13 Nisan 2010 Salı

Mehmet Ağar profili derin devletin neresinde duruyor?


Bugün aklıma geldi…

Yahu bu Ergenekon davasında uçan kuş bile tutuklandı ya..

Hani derin devleti çözmek için ya…

Hani İbrahim Şahin, Veli Küçük davaya dahil edildi ya…

Peki, büyük soru nedir?

Sayın Mehmet Ağar tüm bu olup bitenlerin neresindedir?

Neden dava konusu edilmemektedir?

Bir yazı buldum. Yazının tamamını almadım. Kendi soruma yanıt veren bölümü aktardım.

İsterseniz önce yazıyı okuyalım, sonra benim de bazı tezlerim olacaktır.

Mehmet Ağar’ın ideolojisi, aşırı sağcı paramiliter örgütlenmenin beşiği olan ırkçı ve dinci orta Anadolu taassubunun ta kendisiydi. Üstelik bu şahsiyet, bu aşırı sağcı ideolojisini, ülkücüleri bile geride bırakan bir devlet sadakatiyle aşılamıştı. “Devlet bize görev verir, yaparız. Dur der dururuz.”

Susurluk denen olayın gerisindeki en önemli örgütleyici şahıs, resmi görevlerinin arkasına sığınan ve bundan yararlanan Mehmet Ağar’dır.

Mehmet Ağar’ın, Çatlı’ya kimliklerini temin etmekten tutun, faili meçhul cinayetleri örgütlemeye, emniyetin silahlarını gayrinizami savaşa seferber etmeye kadar birçok suçun örgütleyicisi olduğu Susurluk sürecinde ayan beyan ortaya çıktığı halde Mehmet Ağar’a dokunulamadı.

Neden?

Çünkü Mehmet Ağar’a dokunmak, devletin önemli illegal kollarından birini oluşturan Anadolu aşırı sağcılığına ve doğrudan ülkücü harekete dokunmak anlamına gelecekti. Üstelik bu şahıs ülkücülerden de geniş ve yaygın bir aşırı sağcı, dinci örgütlenmeyle derin bağlara sahipti: Fetullahçı cemaat.

Ergenekon davası dolayısıyla insanların zihinlerinin ve belleklerinin Susurluk’a kayması, hele İbrahim Şahin gibi bir Susurluk sanığının tutuklanmasından dolayı gayet doğaldır. Madem ki paşalar ve Susurluk sanıkları da tutuklanmaya başlamıştır, Susurluk’un baş sanığı olması gereken Mehmet Ağar neden tutuklanmasın?

Oysa bu boş bir beklentidir. Emekli olmuş ya da olmamış paşaların tutuklanmasını pek fazla önemseyen arkadaşlara şunu hatırlatmak isterim: Ordu bir kurumdur ve bu kurum şahıslarla bağlı değildir. Yani kuruma dokunulmadığı sürece o kurumun içinde yer almış en yüksek rütbelilerin bile tutuklanmasının çok büyük bir önemi yoktur. İzmir suikastında da en itibarlı paşalar tutuklanmıştı.

Mehmet Ağar öyle midir ya!

Mehmet Ağar başlı başına bir kurumdur.

Mehmet Ağar’ı tutuklamak, tüm Anadolu aşırı sağını tutuklamak, yakın mazisi (Nihal Atsızlara kadar gitmeyelim) 45 yılı bulan ülkücü-dinci hareketi tutuklamak anlamına gelir.

Keza Mehmet Ağar’ı tutuklamak, bugün pek liberal bir kılığa girmiş aşırı sağcı Fetullah Gülen cemaatini ve Mehmet Ağar’ınkinden pek farklı bir ideolojiye sahip olmayan AKP önderlerini hedef almak anlamına gelir.

En sonuncusu ise, Mehmet Ağar’ı tutuklamak, bu şahsın, devletin işlediği sayısız faili meçhul cinayeti ve bunun ardındaki devlet güçlerini açıklaması anlamına gelecektir ki, devlet bunu göze alamaz.

AKP hükümeti de göze alamaz. Mehmet Ağar’lar, bugün AKP’nin şahsında en azından ideolojik iktidar konumundadır.

Son olarak şunu iddia edeceğim: Halkın içinde derin kökler salamamış ulusalcı-Kemalist kanat, bir kaçak akım olarak devlet tarafından rahatlıkla harcanabilir (elbette bu, devletin kemalist belkemiğini oluşturan ordunun da tasfiyesi anlamına gelmemek üzere).

Ama bugün AKP’nin şahsında iktidar olan merkez-sağ’ın ve aynı zamanda devletin en önemli dayanağı ve fideliği ırkçı-dinci Anadolu aşırı sağcılığının başta gelen temsilcilerini devlet eliyle tasfiye etmek mümkün değildir.

Daha doğrusu şöyle diyelim: Eğer Genel kurmay Başkanı tutuklanırsa, Mehmet Ağar da tutuklanır. Tabii bu, ham hayaldir. Devletin kendini tutuklaması gibi bir şeydir.

Bu yüzden Anadolu aşırı sağcılığının ve devletsel illegal savaşın en önemli temsilcilerinden Mehmet Ağar asla ve asla tutuklanmayacaktır. Bu tür beklentiler boşunadır.

Yazı budur.

Merak edenler için yazının tamamı aşağıdaki linktedir.

http://www.habercumhuriyeti.com/yazar/GUN-ZILELI/293/Mehmet-Agar-Neden-Tutuklanmayacak.html

Ben ise 2002 yılına gitmek istiyorum.

AKP seçimlere hazırlanırken merkez sağ için ANAP-DP birleşmesinin yaratacağı sinerji rahatsız edecek boyuttaydı.

Kimse makul ve mantıklı bir açıklama getiremiyor.

Neye?

Bu birleşme niye olmadığını?

Hem Erkan Mumcu, hem de Mehmet Ağar için siyasi intihar sayılabilecek birleşmeme kararı almaya neler itti acaba?

Neyse konumuz bu da değildir.

Hem sağ bloktan, hem de sol bloktan siyaseten herkesin ağzına pelesenk olmuş, derin devlet yapılanması içinde; şimdi Mehmet Ağar yok mu acaba?

Hani sade ve anlaşılır olması için bir kez daha soruyorum:

Susurluk yapılanması bir derin devlet öğesi midir?

Hayır diyenler için yapılacak bir şey yoktur.

Evet diyen liberaller, eski sosyalistler kısaca AKP’yi şiddetle savunanlar Mehmet Ağar’ı nereye yerleştiriyorlar?

Yoksa gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım felsesini mi güdüyorlar?::))

Bir şeyi anımsatmak isterim. Susurluk skandalının aydınlanması için ışık söndüren kitlelere o dönemin Başbakanı Erbakan:

-’Bunlar gulu gulu dansı yapıyorlar’ diyerek hiç ciddiye almamıştır.

Kısaca hani biraz safım ben ya… Ondan dolayı safça soruyorum işte:

Derin devleti çözüldü derken buzdağının ancak bir kısmı mı açığa çıkıyor?

Yoksa Mehmet Ağar derin devletten öte devletin ta kendisi midir?

Hani cahilliğimi bağışlayın soruyorum işte yahu…

Acaba derin devleti çözmek adıyla bir cemaatin önündeki engeller teker teker yıkılıyor mu?

Bu çerçeveden bakılırsa; acaba Mehmet Ağar engel olarak görülmüyor mu?

Yahu işte uçuk sorular soruyorum. Idare ettirin artık yahu…

Saygı ve saygılarımla…

Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/13 Nisan 2010
Bu yazı daha önce counter kisi tarafından okundu.

1 yorum:

aysema dedi ki...

Yazınıza link verdim, haberiniz ola...