12 Ekim 2010 Salı

Türbanlı ve üst düzey yönetici paradoksu…




2 gündür Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Mehmet Tezkan bu konuyu işledi…



Neydi konu



Türbanlı kızlarımızın, kadınlarımızın özel sektör iş kolunda üst düzey yönetici pozisyonuna gelebiliyorlar mı?



Ne demiş Mehmet Bey?



Dün neden türbanlı işkadını yok diye sordum.. Bir hayli cevap aldım..

Önemli bir kısmı; ters ters bakıyorlar, kolay kolay işe almıyorlar diyordu..

Ben de tam bu noktanın üzerine basmak istemiştim..

İşe almayan kim?

Katı laikçi sermaye mi? Anadolu’dan fışkıran muhafazakâr sermaye mi?

Muhafazakâr kesim kendi sermayesini yarattı.. Eskisi gibi değil, hem siyasal güç onlarda hem ekonomik güç.. Her alanda varlar..

Türbanlılara muhafazakâr sermaye de mi iş vermiyor, onlar da mı ters ters bakıyor?

Evetse!..

Mesele zaten burada!..

Kadının çalışmasında.. Erkekle aynı ortama girmesinde.. Türban iş hayatında yoksa bunun sorumlusu mütedeyyin kesimdir..

Hem kamuda çalışamıyorlar diye gözyaşı döküyorlar hem de kendi işyerlerinin kapısını açmıyorlar..

Tezat yok mu?

Aslında yok!..

Türbanın kamuya girmesini kaleyi fethetmek anlamında istiyorlar, kadınlar çalışsın diye değil..

En fazla öğretmen olmalarına izin verirler.. Bir adım sonrasını hoş karşılamazlar



Yahu muhafazakar ve dindar ilçem olan Bucak’ta işler nasıl diye baktım?



Bucak İlçesinde önde gelen yatırımcı ve mütedeyyin iş yerine bizzat kendim gittim.



Kapıdan girerken sizi halkla ilişkiler uzmanı bayan karşılıyor. Hanım kızımız mini etekli, pırıl pırıl giyinmiş, tertemiz ve gülen bir yüzle karşılıyor…



Yahu türbanlı ve pardüseli bir kızımız niye halka ilişkiler pozisyonuna getirilmiyor?



Özel sekreterine bakıyorum, yine bir bayan ama türbansız ve pardüsesiz…



Olmuyor ama arkadaş! Hem türbanlı kamuya girsin diyorsun ama yasal muhafazakar ve dindar özel şirketler hiçbir engel olmayan üst düzey pozisyonlar için niye türbanlı alınmıyor?…



Bence sözde savunuyor ama bizzat görmeye dayanamıyor herhalde…



Yandaş medyada türbanlı genel yayın yönetmeni göremiyorum…



Yazar olarak alınıyor ama yönetici kadrosuna niye alınmıyor?



Yazar olarak alınması da okuyucuyu etkilemek, maksat garnitür olsun hani…



Aslında o kesim iş hayatında hiç kadın görmek istemiyor ama onu da konjonktür gereği itiraf edemiyor…



Türbanlı hanımlarımızı, kızlarımızı üst düzey yönetici kadrosunda görmek istiyoruz… Hadi bakalım… Maskeli balonun gerçek sınav budur!



Saygı ve sevgilerimle…



Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/12 Ekim 2010

Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: