28 Haziran 2015 Pazar

TSK, Suriye’ye girsin mi, girmesin mi?


Bir kere Suriye toprakları şu an için şeytanın bile cirit attığı yerdir..

Kimin eli, kimin cebinde belli değildir..

Suriye topraklarını deney sahası gibi kullanan dünyadan yüzlerce ajan, provokatör, gizli eleman toz duman içinde çalışmaktadır.. Bazen IŞID tarafında, bazen YPG tarafında, bazen ÖSO tarafında yer alırlar..

Siyasi otorite her şeyi düşündü ve taşındı; 90 km. uzunluğunda 30-40 km. derinliğinde güvenli tampon bölge oluşturacaktır..

Ortada bu kararı alabilecek yetkili hükümet var mı? Var ama aslında yoktur..

Neden?

Malumunuz seçim daha yeni yapıldı, koalisyon hükümeti kurulmaya çalışılacaktır..

Mevcut geçici ya da şimdilik hükümet, bu siyasi kararı alır mı?

Alır ama güdük olur..

Türkiye için çok acilse ve mutlaka bu kararın alınması gerekiyorsa; ne yapılmalı?

O zaman hemen mevcut siyasi parti liderlerine durumla ilgili bilgilendirme yapılır, TBMM toplanır ve ortak bir karar alınır..

Hiçbir aşamasında bu prosedür işlemedi ve basının yazdığına göre; Cumhurbaşkanı ve Başbakan yazılı emir verdi, işte 18 bin asker Suriye’ye girecektir.

Peki, girdi diyelim, ne olur?

4 yıl öncesi olsaydı; senaryo üretmek çok zordu.. Kapalı bir Suriye devleti var, neyi, nasıl karşılar, bilemezdik..

Ama bugün artık o kadar veri var ki ‘’Nerede, kim var, ne yapabilir?’’ sorularına yanıt bulunabilir..

Diplomatik teamüller gereği ABD, Rusya, Almanya, Fransa bilgilendirilir ve ‘oluru’ alınır bence.. Şimdiye kadar ‘Güvenli tampon bölge oluşturma’ tezine ABD’nin onay vermediğini anımsatmak isterim..

ABD savaş uçakları vızır vızır Suriye semalarında uçuyor, bazen IŞID’lıları, bazen diğerlerini vuruyor ve dönüyor..

TSK tarafından güvenli tampon bölge oluşturmaya kim ya da kimler karşı çıkabilir ve ne yapabilir?

Suriye devleti kesin karşı çıkar ama çaresizdir..

Neden?

Kimyasal silah tehdidi yok, uzun menzilli füze tehdidi yok, en önemlisi savaşacak ordusu yok, elinde ki orduyu ŞAM’ı savunmak üzere zor tutuyor..

IŞID karşı çıkar mı?

Valla bilinmiyor şu an..

YPG karşı çıkar mı?

Valla bilinmiyor şu an..

Diyelim ki IŞID karşı çıktı, ne olur?

Felakete kucak açarız..

Neden?

İntihar saldırıları mahveder düzenli orduyu..

18 bin asker girdikten sonra çoğu toplu hedef olacaktır. İntihar bombacıları için en güzel ortamdır..

Allah korusun, yüzlerce şehit haberi alabiliriz..

Peki, TSK, Suriye’ye girsin mi, girmesin mi?

Manzara-i umumiye budur, gerisini bilmem..


26 Haziran 2015 Cuma

HDP’ye yatın, kakın şükredin..


HDP barajı geçmemiş olmasıydı şimdi bambaşka konuları konuşuyorduk..

Örnek mi?

Türkiye tipi başkanlık sistemi..

Öteden beri merak ederim..

Neden başkanlık?

7 Haziran öncesi zaten dünyadaki başkanlık sisteminde olmayan tüm yetkilere haiz bir cumhurbaşkanı varken, neden hala başkanlık istenir?

Kaldı ki, nasıl bir başkanlık sistemi isteniyor? Hiç belli değil..

HDP barajı geçti, başkanlık sistemi bitti..

Bundan sonra HDP için baraj sorunu olur mu?

Olağanüstü gelişme olmadığı müddetçe bugün seçim olsa yine aynı oyu alır..

Neden?

AK Parti iktidarının hegemonyasına dur diyen kim?

HDP..

HDP olmasa ne olur?

AK Parti, büyük farkla seçimi kazanır..

Peki, bunun farkına varan ve gücünü anlayan seçmen tekrar HDP’ye oy vermez mi?

Yüzde 100 verir, hem de 1-2 puan daha ekler..

Seçimin üstünden neredeyse 20 gün geçti, AK Parti’liler dışındakiler o kadar gevşediler ki derin bir ‘oh’ çektiler, o kadar cool oldular ki sormayın gitsin..

Kimin sayesinde?

HDP barajı geçmesinden kaynaklı..

En önemlisi HDP kazandıkça PKK gerileyecektir hatta işlevsiz hale düşecektir..

Kalıcı çözüm ve barış HDP sayesinde sağlanacaktır..

Türkiye partisi olan HDP sol kanatın ucunda olacaktır.. Laik-sosyalist-özgürlükçü çizgi ve fikirlerin siyasi sözcüsü konumunu daha da güçlendirecektir..



21 Haziran 2015 Pazar

Ey AK Partili kardeşler hadi MURSİ’yi kurtaralım..


Tamam, 2015 yılında halkın oyuyla seçilmiş bir siyasetçinin İDAM edilmesi asla kabul edilemez.. Her ne suçu varsa vardır ama idam cezası olamaz..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak neredeyse diplomatik seferberlik ilan edildi ve MURSİ için her türlü girişim yapıldı, hala yapılıyor..

Buraya kadar güzel..

Ancak riyakarlık, ikiyüzlülük esas şimdi başlıyor..

Ey AK Partili kardeşler! MISIR Diktatörü SİSİ’ye 25 milyar dolar acil yardım yapan ülke, bilin, bakalım kim?

Evet, Suudiler..

Peki, Suudi Arabistan devletini bugüne kadar tek bir laf ettiniz mi?

Hayır..

Olmadı ama işte.. İlke, duruş hepsi tersyüz oldu..

Ey AK Partili kardeşler! MISIR Diktatörü SİSİ’ye her türlü uluslararası desteği kim sağladı?

ABD ve AB’nin dominant ülkesi Almanya.. Daha yeni Almanya Cumhurbaşkanı davetlisi olarak Diktatör SİSİ’nin Almanya ziyareti en üst düzey kabul gördü..

Peki, bu ülkelere karşı ne dediniz?

Hiç, hava civa..

Hadi SİSİ’ye karşı otomatik ötüp duranlardan ABD’ye, Suudilere hiç olmazsa bir iki cıvıltı bekliyorum..

Ama nerde o yürek, nerde o akıl..

Arkadaş! Ya bu işe hiç girmeyeceksin ya da tüm dünyayı karşına alma pahasına ilkenden, haklı kararından taviz vermeyeceksin..

‘’Zayıfa vur, güçlüye selam dur’’ taktiği dünyada asla makbul değer olarak görülmez.. En kötüsü hiç saygınlığın kalmaz..

Maalesef Türkiye’miz, hiç hak etmediği halde dünyada lafı ciddiye bile alınmayan aşiret devleti muamelesi reva görülüyor..

Aslında Türkiye’nin bu ikircikli tutumuyla; MURSİ’ye yardım yerine kötülük yapılıyor..

Meydanlarda Türkiye vatandaşlarına 4 parmak göstererek; belki AK Partilileri konsolide edebilirsin ama dünyayı asla..

Güçlüye ‘’selam çakan’’ zayıf lider portesi çizildiği an, artık herkes sizi çizer..

Maalesef MURSİ de idam sehpasına gider..

Yazık, hem de çok yazık!

Mısır halkı hiç bunu hak etmiyor..


Ben şahsım adına SİSİ’yi devlet başkanı olarak kabul etmiyorum, verilen idam kararını ret ediyorum.. ‘’Adım hıdır, elimden gelen budur’’ misali yazımla katkı yapabiliyorum. Ancak söylendiği gibi dünya lideri olsaydım 30 kere MURSİ’yi kurtarırdım..