17 Eylül 2011 Cumartesi

CHP, DÜN, BUGÜN VE YARIN…


‘CHP ne yaptı, bundan sonra ne yapacak?’ sorularına iletişim uzmanlarının, reklam ajanslarının teknik bir dille anlattıklarını tekrar etmeyeceğim. Pratik, anlaşılır ve net bir dille işin başka yönlerini ifade edeceğim.

33. Kurultay‘da Genel Başkan seçilen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP adına önce olumlu katkılarını sıralamak isterim:

-İlk kez iktidarın yakın olunduğunu tüm CHP’lilere hissettirdi ve büyük şevk verdi.

-‘Yanlışın hasmı, dürüstlüğün dostu’ imaj ve sembol olarak toplumun geniş yelpazesinde ve CHP’liler nezdinde saygınlık elde etti.

-CHP Genel Başkanı’nın 20 yıldır hiç gitmediği il ve ilçelere Sayın Kılıçdaroğlu hem referandum hem de seçim kampanyası boyunca ziyaret etti. Elbette bu üstün çalışkanlığı ve özverisi tüm CHP’lilerin takdirini kazandı.

-Uzun yıllar çalıştığı devlet bürokrasini bilmesi, aynı zamanda CHP Grup Başkan Vekili olarak siyaseti bilmesi herkese güven telkin etti.

Gelelim olumsuz katkılarına… Maalesef CHP adına olumlunun çok daha üzerinde olumsuz katkıları vardır. Neler mi? Üzülerek işte sayıyorum:

-CHP lideri imajını kökünden bozdu.

-CHP Genel Başkan ağırlığını, ciddiyetini hem taşıyamadı hem de yanlış algı yarattı.

-CHP liderinin kararlığını hiç gösteremedi, hatta kararsızlığıyla anılır hale geldi.

-CHP liderine gösterilen ve duyulan saygınlığı duruş ve davranışıyla yok etti.

Peki, bugün genel başkanı başta olmak üzere genel merkez yöneticileriyle birlikte, ne durumdadır CHP?

Yine maalesef vahim bir noktadadır. CHP’nin içler acısı durumu, darmadağınık hali tüm CHP’lileri büyük ve derin umutsuzluğa sürüklemektedir.
Sayın Genel Başkanımız tam 16 ay oldu seçileli ama ben bile ‘artık CHP İstanbul İl Başkanı kimdir?’ bilemiyorum. 4 kez MYK değişti, 2 kez PM değişti, Ankara İl Başkanı kaç kez alındı, kaç kez atandı artık sayamıyorum bile… Antalya İl Başkanı gitti-geldi, gitti-geldi, gitti-geldi sanki tahterevalli oynandı… İzmir il başkanı alındı, yenisi atandı, tekrar alındı… ha keza aynısı Bursa’da yaşandı… Saydıklarım en büyük 5-6 il içindir. Diğerlerini anlatma gereğini bile duymuyorum. Hele ilçeler offf anam offf… Duyduğum ve okuduğum kadarıyla kirasını ve elektrik borcunu ödeyemeyen ilçe örgütleri varmış ve icralık olmuş… Çünkü şu anda örgütlerle uğraşacak kimsenin takati ve gücü kalmamıştır. Herkes can derdindedir. Yani Mayıs-2012 kurultayında alınacak pozisyon düşünülmektedir.

Ne olacak bundan sonra?

Herkesin birbirine sorduğu can alıcı soru tam da budur. Ne olacak bundan sonra? Bir kere Mayıs-2012 kurultayında mevcut CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, ‘genel başkanlık denkleminde’ asla yoktur. Bu denklemin içinde Sayın Deniz Baykal da yoktur. Peki, kim vardır? Ya Umut Oran Bey olacak ya da halen Şişli Belediye Başkanı olan Mustafa Sarıgül Bey olacaktır. Tüm bunları nereden biliyorum derseniz; siyasi koku alma ya da 6.his olarak düşünebilirsiniz…

Mayıs-2012’den sonra CHP’de neler olacak?

Bir kere siyasi manifestosu yeniden yazılacaktır. Evrensel sosyal demokrasi ilkeleri CHP’nin yeni programında tam olarak yer alacaktır. Eski düşünsel paradigmalar bir daha inmemek üzere arşive kalkacaktır.

İkincisi muhtemelen Ekim ya da Kasım-2011 ayında yapılacak yeni tüzük kurultayı sonrası genel merkez yoklamasıyla milletvekili belirleme devri bir daha açılmamak üzere kapanacaktır. Yüzde 5 kontenjan haricinde 81 ilde önseçimle milletvekili adayları belirlenecektir.

Üçüncüsü İl ve ilçe kongrelerinde çok istenen ancak şimdiye kadar bir türlü gerçekleşmeyen çarşaf liste uygulamasına geçilecektir.

Kısaca değişimin ve yenilenmenin önünde kimse duramamıştır, duramayacaktır. Dünya siyasi tarihimiz bu kuralı kaç kez kanıtlamıştır.
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: