14 Ekim 2011 Cuma

CHP Milletvekili İsa Gök, yazık etti yazık…


Hadi biraz film şeridini 2-3 ay geriye saralım ve olup-bitenleri anımsayalım…

Seçimler bitti. CHP bir karar aldı.

Neydi o karar?

Seçilen ancak tutukluluğu devam eden milletvekilleri salıverilinceye kadar TBMM’de yemin etmeme…

Güzel!

Aradan çok zaman geçmedi; Kütahya/Simav’da AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan orada toplananlara ve Türkiye kamuoyuna ne dedi?

Siz bakmayın bu CHP’lilerin yemin etmeyeceğiz dediklerine, tükürdüklerini yalayacaklar ve gelip yemin edecekler…

Güzel!

Bu bir poker deyimiyle ya herro ya merro anlamına gelir… Ya kaybettiklerini kazanacaksın ya da köklü biteceksin restidir…

Bir süre sonra ne oldu?

Başta Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’li milletvekilleri gittiler, yemin ettiler…

Resti görmediler. En az zararla siyasi poker masasından kalkalım kararına vardılar.

Ne olduysa oldu, içlerinden birisi rest çekti. Masada kalıyorum, parti kararına uymuyorum ve yemin etmiyorum.

Güzel!

Ha dedim içimden! CHP’lilerin içinden sembolik de olsa ya da bir kişi de olsa,  onurlu duruşu sergileyecek her zaman bir kahraman çıkar inancımı bir kez daha teyit ettim.

Yavaş yavaş hem milletvekili bölgesi Mersin’de, hem tüm Türkiye’de siyasi kahraman olmaya emin adımlarla ilerliyordu…

Kim?

CHP Mersin Milletvekili Sayın İsa Gök…

Güzel!

Gel zaman, git zaman masadan ben de kalkıyorum, tükürdüğümü yalıyorum diyen bir açıklama yapıyor. Ne diyor?

‘’Hukuk dışılığa dikkat çekme, haykırışlara kulak verme ve milli iradeye sahip çıkma adına başlatmış olduğum eylemimi, Meclis içtüzüğü gereği iktidar grubu tarafından milletvekilliğimin düşürülmesi aşamasına gelinmesinden dolayı sonlandırıyorum.’’

Tüm hayallerim suya düştü. Kahraman olacak dediğim İsa Bey, meğer blöf yapmış ve kartondan aslanmış.

Oysa ki, milletvekilliği düşürülseydi, Mersin’e normal vatandaş olarak gitseydi, avukatlık mesleğine dönseydi; başta ben olmak üzere tüm CHP’liler ayakta alkışlasaydı, siyasi kahraman tacını başına taksaydı, ne güzel olurdu…

Olmadı. Maalesef siyaset, ilke, duruş göstermekten daha çok şahsi menfaatler baskın gelince; kahraman olma şansını bile ıskalamaya neden oluyor.

Ne olacak milletvekilliği düşse? Ne kaybedecek?

4 yıl süreyle milletvekilliği maaşı alamayacak, işte milletvekilliğinin sağladığı diğer sosyal hakları kaybedecek… Hepsi bu işte! Oysa kazanacaklarının maddi değeri ölçülemez bile… Çünkü duruşunla siyasi tarihe geçiyorsun… Bundan büyük ödül ne olabilir ki?

Bu arada TBMM’de ‘diz çök’ diye tempo tutan AK Parti Milletvekilleri hem sizi, hem de 5 bin imzayla size destek veren CHP’lileri de diz çöktürdünüz.

Velhasıl güzel başlayan hikaye hüsranla bitti. Hem size yazık oldu, hem de CHP’lilere çok yazık oldu…
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: