1 Ocak 2012 Pazar

PKK’nın güvendiği dağlara kar yağdı..


Başbakan’ın konvoyuna yapılan Amasya saldırısı, takiben Silvan saldırısı, son olarak Çukurca saldırısı PKK’nın üstünlük hanesine artı yazdı…

Son 3 aydır ise bu kez PKK hanesine eksiler yazılıyor, Çukurca saldırısı sonrası özellikle Kazan Vadisi’nin ağır kayıplarının hesabı Suriyeli Fehman Hüseyin ya da nam-ı diğer Doktor Bahoz’dan eninden sonunda iç hesaplaşmada sorulacaktır. Yok kimyasal silah kullanıldı, yok atom bombası kullanıldı gibi absürt mazeretlere kendileri bile inanmadılar… Bu yüzden Almanya’dan heyetler falan geldi ama iddialar boş çıktı…

Velhasıl, Hakkari bölgesi, Ağrı Bölgesi, Diyarbakır Bölgesi, Bingöl Bölgesi ve en son Tunceli Bölgesi etkili, nokta operasyonlara hedef oldu. PKK’nın ölü, yaralı ve teslim olan eleman sayısı neredeyse 200’ü geçti. Ölen PKK’ların arasında alan-bölge sorumluları olması dikkate değer ayrı bir durumdur. Kısaca psikolojik üstünlük devlete geçti. Bu tür nokta operasyonlar Ocak, Şubat, Mart-2012 aylarında da sürecektir.  

Niye PKK bu kadar aciz duruma düştü?

Kış yapılanması için Türkiye içinde çok fazla örgüt mensubu bırakması bence stratejik hatadır. Çok güvendiği dağlara kar yağdı ve oynadığı pokerde yandı. Muhtemelen bu gruplar bahara doğru yani Nevruz sırasında toplumsal isyana önderlik edecekti. Ancak kıpırdadıkları anda İHA (İnsansız Hava Araçları)’lara yakalanıyorlar. Konuşsalar yakalanıyorlar. Örgüt içinden ajanlar nokta operasyonlar için yer bildirmekte neredeyse yarışıyorlar. Hal böyle olunca PKK talep ve müzakere kozlarını önemli oranda zayıflattı. En güvenli olarak konumlandığı Kuzey Irak bölgesi ise gün aşırı bombalanıyor ve bir yere kıpırdayamıyorlar. En önemlisi ise PKK’nın İmralı bağı kopartılmıştır. Buna bağlı KCK tutuklamalarıyla sivil kanat çökertilmiştir.

TSK yaptığın nokta operasyonları videoya kayıt edip; medyaya servis ediyor. Hani en son Çukurca saldırısında PKK’nın kameraya kayıt etmesi ve internet medyasına servis etmesi hiç unutulmamıştır. Benzer durumu şimdi TSK yapmaktadır. Böylece yakaladığı psikolojik üstünlüğü her platformda perçinlemektedir.

AK Parti Hükümeti’nin son hamlesi ise yapılacak anayasa değişikliği ve diğer yasal düzenlemeler üzerine olacaktır. Kürt hakları konusunda ileri adımlar atılacaktır. Böylece Kürt toplumu nezdinde PKK’nın gereksizliği bir şekilde ortaya konacaktır ve toplum desteği asgari orana indirilecektir.

Buraya kadar plan ya da strateji tıkır tıkır işlerken; son Hakkari-Uludere kayıpları gidişatın önünde mayın döşemiştir. Ama geçici olumsuz durumun tersini çevrileceği hükümetin beyanlarından anlaşılmıştır. Bakanların Uludere’ye kamp kurması, bizzat Başbakan’ın taziye telefonu etmesi, ölen vatandaşlar için tazminat ödenmesi gibi çabalar…

Bence PKK’nın etkisizleştirme planının oluşturmasında ana aktörleri arasında Irak’tan çekilen ABD, Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Barzani sayabilirim.

Peki bu plan nasıl bozulur?

Suriye ve İran aktörleri ne yapacakları, nasıl tavır alacakları, en azından nötr kalıp kalmayacakları çok önemlidir. PKK’dan yana duruş gösterilerse işler tersine dönebilir. İran, Malatya’ya kurulacak ABD’nin füze radar sistemini bahane edebilir, Suriye yönetimi son 1 yıldır zaten Türkiye’yi artık hasım görüyor… Bunun neticelerini Nisan-2012 ayından itibaren göreceğiz. PKK kuvvetlerinin yarısını İran’a, yarısını Suriye’ye kaydırır ve Türkiye sınırına giriş yapar, saldırı yaparsa; ‘yandı keten helva’ olur artık… İlginç olan bu planda İsrail yoktur… 1 yıl önceki tezimde hala ısrarlıyım: Ya PKK, AK Parti’yi bitirecek, ya AK Parti, PKK’yı bitirecek…

Sonuç olarak mevcut gidişat; AK Parti Hükümeti’nin istediği yol ve istikamette ilerlemektedir. Bakalım, 2012 yılında ne olacak, ne bitecek?


Not: Bahsi geçen videoların linkleri aşağıdadır..



Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: