10 Mayıs 2014 Cumartesi

Cumartesi devlet krizi..


Kriz tatil, matil dinlemiyor arkadaş.. 10 Mayıs 2014 Cumartesi günü, Danıştay’ın 146.Kuruluş Yıldönümü için düzenlenen törende önce Danıştay Başkanı, sonra TBB (Türkiye Barolar Birliği) Başkanı konuşuyor ve işte kıyamet o zaman kopuyor..

Konuşmanın son paragrafına gelindi ki Başbakan Erdoğan’ın tutmak mümkün olamıyor.. Cumhurbaşkanı Gül, çok çaba sarf ediyor ama Başbakan Erdoğan’ı bir türlü sakinleştiremiyor..

Ve Başbakan Erdoğan önde, Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanı tören yerini terk ediyor..

‘’Kim ve ne dedi?, Nasıl dedi?’’ gibi sorulara girmiyorum. Çünkü Hepimiz televizyon ekranlarından, internetten defalarca izledik..

Başbakan Erdoğan cephesinin yanlışları:

-Madem yasada yok, tüzükte yok ancak TBB Başkanı’nın konuşması programda var ise ve oraya da gittiyseniz; tahammül göstermek zorundasınız..

-Hani teamüller gereği TBB Başkanı Feyzioğlu konuşacağı belliyse; her şeye hazırlıklı olmanız gerekirdi.. Kaldı ki, aynı başkanla daha 2 ay önce Dolma Bahçe’de de görüştünüz zaten..

-TBB Başkanı’nın konuşması gerçeklerden uzak yalan, dolan olabilir, toplantı sonrası hepsini ispatlar böylece konuşmacıyı müfteri duruma düşürürsünüz.. Ancak bu şekilde öfkenizi kontrol edemeyip saldırgan bir dil kullanırsanız; en başta sizi ve sizi savunanları zor durumda bırakırsınız..

-TBB’nin genelde siyasi içerikli söylemi olduğunu biliyorsunuz ki, böyle olması da demokratik ülke gelenekleri doğrultusunda çok normaldir. Sivil Toplum Kuruluşu olan TBB Başkanı seçimle geliyor ve tüm ülke sathında avukatlar oy kullanıyor.. Aslında büyük çoğunluğun dikkatini bile çekmeyen bir konuşmayı, böyle yapmakla hem söylemi değerli yaptınız, hem de herkesin bilmesini-öğrenmesini sağladınız..

-AK Parti karşıtları için yeni bir kahraman yarattınız.. Sizinle yaşanan karşılıklı polemiklerde hep kazanan iken bu kez kendi kendinize kaybettiniz..

-Cumhurbaşkanı Gül’ü o kadar zor durumda bıraktınız ki 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı geçmişiyle yarattığı saygınlığı ve empatisi bir anda sorgulanır hale geldi.. Çünkü siz önde, Cumhurbaşkanı Gül arkada, tören salonunu terk etme oldu-bittisi nedeniyle sanki siz Cumhurbaşkanı’na bağlı değil, Cumhurbaşkanı size bağlı algısı yarattınız..

Gelelim TBB Başkanı Feyzioğlu cephesinin yanlışlarına:

-Danıştay Başkanı’nın 25 dakikayla sınırlı tuttuğu konuşmayı TBB Başkanı’nın 55 dakikaya çıkarması; kurum başkanını zor durumda bırakır ve nezaketsizlik olarak yorumlanır. Çünkü sizi davet eden ve konuşmanıza izin veren Danıştay Başkanı için söylenecekleri söylememiş imajı doğar.

-Van deprem konteyner evlerde kalan 40 ailenin sorunlarını dile getirmek; düzenlenen toplantının konseptine, ruhuna uymamıştır. Başbakan Erdoğan’ın en çok ilgilendiği ve en çok bildiği bir alanda eleştiri getirmesi;  konuşmanın bütündeki devasa konularını gölgelemiş ve örtmüştür.

Peki, kim neler kazandı?

Başbakan Erdoğan, gücünü ve liderliğini tabana bir kez daha göstermiştir.

TBB Başkanı Feyzioğlu ise AK Parti karşıtlarının liderliği yolunda çok önemli bir dönemeci geçmiştir.

Başbakan Erdoğan’ın halktan büyük beğeni aldığını düşündüğü ‘’öfkeli hitabet’’ tarzını bir kez daha kullanmış, tüm AK Parti’lerin kendi etrafında kenetlenmesini sağlamıştır.

Başbakan Erdoğan, bu krizle aslında cumhurbaşkanlığı seçimin startını vermiş ve ne kadar sert ve keskin bir seçim olacağının işaret fişeğini atmıştır.

Herkesin çok şeyler kazandığı bu krizin tek kaybedeni Cumhurbaşkanı Gül olmuştur.



Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: