26 Mart 2016 Cumartesi

Erdoğan’ın taktiği, Davutoğlu’nun fendi..


Anlatacaklarımı anlayabilmeniz için bildiklerinizi en azından bu yazının sonuna kadar unutun..

‘Ne oldu, ne olacak?’ soruları en sevdiğim giriştir..

Önce ne oldu?

2014-Ağustos ayında yüzde 52 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilen dönemin Başbakanı Erdoğan, AKP’nin siyaseten yarasız-beresiz geçiş dönemi yaşamasını arzuladı..

Genel geçer çoğunluğun ‘EVET’ diyeceği isimle yani Davutoğlu’yla AKP’nin konvoyu harekete geçti..

AKP’lilerin içinde dahil, özellikle sert-yumuşak tüm muhalif kesiminde ‘tamam, şimdi AKP yıkılır’ kanısı vardı.

‘7 Haziran’ seçimlerinde bu beklenti zayıfta olsa karşılandı.

Dağınık ve ne yapacağını hesaplayamayan bir muhalif kesim karşısında Duayen ve Usta Lider Erdoğan, AKP’yi bu kargaşadan çekip, düzlüğe çıkardı..

Bu işlem esnasında belli başlı yardımcı araçlar ise MHP lideri Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, CHP ve PKK olarak sayabiliriz..

‘1 Kasım’ seçimlerinde yüzde 49 oy oranı ve 317 milletvekili çıkaran Davutoğlu’nun AKP’si en önemli, en hayati virajı sağ salim döndü..

İlk kez ‘1 Kasım’ öncesi liderlikten öte AKP seçim vaatleri ve AKP vizyonu ön plana konuldu..

Kısaca aileleriyle 3 milyona yaklaşan 700 bin taşeron işçisine kadro verilmesi, 5 yılını doldurup seçme ve seçilme hakkı da dahil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 2 milyon Suriyeli mülteciyi de eklersek; zaten yapılacak ilk seçimin uzak ara galibi belli oluyor..

Gelelim, esas oyuna..

Davutoğlu-Erdoğan ikilimi, görüş ayrılığı gibi tutum ve davranışlar bilinçlidir, böyle yansıması taktiktir, AKP’nin gelecek stratejisi yatmaktadır..

Artık muhalefete ve AKP içinden belli kesime ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ gelecek senaryosu kanaviçe gibi işlenmektedir..

Nedir o?

‘işte Erdoğan olmasın da Davutoğlu’na fit olalım’ düşüncesi; mevcut yüzde 50 muhalefet kesiminden yeterince destek bulur ve kabul görür..

Tüm yaşananları bu eksende hareket ettiğini görürsek ve anlarsak sonucun ne olacağına dair tahminlerimiz daha isabetli olur..

Önümüzdeki 3 yıl boyunca bu siyasi strateji nasıl işleyecek?

Davutoğlu-Erdoğan suni ve yapmacık görüş ayrılığı daha da zirveye çıkacak..

MHP, ya lider değiştirecek ya da sandığa gömülecek..

CHP, değişim ve dönüşüm sancısını yaşamaya devam edecek..

HDP, PKK ile ya yollarını ayıracak ya da küçük, etkisiz etnik parti olarak sahnede kalacak..

AKP karşıtı büyük çoğunluk, bu siyasi manzara karşısında ‘Erdoğan mı, Davutoğlu mu?’ tercihi yapmaya mecbur bırakılacaktır..

Yeni anayasa yapılacak ve başkanlık hiç inmemek üzere rafa kalkacak olursa; neredeyse yüzde 65-70 kesim ‘’iyi o zaman, Davutoğlu devam etsin’’ diyecektir..

AKP’de, Erdoğan sonrası geçiş süreci böylece başarıyla sonuçlanmış olacaktır..

‘2019 Genel, Yerel Seçimleri’nde Davutoğlu liderliğindeki AKP yüzde 60 civarı oy oranıyla 2023 hedefine koşacaktır..

Yapılacak anayasa değişikliğiyle 2019 yılında cumhurbaşkanı halk oyuyla değil, TBMM’de seçilecektir.
Mevcut cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 sonrası 5 ya da 7 yıl daha sarayda kalmayı sürdürecektir.

İşte bu yeni siyasi tabloya herkes razı olacaktır.

Yazı bitti, artık ne düşünürseniz düşünün ama aklınızın bir kenarında bu analizi tutun derim..

Ömer ÖZDAMAR (Yeni Sol Muhalif)
Bucak-BURDUR


Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: