1 Eylül 2010 Çarşamba

KANALTÜRK Televizyonu ve spor yorumcuları…

Milliyet Gazetesi spor bölümünde ‘Ters Köşe’ adıyla yazısını kaleme alan Sayın Ercan Güven eleştiri yapmış.




İsterseniz kısa bir alıntı yapayım:



Son örnek Galatasaray’daki dedikodular.



Sayın Fatih Altaylı’nın gündeme taşıdığı dedikodular.



Ona sözüm yok... Köşe yazarlığının gereklerinden birini yapıp, yöneticilik deneyimlerinde tarttıktan sonra kulağına çalınan Galatasaray dedikodularını isim vermeden, infaz yapmadan kamuoyu ile paylaştı:



“Galatasaray’daki transfer trafiğine, yakınları üzerine menajerlik şirketi kurduran yöneticiler mi neden oluyor?” diye sordu.



Baktılar ki, konu verimli. Akçeli. Aile boyu. Reyting garanti... Sarıldılar. Hatta geliştirdiler!



Sayın Reha Muhtar, sağ yanına sayın Erman Toroğlu’nu, sol yanına sayın Ahmet Çakar’ı alarak yaptığı “özel sohbetler” programında bir adım ileri gitti mesela.



“Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu ile Galatasaray profesyoneli Adnan Sezgin İsviçre’de eşlerinin üzerine menajerlik şirketi kurmuşlar” dedi...



Yani “şeklinde söylentiler var”!..



Ve ne kadar “adil” bir haberci olduğunu ispat etti:



“Doğru değilse, bağlansınlar yayına yalanlasınlar”.



Helalll...



Adama bıçağı sokup, “hangi hastaneye gitmeyi istersin” diye sormak kadar demokratik bir yaklaşım...



Neyse, konumuz Reha Muhtar değil... Onun tarzı malum.



Asıl, Şekip Mosturoğlu ve Adnan Sezgin’e ne demeli?



Bağlanıyorlar, üstüne bir de fırça yiyorlar canlı yayında.



Alıntı bu kadardır. Artık konuyu tekrar etmeme gerek yoktur.



Ercan Bey, ters köşeden bakmış ya, ben de öbür ters köşeden bakmak isterim…



KANALTÜRK Televizyonu, Pazar akşamları Serhat Ulueren sunuculuğunda, Ahmet Çakar, Ziya Şengül, Gökmen Özdenak yorumlarıyla spor gündemini belirliyordu.



Ne zaman?



Geçen yıl…



Bu yıl da sezona çok iddialı girdiler…



İddialarını Sayın Erman Toroğlu’nu da transfer ederek taçlandırdılar…



Spor Toto Süper Lig ilk haftası başladı. Ben de büyük bir heyecanla ekran karşısına geçtim. Bakalım ne olacak, bakalım ne diyecekler diye...



Anaaa sorun var. Hem de büyük sorun.



Spor gündemini bir hafta meşgul edecek lafları, söylemleri üretmeleri için en büyük koz ellerinden alınmıştı.



DİGİTÜRK Kanalı artık futbol maçlarının görüntülerini en erken Salı akşamı verecekti.



Eheee ne olacak şimdi?



KANALTÜRK Televizyonu ilk hafta tartışmalı pozisyonları animasyonlarla göstermek istedi. Bir parça başarılı da oldu. TFF ve yayıncı kuruluş animasyon gösterisine de izin vermedi mi?



Offf ortada kaldılar…



Ligin 2 ve 3 ncü haftalarında elde görüntü olmayınca ne konuşacaklar, neyi tartışacaklar?



Bir sürü para verildi, anlaşma yapıldı ve Erman Toroğlu transfer edildi. Bunun karşılı pazar akşamları en çok reyting alan kanal olmak için ne yapmak lazım?



Asparagas haberlere sarılacaklar, yorumlayacaklar ve gündem yaratmaya çalışacaklar…



Yok başka çareleri çünkü…



Görüntüler olsaydı neler olacaktı neler…



Erman Hoca gol diyecekti, Ahmet Hoca yok diyecekti, öbürküsü yok ofsayt diyecekti, hakemler yerden yere vurulacaktı, daha aklımıza gelmeyen bir sürü atraksiyonlar olacaktı…



Öyle bir çaresizliğe kapıldılar ki geçen haftaydı galiba… Görüntüyü izleyicilere göstermeden 2 hakem hocası bakıyorlar ve yorumluyorlar. Neyse Ahmet Hoca faul diyor, Erman Hoca hayır yok diyor… En sonunda ikisi ortaya çıktılar. Bacaklarını birbirlerine koydular. Pozisyon benzerini yarattılar ve faul mü değil mi diye tartıştılar. Elbette anlaşmadılar.



Uzun lafın kısası bu görüntüleri yayıncı kuruluş Pazar akşamları vermezse biz daha çok izleriz…



Kimi?



Pazartesi akşamı da Reha Muhtar, Erman Toroğlu, Ahmet Çakar triosunu…



Ne yapacaklar?



Kulüp ve kişileri eleştiri adı altında canlarını yakacaklardır…



Çünkü yapacak başka bir şey yoktur. Kanal onca emek vermiş, para vermiş mutlaka gündeme dair bir aksiyon gösterilmesi lazım…



Saygı ve sevgilerimle…



Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/1 Eylül 2010
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

Hiç yorum yok: