elde var sıfır.. Neden? Çünkü roket ateşi yapılır ve mevzi terk edilir. Topçu atışı kör atış olur ve IŞID teröristleri etkisiz hale getirme tamamen şansa kalır..

Soru-5: IŞİD’ın roket saldırısı için mevcut şartlar altında ne yapılabilir?
Yanıt: Özel Kuvvetler ya da Jandarma Özel Harekat zırhlı araçlar eşliğinde sınırı geçer, roket menzilinin ulaşamayacağı alana kadar IŞID’lı teröristler temizlenir ve geri dönülür.. Ne kadar sürer? Sadece 24 saat, bilemedin 48 saat..

Soru-6: Türkiye Cumhuriyeti Devleti niye bu kararı alamıyor?
Yanıt: Suriye meselesine Türkiye’nin müdahil olmasını ABD asla istemiyor. ABD onay vermediği müddetçe Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kilis karşısında bulunan IŞID mevzilerine harekat düzenleyemez..

Soru-7: Sınırı kara birlikleri geçmeden roket atan IŞİD mevzilerine helikopterle müdahale edilebilir mi?
Yanıt: Edilemez. Neden? Çünkü Rusya’nın açık deklarasyonu vardır. Suriye sınırını geçen Türk uçak, helikopter hatta sinek bile olsa düşürülecektir..

Soru-8: Ehee peki ne olacak?
Yanıt: Maalesef Kilisli vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği yoktur. Kaderlerine razı olacaklar.. Kusur kimindir? Kilislerin yüzde 60 civarı oy verdiği AKP hükümetinindir.. Trajik hem de komik değil mi?

Son söz: Kilis’i kim kurtaracak? Hiç kimse..

Ömer ÖZDAMAR (Yeni Sol Muhalif)
Bucak-BURDUR





12 Nisan 2016 Salı

2018 yılında PKK iflasını yani bitişini ilan eder..


PKK’nın son militanı etkisiz hale gelinceye kadar bu savaş sürecek gibi görünüyor..

Tahminim odur ki en az 2 yıl daha devam edecek bu savaşta; maalesef çok daha fazla asker ve polis şehit verilmesine ve derin acılara hepimiz hazırlıklı olalım..

‘’Ha 2 yıl sonunda ne olacak?’’ derseniz PKK artık soluk alamaz hale gelecek..

Neden?

Çünkü şu ana kadar (8 aylık dönemde) PKK militanlarının 1/3’nü kaybetti. 2 yıl sonra kaybettiği militanların yerine bölgeden yeni militan devşiremeyeceğinden sadece karar mekanizmasında yer alan üst düzey yöneticiler kalacak. Onlar da Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Avrupa’da saklanacaklar..

Böylece PKK, iflasını yani bitişini tüm dünyaya ilan edecek..

Peki, tersi olma olasılığı var mı?

Tarih bize hiç öğretmedi, hiç anlatmadı.

Neyi?

Sınırları belli, geçmişi ve kuruluşu dünyaca tescilli devlete karşı silahlı kalkışmanın sonuç alması yani devletin yenilmesi söz konusu değildir.

Çok geriye değil, son yüzyıllık dünya tarihine baktığımızda böyle bir örnek yoktur.

Nasıl olur peki?

ABD, kime ve nerede izin verirse; o kadar olur.. Örnek Kuzey Irak Kürt Devleti, örnek Kuzey Suriye’de PYD yapılanması..

Peki, ABD acaba Türkiye’de PKK’ya izin verebilir mi?

Olmaz. Gücün de bir sınırı vardır.

Türkiye’de iç savaş çıkarsa, BM öncülüğünde ABD müdahale ederse ancak o zaman PKK’nın şansı olabilir..

Mevcut halde durum pratiği nedir?

NATO’nun en büyük ordusunu besleyen bir ülkeye dışarıdan askeri müdahale asla olamaz, hiç mümkün değildir.  

Sonuç: Yukarıda yazdıklarım düşünce bazında senaryodur.. Fazla da ciddiye almayın derim..

Ömer ÖZDAMAR (Yeni Sol Muhalif)
Bucak-BURDUR




1 Nisan 2016 Cuma

Bucak’a Kalp Merkezi..


Sabahleyin interneti açtım, ‘’NANECİ MEDYA’’ dan çıkan haber gözüme ilişti. Ne diyor haber başlığında?

‘’Vatandaş Bucak’a Kalp Merkezi istiyor’’

İşte linki:

Haberi okudum ve içimden ‘’hadi ya, gerçek mi, kafa buluyorsunuz? dedim..

Hep arşivli çalıştığım için hemen 2010-2011 yıllarına gittim..

O dönemin başhekimi (Kadir Beydir, kulakları çınlasın) girişimde bulundu, anjiyo yeri ve kalp damar cerrahisi doktorunun ataması hazırlandı..

Şubat-2011 ayında Bucak-sever Ömer Özdamar olarak destek ve katkı sunmak üzere sosyal medya üzerinden ‘’ Bucak Devlet Hastanesine Anjiyo Ünitesi Kazandıralım…’’ grubu oluşturdum..

Bucaklı AKP’li, CHP’li, MHP’li, 500 kişiyi aşkın üyemiz ve desteğimiz oldu..

İşte grup oluşturma yazısı:


Önce konuya yüzeysel bilgilendirmeyle giriş yapalım. Günümüzde birçok insanın kalp sorunları ortaya çıkmaktadır. Bunun yanı sıra kalp krizi yaşı oldukça düştüğünden dolayı zaman içerisinde kalpteki rahatsızlıklar sıkça baş göstermektedir. Anjiyo ile bu sorunların önüne geçilme imkânı vardır. Kalp- damar sorunları yaşayan kişiye uygulanan ANJİYO ile damar tıkanıklığı teşhisinde kolaylık sağlanır.

Anjiyo nasıl yapılır?

Hastanın kasık atardamarından özel ve ince tellerle girilerek, bu damardan kalp damarlarına boyalı radyoaktif sıvı gönderilmesi esasına dayanır. Daha bu sıvının izlenmesi sırasında sık aralıklarla filminiz çekilir ve boyalı maddenin hangi damardan geçip, geçemediği veya zor geçtiği alanlar saptanır. Dolayısıyla alınan görüntüler, bize damar probleminin (daralma, genişleme, tıkanma gibi) ipuçlarını sunmaktadır.

Bucak Devlet Hastanemiz artık bölge hastanesi olduğunu Sayın Başbakan Erdoğan’ın ağzından duyulduysa ve seçimlere de 4 ay kaldıysa; fırsat bu fırsattır…

Lütfen bu konuya elinin altında bilgisayar olan herkes el atsın ve yorumlarla katkı yapsın…

İnanın! Oluşturacağımız bu kamuoyu baskısıyla Bucak Devlet Hastanesine ANJİYO Ünitesi kurulmasına ayak direyenler geri adım atacaklardır.

Şu ve bu siyasi görüşte olmamız önemli değildir. Bucak’lı olmamız yeterlidir… Yaşımız ne olursa olsun, bu üniteye Allah geçinden versin ama ihtiyacımız olacaktır. Çünkü acil durumlarda Antalya’ya yetişemeyebiliriz… Siyasilere vatandaşın gücünü gösterelim ve bu ANJİYO ünitesine Bucak Devlet Hastanemize kazandıralım…

Lütfen desteklerinizi esirgemeyin! Farkında değilsiniz ama unutmayın ki en büyük güç vatandaşın bizzat kendisidir.

Ömer Özdamar
Yazar ve iktisatçı
Bucak-Burdur

Bilin, bakalım, 2010-2011 yıllarında ne oldu?

Bucak Devlet Hastanesi Anjiyo Ünitesi hazır iken siyaset devreye girdi ve engellendi..

Neden?

İddia odur ki Bucaklıların çok sevdiği o siyasetçi yüzünden..

Yine iddiaya göre ne demişti o zaman, o meşhur siyasetçi?

‘’Burdur merkezde olmayan anjiyo ünitesini Bucak ilçesi için izin veremem’’..

Bucak AKP cenahını da ‘’celladını alkışlayan kurban misali’’ o siyasetçiyi elleri kızarıncaya kadar şakşakladı..


Aradan 5-6 yıl geçmiş, ‘’yeni hastanemize kalp merkezi istiyoruz’’ yazısı yazılmış.. Geçmiş olsun artık, olan oldu, giden gitti, zamanında çok sevdiğiniz siyasetçiyi karşınıza alamadınız ve Bucak’a büyük kötülük ettiniz..

O dönemin Bucak AKP siyasi cenahı, kendisini öyle kaptırmış ki farkında olmadan sağlığını bile riske attı..

Yazık oldu yazık..

kalp krizi geçiren birisinin Antalya’ya taşınmadan Bucak’ta tedavisi mümkün olacakken; basit, avam, sen-ben kavgası yüzünden bu fırsat heba edildi..

2016 yılında yeni hastanemizde anjiyo ve kalp merkezi olur mu?

Bence olmaz..

Neden?

Çünkü Bucaklı AKP’lilerin çok sevdiği o siyasetçi yine engeller..

Neden?

6 yıl önce ne söylediyse aynısını tekrar söyler.. ‘’Burdur’da olmayan anjiyo ünitesi Bucak’ta olamaz’’

Peki, o meşhur milletvekiline ‘’elini tutan mı var, Burdur’da da olsun..’’ dense ne olur?

Bunu söyleyebilecek cesur ve özgüvenli Bucaklı siyasetçi AKP cenahında zor bulunur..

Ha tüm söylediklerime rağmen Bucak devlet hastanesine anjiyo ve kalp merkezi inşallah olur, istemeyen deli ve ahmaktır..

Keşke olsa..

Ömer ÖZDAMAR (Yeni Sol Muhalif)
Bucak-BURDUR